Çizgiromanda Okur-Yazar İç-etkileşimleri ve ‘Eğer?’ Çeşitlemeleri

rehaulku

Yeni Üye
6 May 2012
27
35
Istanbul
46 yıllık çizgiroman okuruyum. 13 yıllık çizgiroman eleştirmeniyim. 5 yıllık da çizgiroman öyküsü sinopsisleri yazarıyım.

Bu momentle, yukarıdaki başlıktaki konunun halihazırda süregiden biçimiyle ana çerçevesini çizmeyi bir deneyelim:

Çizgiromanlar farklı yazarlar tarafından farklı öykülerle yazılabiliyor. Bunun 3 türü var: Bir: Uzun öyküyü birkaç yazar, ardışık olarak parçalı yazıyor ve çoğunluk da birbirlerinin yaptıklarını bilmiyorlar. İki: Aynı kahramanın öykülerini farklı yazarlar yazıyorlar. Üç: Ayrı çizgiroman öyküsü, ‘Eğer?’ dizileriyle aynı anda birden çok son içeren alternatif akışlarda yeniden yazılabiliyor. (Bunlar da ‘bitmeyen öykü olarak çizgiroman’ konusuna bir bakıma katkıda bulunuyor.)

Bazı çizgiromanlardaki öykü akışı için, artık okurlar tarafından da ara-etkileşim deneniyor ve artık internet üzerinde hep birlikte / kollektif yazılan romanlar ve grafik romanlar mevcut.

Kendi durumumda ise: Bir çizgiromanı okur, eleştirmen ve yaratıcı-yazar olarak farklı farklı biçimlerde, aynı anda yeniden yazabiliyor ve okuyup yorumlayabiliyorum.

Bu durum, çzigiromanların hermenötiğinin (yorumbiliminin) neden şimdi ve burada yürüdüğüki biçimiyle yürüdüğünü anlamamı(zı) sağlıyor. İnanılmaz biçimde buradaki hayal, yani çizgiroman öykü hayali, gerçeğin özgün bir yorumundan ve kimi de kısa gelecekbilim çıkarsamalarından ibaret durumda kalmakta.

Burada olağan okur, en çok ikinci bir yorumla yetiniyor. Yani klasik çizgiroman okuru oldukça tutucu, belki 50 yıl boyunca aynı ve tek öykülü tek çizgiromanı taparcasına sevebiliyor. Gerisini de yok sayıyor.

Bir şerh: Şimdiki durumuyla, Batı dünyasındaki, özellikle de ABD’deki yaratıcı çizgiroman yazarı, bu iç-etkileşim ortamından uzakta yalıtılmış kalıyor. Böylelikle, sudaki balığın suyu bilmemesi durumunda kalmış oluyorlar.

Tüm bu çerçeve, ya şimdi oluşmakta, ya da çok yakın gelecekte oluşacak olan bir sanat eseri-gerçeklik içetkileşimi durumu yarattı bile. 20. Yüzyıl’ın başında resimin, 1980’lerde modern dansın üstlendiği avangard-avangardlığı, şimdilerde çizgiroman yüklenmiş görünüyor. O nedenle, hem gündelik yaşamın bir kültüroloğu olarak, hem de elit kültür / sanat ürünü yorumlayıcısı bir estetikçi olarak, çizgiroman okumalarını bu çerçevede yürütmek gerektiği kanısındayım.

Dipnot: 4’ü (karikatür tarzı olarak) çizgiroman yapılmış, Pratchett’ın 37 romanlık ‘Disk-Dünya’ serisinin yeni çizerler tarafından ama bu kez mizahi-grotesk olarak değil, macera-figüratif-realist olarak çizildiği bir çizgiroman yeniden çizimi konusu, bu açılımın halihazırdaki somut momenti olmakta.

(29 Eylül 2012)
 

rehaulku

Yeni Üye
6 May 2012
27
35
Istanbul
Sizin top10 listeniz nedir muhterem:?

Benim top listem sürekli değişir.

Artı, bazı öyküleri ve kahramanları tekmiş gibi (örneğin bu sıralarki Wolverine ve Hulk'u), yani üstüste binişik olarak okurum.

Artı, benim gerçekten seveceğim top liste henüz yazılmadı ama eli kulağında. Bu; zombili, Eğer? gibi çeşitlemeleri, gerçek hiper-tekst öncülüyle başlar, aynı roman karelerinde farklı çizer kullanır ve gayet açıkseçik öykü çizelgeli olarak, sonsuza uzanan çeşitlemeli tek ve çok çok uzun (> 5.000 sayfa) ama epeyi çeşit potansiyel sonlu bir öykü yaratırlarsa, bence asıl çizgiroman o zaman başlamış demektir. Tamam, ses, hareket, hatta tad ve koku kullanımı da, diğer sanat dallarında da deneniyor ama her eklenti ve çıkartı, aslında dene-yanıl tümevarımı ile değil, baştan tasarlanmış büyüük bir tümdengelimselliğin, 20 yılda falan tamamlanacak bir yaratı maratonudur. Bildiğim gelecekbilim de öyle söylüyor. Ya da başka bir deyişle, sanatta da devrimler hep gelir ve uzuun sürer.
 
