Hellsing Okuma Rehberi- Kim Kimdir?

vakanuvis

Süper Üye
5 Mar 2011
604
975
Hellsing'e Başlamadan Önce

En çok sevdiğim anime ve manga serisi Hellsing Gerekli Şeyler'den çıktı. Eminim ki benim gibi Hellsing'e aşırı derece de sempati duyan arkadaşlarımız yazılanların çoğunu biliyordur. Ama bilmeyenler için Hellsing'e ön hazırlık babında karakterleri ve hikayeyi tanıtan bir yazı yazdım umarım beğenirsiniz.

1.jpg


Hellsing Organizasyonu
Doktor Abraham, Van Hellsing tarafından kurulan vampir ve hortlakları yok etmeyi hedefleyen gizli bir teşkilattır. Bir diğer adı İngiliz protestan şovalyeleridir.

İntegra Fairbrook Wingates Hellsing
Ünlü ve gizemli Hellsing ailesinin içinde doğan Integra animedeki 13, mangadaki 12 yıllık hayatını babasının yani Sör Arthur Hellsing'in yerini almak için hazırlanarak geçirmiştir. Integra'nın annesi ise Integra'nın geriye dönüşlerinde hiç yer almaz. Bunun nedeni olarak Integra'nın annesiyle hiç karşılaşmamış olması ya da annesinin Integra çok küçükken ölmüş olması öne sürülebilir. 12 yaşındayken Integra'nın babası da ölmüştür. Giderken de Integra'ya Protestan Kraliyet Şovalyelerine liderlik etme ile İngiltere'yi koruma görevini bırakmıştır ve kardeşi Richard'tan da ona destek olmasını rica etmiştir. Ama neredeyse Arthur'un ölümünden anlar sonra küçük bir kızın Hellsing'i yönetme fikrini kıskanarak Integra'ya saldırır. Integra da şansının yardımıyla, babasının başı belaya girince zindanlara gitmesi öğüdüne uyarak, malikanenin alt katlarına ulaşmayı başarır. Fakat girer girmez mühürlenmiş bir vampir vücuduna rastlar. Ama Richard onu bulur ve ateş eder, Integra'nın omuzundan kurşun sıyırınca kanlar yerlere saçılır. Kanları Arthur'un 20 yıl önce hapsettiği vampir yalamaya başlar. Yenilenerek normal hale gelmeye başlayan canavar, Integra'ya acı çektirmek isteyenleri öldürmeye başlar. Richard umutsuz bir şekilde son bir kez Integra'yı öldürmeye yeltenir ama kurşunu Alucard adlı vampirin kolu tarafından engellenir. Integra yerdeki bir silahı alır ve amcasına doğrultur, onu öldürerek Hellsing'in kan bağının son üyesi olmayı hak eder. Bununla beraber Alucard da onun sadık hizmetkârı olmaya kendini adar. Bundan kısa bir süre sonra Integra şovalye ünvanını alır ve babasının eski arkadaşlarından biri olan Sör Shelby Penwood'a takdim edilir. Penwood onun Hellsing gibi bir görevi kaldırabilmek için çok genç olduğunu söyler. Ancak sonradan ise fikrini değiştirerek, kamikaze görevinden önce onunla tanışmanın ve ona hizmet etmenin bir onur olduğunu ifade etmiştir. Kendini feda ederek Londra'nın işgali sırasında Millenium ayak takımı askerlerini patlatması, Integra'nın insanlığın değeri üzerine yeniden düşünmesini sağlamıştır. Genç Integra utangaç ama tuttuğunu koparan bir tiptir ama Alucard onun hizmetkârlarından biri olduktan sonra daha çok güven dolmuştur ve rahatlamıştır tabi bu sayede öz güveni kraliçe ile olan görevine de yansımıştır. Integra, Seras gibi belirli bir yaşa geldikten sonra büyük bir tecrübe kazanmıştır. Savaşın başladığı dönemde masumiyetinin büyük bir kısmını kaybetmiştir. Zorluklarla karşılaştığında zayıflık göstermeyen aksine bilgeleşen gerçek bir lidere dönüşmüştür. Major ondaki bu kendi tabiriyle "güzel genç bayan"dan "gerçek ve tehlikeli düşman"a dönüşümü fark etmiştir. Hatta onu öyle çağırdığı için özür bile dilemiştir ve onu zeplinine gerçek bir karşılaşma için davet etmiştir. Integra'nın bilinen ailesi Abraham Van Helsing'i de içeriyordur. Eski bir metafizikçi ve felsefeci olan Abraham, Bram Stoker'in Dracula adlı eserinin baş karakterlerinden birisidir. Babası ise Arthur Hellsing'tir. Ama 1989'da yani Integra 13 yaşındayken kanserden ölmüştür. Integra'yı çok sevmiştir ve diğer çocuklar gibi olmadığı için onun hep daha iyi, daha mutlu olmasını sağlamaya çalışmıştır. Integra Hellsing'teki şu anki pozisyonunuyla Kraliyet Yuvarlak Masa Şövalyelerindeki sandalyesini ondan miras almıştır. Amcası Richard da bu yüzden zavallı kızın suratına mermileri boşaltmaya çalışmıştır. Ama Alucard sayesinde Integra kurtulmuş hem de liderliği tek başına ele geçirmiştir. Zayıf bir ihtimaldir ama Integra tamamıyla Avrupalı değildir. Ten rengi diğer karakterlerinkinden biraz daha koyudur. (sütlü kahve gibi.) Ayrıca bunu destekleyen kanıtlardan biri de animenin 10. bölümü olan Canavarın Efendisinde, Integra'nın geriye dönüşlerinden birinde bebek haldeki Integra'nın annesi olabilecek, sari giyen bir kadın tarafından tutulduğunu görüyoruz. Bu da Integra'nın annesinin Hintli bir göçmen olabileceği önergesini kuvvetlendiriyor.

Alucard
Alucard, genelde krallık dönemlerinden ve batılı tarzda, zamanında Van Hellsing'in de giydiği bir çeşit trençkot, deri at binim çizmeleri giyer. Ceketiyle uyumlu kırmızı bir kravat takar. Yine ceketiyle uyumlu bir şapkası ve turuncu lensli güneş gözlükleri vardır. Bununla beraber bu kıyafetler onun benliğinin bir parçası gibidir ama istediği zaman değiştirebilir.8. kitapta Alucard'ın geçmişine insan olduğu zamanlara dönüş yapılır. Drakula'nın yaşamının dönüm noktası Osmanlı ile savaşlarıyla başlar. Başta Tanrının kendisine yakaranları ödüllendirmediğini, ama ölümlülerin inançlarını açıkça göstermelerini ister. Ordusu yenildiğinde ise tam öldürülmek üzereyken Vlad tanrı'ya yenik düşer. Sonunda ise Tanrı'nın kendisini yaratan olduğunu ve onu geri çağırdığını düşünür. Nasıl bir vampir olduğu ise sisli bir olaydır. Mangada da animede de bu olayla ilgili bir şey anlatılmamıştır. Ama bir sahnede kendisi gibi savaşçılardan birinin kanını içerken görünür. Seride Bram Stoker'ın Drakula'sında Drakula'nın ölümüne kadar olan bölümlerden bahsedilir. Hellsing'de kalbinden kazıklandıktan sonra tam olarak yok edilemez. Hellsing'in hizmetine girişinin gönüllü mü yoksa zorlamayla mı olduğu kesin değildir ama Van Hellsing'in hizmetkârlarından biri olur. Genç Walter'la beraber Polonya'nın başkenti Varşova'ya Millenyum'un vampir üretme programlarını yok etmek için gönderilir. İntegra'nın babası ise son zamanlarında Alucard'ın çok güçlü olduğu için kullanmanın tehlikeli olduğunu düşünür, onu Hellsing'teki bir zindana hapseder. 20 yıl sonra İntegra'nın kanı onu uyandırır. Alucard da integra'yı hain amcasından kurtarır ve onun hizmetkârı olur. Televizyondaki anime serileri Alucard'ın Drakula olduğunu kanıtlayan sahneleri içermez. Animenin sonunda ise onun Vlad Drakula olduğu ima edilir. Animenin de Manganın da ilk bölümünde bu olarlar benzer şekilde verilmiştir. Alucard her türlü savaşı seven ve gerçek rakiplere saygı duyan biridir. Alucard bazı insanlar karşısında hayranlığını açıklamaktan çekinmez. Mesela İntegra'nın öldürme emrini verme cesaretini göstermesi ve Alexander Anderson'un onu öldürmek konusundaki azmi insanların inanılmaz veya muhteşem yeteneklerinden birkaçı olarak nitelendirilebilir. Alexander Anderson'u kendisine bir paralel olarak tanımlar. Alucard insanlara saygı duyar Daha ileri gidersek: Eğer Anderson onu öldürebilseydi Alucard onunla gurur bile duyardı. Manga devam ederken Alucard kendi doğasıyla bir karışıklık içerisindedir. Hatta bir bölümde ağladığına bile şahit olunmuştur. Şöyle de söylenebilir: Alucard vampirliği insanoğlundan bir basamak aşağıda görür. Bundan dolayı vampir olma kararından pişmanlık duyar. Ayrıca bir amaçları olmadan öldüren vampirlerden tiksinen Alucard Bonnie ve Clyde örneğini vererek gereksiz yere cinayet işleyen iki sevgiliyi öldürmüştür. Alucard bir ölümsüzdür ve yaslanmaz. Yediği insanların sayısı milyonlardadır. Diğer karakterler onu yaralamaya çalışınca başarısız oluyorlar ama yaralandığında da kendini yenileyebilme gücü vardır. Başı kesilerek ya da kalbine kazık sokularak öldürülemez. Başka bir tarafa bakarken ikiz silahları olan Casull 454 ve Jackal ile atış yapabilir. İnsan gözünün ayırt edebileceğinden daha kısa bir sürede bir insanı kolaylıkla parçalara ayırabilir. Duvarların içinden geçerken görülmüştür. Dikey yüzeylerde hareket edebilir. Yarasalar, böcekler, şeytani köpekler, şekilsiz karanlık gölgeler, insansı tipler gibi çeşitli mahlukatlara dönüşebilme yeteneği vardır. Telepatik olarak Seras ile konuşur ve diğer karakterleri hipnotize edebilir. Kanın içine hatıraları emebilir. Ayrıca güneş ışığına karşı bağışıklık kazanmıştır.