12 Şub 2010
15,006
543,776
çizgiroman öyküsü sinopsisleri

gerçeğin özgün bir yorumundan ve kimi de kısa gelecekbilim çıkarsamalarından ibaret durumda kalmakta.


Tüm bu çerçeve, ya şimdi oluşmakta, ya da çok yakın gelecekte oluşacak olan bir sanat eseri-gerçeklik içetkileşimi durumu yarattı bile. 20. Yüzyıl’ın başında resimin, 1980’lerde modern dansın üstlendiği avangard-avangardlığı, şimdilerde çizgiroman yüklenmiş görünüyor. O nedenle, hem gündelik yaşamın bir kültüroloğu olarak, hem de elit kültür / sanat ürünü yorumlayıcısı bir estetikçi olarak, çizgiroman okumalarını bu çerçevede yürütmek gerektiği kanısındayım.


Dipnot: 4’ü (karikatür tarzı olarak) çizgiroman yapılmış, Pratchett’ın 37 romanlık ‘Disk-Dünya’ serisinin yeni çizerler tarafından ama bu kez mizahi-grotesk olarak değil, macera-figüratif-realist olarak çizildiği bir çizgiroman yeniden çizimi konusu, bu açılımın halihazırdaki somut momenti olmakta.





Sayın üstadım;


Sekiz yıl devlet memurluğu, yedek subaylıkta bir yıl askerlik şubesi başkanlığı yapmam nedeniyle sivil ve askeri bürokrasi yazışma usullerini iyi derecede biliyorum. Otuz yıllık Avukat olmam nedeniyle de metinleri okuma, yorumlama ve cevap verme konularında asgari deneyimim var.


Eski sözcükleri kadar yeni sözcükleri de kullanır, konuşurum.


Lakin itiraf edeyim, bu yorumda anlatılan hususları tam olarak anlayamadım.


Üyeler arasında genç öğrenci kardeşlerimiz de var


Çok değerli yorumlarınızı akademik dilden biraz uzaklaşarak anlayacağımız şekilde paylaşmanız dileklerimle saygılarımı sunarım.
 
12 Şub 2010
15,006
543,776
çizgiroman öyküsü sinopsisleri

gerçeğin özgün bir yorumundan ve kimi de kısa gelecekbilim çıkarsamalarından ibaret durumda kalmakta.


Tüm bu çerçeve, ya şimdi oluşmakta, ya da çok yakın gelecekte oluşacak olan bir sanat eseri-gerçeklik içetkileşimi durumu yarattı bile. 20. Yüzyıl’ın başında resimin, 1980’lerde modern dansın üstlendiği avangard-avangardlığı, şimdilerde çizgiroman yüklenmiş görünüyor. O nedenle, hem gündelik yaşamın bir kültüroloğu olarak, hem de elit kültür / sanat ürünü yorumlayıcısı bir estetikçi olarak, çizgiroman okumalarını bu çerçevede yürütmek gerektiği kanısındayım.


Dipnot: 4’ü (karikatür tarzı olarak) çizgiroman yapılmış, Pratchett’ın 37 romanlık ‘Disk-Dünya’ serisinin yeni çizerler tarafından ama bu kez mizahi-grotesk olarak değil, macera-figüratif-realist olarak çizildiği bir çizgiroman yeniden çizimi konusu, bu açılımın halihazırdaki somut momenti olmakta.





Sayın üstadım;


Sekiz yıl devlet memurluğu, yedek subaylıkta bir yıl askerlik şubesi başkanlığı yapmam nedeniyle sivil ve askeri bürokrasi yazışma usullerini iyi derecede biliyorum. Otuz yıllık Avukat olmam nedeniyle de metinleri okuma, yorumlama ve cevap verme konularında asgari deneyimim var.


Eski sözcükleri kadar yeni sözcükleri de kullanır, konuşurum.


Lakin itiraf edeyim, bu yorumda anlatılan hususları tam olarak anlayamadım.


Üyeler arasında genç öğrenci kardeşlerimiz de var


Çok değerli yorumlarınızı akademik dilden biraz uzaklaşarak anlayacağımız şekilde paylaşmanız dileklerimle saygılarımı sunarım.
 

rehaulku

Yeni Üye
6 May 2012
27
35
Istanbul
çizgiroman öyküsü sinopsisleri

gerçeğin özgün bir yorumundan ve kimi de kısa gelecekbilim çıkarsamalarından ibaret durumda kalmakta.