Seras Victoria
Seras eskiden bir polis memurudur ve vampirlerle savaşmak için D11'e katılmıştır. Alucard'la tanışmadan önce normal bir insandır. Alucard 'ın onu ısırmasıyla bir vampire dönüşür. Fakat vampirliği alışmakta büyük zorluk çeker ve kan içmeyi uzun bir süre reddeder. Sonra Alucard ona kan içmezse vücudunun zayıf düşeceğini söyler ve onu ikna etmeye çalışır.
Seras Alucard'a 'efendim' diye hitap etmektedir (Onu ısırarak vampir yaptığı için). Oldukça hassas ve duygusal bir kızdır. Hellsing'in en sevimli karakteridir. Bunun yanında kan içmediği zamanlar çok tehlikeli olabilir. Alucard'dan sonra organizasyondaki ikinci vampirdir. Seras D11'de bir gün görev sırasında arkadaşı Jack'in ısırılıp vampire dönüşmesiyle olay yerinden kaçmıştır. Bu sırada yolda bir vampir görmüş ve tam ona ateş edecekken Alucard vampiri öldürmüştür. Daha sonra bir kiliseye sığınmıştır. Fakat kilisedeki rahip vampir çıkmış ve Seras'ı kanını içmek için esir almıştır. Alucard da kiliseye gelmiştir. Fakat rahip Seras'ı bir kalkan gibi kullandığı için Seras'ı kurtarmanın tek yolunun önce onu vurup sonra da vampir yaparak canlandırmak olduğunu bulmuştur. Seras vampir olduktan sonra Alucard onu kucağında taşıyarak Hellsing Organizasyonu'na doğru yol almaya başlamış ve Integra'yla konuşarak Seras'ı Hellsing Organizasyonu 'na almasını istemiştir. Seras bu vesileyle Alucard'la tanışmıştır. Fakat Alucard onu vampire dönüştürdüğü için Alucard'a 'efendi' diye hitap etmektedir.

Walter C. Dornez
Hellsing Organizasyonu'nun emekli bir üyesidir. Fakat hala Integral'e hizmet etmektedir. 69 yaşındadır. Hellsing: The Dawn'da görüldüğü üzere 2. Dünya Savaşı'nda 14 yaşında olan Walter o zamandan beri Alucard'ı tanımaktadır. Silahları metali kesebilecek güce ve keskinliğe sahip ince saydam iplerdir. Yaşına göre oldukça çeviktir, OVA da mermilerin arasından koştuğu görülebilmektedir

Peder Alexander Anderson
Anderson Vatikan'ın en güçlü savaşçısıdır. Savaşmadığı zamanlarda bir yetimhanede çocuklara bakmaktadır. Anderson bir şekilde mermilerden bile kaçacak kadar hızlıdır ve 4. OVA da Alucard'la yumruk yumruğa dövüşürken görüldüğü gibi bir Nosferatu kadar fazla fiziksel güce sahiptir. Boyu 2 metreden uzun olan Alucard'dan biraz daha fazladır. Ayrıca bilinen tek "Regenarator"dır, genetik müdahale ile her türlü yarayı çabuk iyileştirebilecek hale getirilmiştir, Alucard'ın silah mermileri buna dahildir. Ayrıca her türlü mermiyi de savuşturma yeteneği vardır. Silahları ise sonsuz sayıda taşıdığı süngülerdir, bunların iki çeşidi vardır: fırlatmak için kullandıkları ve kılıç gibi kullandıkları. Anderson ayrıca İncil sayesinde ışınlanabilir. Fark edilen bir özelliği ise süngüleriyle haç işareti oluşturmasıdır. OVA'nın son bölümlerinde canavara dönüşmüştür: Enrico Maxwell
Maxwell İskaryot'un lideridir, dinine fazla bağlılık göstermektedir. Çocukken annesiz ve babasız olduğu için arkadaşları tarafında dışlanmış ve günün birinde gerçekten çok önemli biri olmaya yemin etmiştir.

İscariot (Vatikan bölüm XIII)
İscariot Vatikan tarafından Cehennem güçlerine karşı savaşmak için kurulan operasyon bölümlerinden biridir.

Chief M’quve
Maxwell’den sonra Iscariot’un başına geçmiştir. (Hellsing/Manga Cilt 10)

Father Rinaldo
Enrico Maxwell’in danışmanıdır.

Heinkel Wolfe
Iscariot’un uğraştığı İtalyan teröristleri ve hainleri yakalamıştır. İscariot'un en genç tetikçilerindendir.

Sister Yumiko “Yumie” Takagi
Nazik bir rahibedir. Fakat öfkelendiğinde çok tehlikeli biri olabilir.

Milenium
Milenium, Hitler'in Almanyası çöktükten sonra hala amaçlarını devam ettiren nazilerden oluşan çok gizli bir örgüttür. Normal askerlerin yanı vampirler ve kurt adamlar gibi askerlere, zeplinler gibi araçlara sahiptirler.

Sturmbannführer – Binbaşı
The Major Milenyum'un komutanıdır. Deli olarak nitelendirilmiştir ve buna karşı çıkmamıştır. Zeki bir taktikçidir ve adamları ona sonuna kadar bağlıdır. Şişmanlık ve tıknazlığıyla Hitler'i andırır. İmparatorluk tarafından ölümsüz bir ordu oluşturmak için 1944 yılında orduya alınmıştır.

Herr Doktor
The Doctor Milenyum'un nazi vampir ordusunu ve Schrödinger'i yaratan dahi "deli doktor"'dur. Gözlüğü vardır ve altı camdan ibarettir. İkisi normal yerlerinde, kalanları da süs olarak gözlüğün kenarına 2'şer olarak yerleştirilmiştir. Göbek kısmı açıkta kalan bir giysi giyer.

Hauptsturmführer – Yüzbaşı captain
The Captain Major'un hiç konuşmayan ve duygusuz korumasıdır ve aslında nazi kurt adamların arasındaki tek gerçek kurt adam odur.

Sturmführer Zorin Blitz
Uzun boylu ve yüzünün sağ tarafında bazı dövmeler olan erkeksi bir kadın karakterdir. Yüzündeki dövmeyi kullanarak bazı illüzyonlar ile rakibini geçmişindeki anılarına göndererek yenmeye çalışır.

Tubalcain “The Dandyman” Alhambra
Sihirli oyun kartlarına sahiptir ve bu oyun kartlarını silah olarak kullanabilir.

Jan Valentine
Ağabeyi Luke Valentine ile Hellsing Organizasyon’undaki herkesi öldürmek ve Alucard’ı yok etmek için görevlendirilmişlerdir.

Luke Valentine
Kardeşi Jan Valentine ile Hellsing Organizasyon’undaki herkesi öldürmek ve Alucard’ı yok etmek için görevlendirilmişlerdir.

Oberstammführer Schrödinger
Küçük bir çocuktur. Türü bilinmemektedir. Herr Doctor tarafından yaratılmştır. Scrödinger görünüşe göre ölümsüzdür. Saçının üstünde kurt adamlara özgü kulaklar, vampirlere özgü dişler ve hortlaklara özgü mor, eflatun karışımı gözleri vardır.

Doğukan Çevrim
 

abdullah

Çeviri & Balonlama
17 Nis 2011
1,377
3,552
Midgard
Türkçe dublajı güzel olan tek animedir. 1 bölüm izlemiştim Türkçe dublaj. Devamını getirememiştim ancak mutlaka izleyeceğim. Rehber için teşekkürler.
 

spikespiegel

Aktif Üye
10 Şub 2012
265
279
ankara
çok güzel bir manga serisi çok güzel bir abimiz tarafından yine çok güzel bir şekilde tanıtılmış.
senin bu incelemelerini okumak ayrı bir keyif vakanüvis
emeğine sağlık
 
Üst