Tüm bu çerçeve, ya şimdi oluşmakta, ya da çok yakın gelecekte oluşacak olan bir sanat eseri-gerçeklik içetkileşimi durumu yarattı bile. 20. Yüzyıl’ın başında resimin, 1980’lerde modern dansın üstlendiği avangard-avangardlığı, şimdilerde çizgiroman yüklenmiş görünüyor. O nedenle, hem gündelik yaşamın bir kültüroloğu olarak, hem de elit kültür / sanat ürünü yorumlayıcısı bir estetikçi olarak, çizgiroman okumalarını bu çerçevede yürütmek gerektiği kanısındayım.


Dipnot: 4’ü (karikatür tarzı olarak) çizgiroman yapılmış, Pratchett’ın 37 romanlık ‘Disk-Dünya’ serisinin yeni çizerler tarafından ama bu kez mizahi-grotesk olarak değil, macera-figüratif-realist olarak çizildiği bir çizgiroman yeniden çizimi konusu, bu açılımın halihazırdaki somut momenti olmakta.





Sayın üstadım;


Sekiz yıl devlet memurluğu, yedek subaylıkta bir yıl askerlik şubesi başkanlığı yapmam nedeniyle sivil ve askeri bürokrasi yazışma usullerini iyi derecede biliyorum. Otuz yıllık Avukat olmam nedeniyle de metinleri okuma, yorumlama ve cevap verme konularında asgari deneyimim var.


Eski sözcükleri kadar yeni sözcükleri de kullanır, konuşurum.


Lakin itiraf edeyim, bu yorumda anlatılan hususları tam olarak anlayamadım.


Üyeler arasında genç öğrenci kardeşlerimiz de var


Çok değerli yorumlarınızı akademik dilden biraz uzaklaşarak anlayacağımız şekilde paylaşmanız dileklerimle saygılarımı sunarım.

Sayın Asker-bürokrat-hukukçu Bey,

Çizgiroman eleştirisi ile istidayı karıştırmış gibisiniz. Ayrıca dilim genelde feci anti-akademiktir. Lisansüstü tezi yazdığımdan dolayı biliyorum.
 

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,734
44,020
denize sıfır
Sayın hocam aynı dili kullanmazsak anlaşmamız zor olacak.Burada da sizin lisanı bilen yok gibi.
Ayrıca sizi karamsar gördüm.
Biz sadece çizgiroman okur ve severiz.Her kahramanın içimizde ayrı yeri ve önemi var.
Sorgulama yapmak istediklerimizi bazen tartışmaya açıyoruz saçmalanmış senaryoları beğenmediğimizi belirtiyoruz.
Ama bırakın mükemmel olmasada en azından yapılsın.
Sizin top10 listenizi sizi tanımak açısından sormuştum.
Yeniden sormaya çekiniyorum.
Burada olmanız çok güzel yakında ortak noktada buluşacağız eminim.
Nede olsa hepimiz kahramanız.:)
Saygılarımla..
 

comedian

Onursal Üye
13 Tem 2012
1,275
4,695
çizgiroman öyküsü sinopsisleri

gerçeğin özgün bir yorumundan ve kimi de kısa gelecekbilim çıkarsamalarından ibaret durumda kalmakta.


Tüm bu çerçeve, ya şimdi oluşmakta, ya da çok yakın gelecekte oluşacak olan bir sanat eseri-gerçeklik içetkileşimi durumu yarattı bile. 20. Yüzyıl’ın başında resimin, 1980’lerde modern dansın üstlendiği avangard-avangardlığı, şimdilerde çizgiroman yüklenmiş görünüyor. O nedenle, hem gündelik yaşamın bir kültüroloğu olarak, hem de elit kültür / sanat ürünü yorumlayıcısı bir estetikçi olarak, çizgiroman okumalarını bu çerçevede yürütmek gerektiği kanısındayım.


Dipnot: 4’ü (karikatür tarzı olarak) çizgiroman yapılmış, Pratchett’ın 37 romanlık ‘Disk-Dünya’ serisinin yeni çizerler tarafından ama bu kez mizahi-grotesk olarak değil, macera-figüratif-realist olarak çizildiği bir çizgiroman yeniden çizimi konusu, bu açılımın halihazırdaki somut momenti olmakta.





Sayın üstadım;


Sekiz yıl devlet memurluğu, yedek subaylıkta bir yıl askerlik şubesi başkanlığı yapmam nedeniyle sivil ve askeri bürokrasi yazışma usullerini iyi derecede biliyorum. Otuz yıllık Avukat olmam nedeniyle de metinleri okuma, yorumlama ve cevap verme konularında asgari deneyimim var.


Eski sözcükleri kadar yeni sözcükleri de kullanır, konuşurum.


Lakin itiraf edeyim, bu yorumda anlatılan hususları tam olarak anlayamadım.


Üyeler arasında genç öğrenci kardeşlerimiz de var


Çok değerli yorumlarınızı akademik dilden biraz uzaklaşarak anlayacağımız şekilde paylaşmanız dileklerimle saygılarımı sunarım.

bende benim algılarımda bir şey var sanmıştım bir an demek ayar benden bozuk değilmiş :) ne diyeyim bende pek bir şey anlamamıştım...
 
12 Şub 2010
15,006
543,776
Sayın Asker-bürokrat-hukukçu Bey,

Çizgiroman eleştirisi ile istidayı karıştırmış gibisiniz. Ayrıca dilim genelde feci anti-akademiktir. Lisansüstü tezi yazdığımdan dolayı biliyorum.



Sayın rehaulku


Mesajımın tamamen iyi niyetle ve sizin gibi değerli bir araştırmacının birikimlerinden bir nebze feyz almak amacıyla yazılmış olduğuna sizi temin eder saygılar sunarım
 

pandora1972

Süper Üye
1 Ağu 2012
2,229
4,833
Beyefendi, ben de Türk dili üzerine yüksek lisans yaptım ve Profesör' e katılıyorum. Çizgi roman eleştirisi yapmakla istida (dilekçe) yazmak arasında fark var, buyurmuşunuz. Marifet eleştiri yazabilmekte değil; anlaşılır ve öğretici ve de akılda kalıcı yazabilmektedir. Şimdi siz, sizin alma kapasiteniz sınırlıysa ben ne yapayım diyebilirsiniz. Bir iyilik yapın, hiçbir şey yapmayın; siz biraz daha okuyun. Bize ilkokulda öğretmişlerdi, okudukça kendinizi ifade kâbiliyetiniz (yeteneğiniz ) gelişir, diye. Okumaya devam efendim.
 

ekenciz

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
13 Eyl 2009
2,993
13,518
Yorumum hiç kimseyi kırmayı ya da veikilliğini yapmak gibi bir amaçla yazmıyorum. Ancak tamamen iyi niyetle yazılan bir yazıya istihzalı bir şekilde cevap vermek sanırım pek şık bir davranış değil. Bu forumda elbette sizden istifade edecek kişiler vardır. Daha anlaşılır şekilde yazmanın, bir arkadaşımızın da belirttiği gibi, sizin daha fazla anlaşılmanıza ve tanınmanıza vesile olacağını düşünüyorum.
Bizim net kültürümüzde yüzünü görmediğimiz kimselere, yüzünü gördüğümüzde edemeyeceğimiz lafları klavye ile edilebildiğini görüyorum. Bu çok yanlış bir anlayış ve oldukça da yaygın. Çok aklı başında olduğundan emin olduğumuz kimserlerde bu davranışın olması gerçekten akıl alır gibi değil. Azıcık olumsuz gibi görünen yazının sizi linç etmek için yazıldığını düşünüp cevap yetişmeye çalışmak yerine, anlayışlı bir cevap vermek aldığımız eğitime daha yakışır bir davranış olacaktır.
 
Son düzenleme:

pandora1972

Süper Üye
1 Ağu 2012
2,229
4,833
Yorumum hiç kimseyi kırmayı ya da veikilliğini yapmak gibi bir amaçla yazmıyorum. Ancak tamamen iyi niyetle yazılan bir yazıya istizalı bir şekilde cevap vermek sanırım pek şık bir davranış değil. Bu forumda elbette sizden istifade edecek kişiler vardır. Daha anlaşılır şekilde yazmanın, bir arakdaşımızın da belirttiği gibi, sizin daha fazla anlaşılmanıza ve tanınmanıza vesile olacağını düşünüyorum.

Eleştirnizde haklısınız alenen müstehzi bir tavır takındım ve emin olun bilerek yaptım. İstifade etmek için anlayabilmek gerekir ve mesleği avukatlık olan birinin müdafaasını yapmak da bana düşmez ama eleştiri kaldıramayıp; yaşını başını bilmediğin bir insana bu şekilde yanıt verilirse üzgünüm kendini tanıtmak için iyi bir yol değil. Belki yüz yüze tanısam çok seveceğim biri de olabilir ama burası paylaşım yeri, insanları küçük görme yeri değil.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,664
Kasımpaşa
Herhangi bir "düşünce" ileri süren kişiye karşı bu sitede çok büyük bir hoşgörü var..
Çünkü bu sitedeki insanlar gerçekten iyiniyetli..

Kısa bir saptama:
Sevgili pandora72 sanırım ekenciz sana bir eleştiride bulunmuyordu.
Onun eleştirisi sevgili profesör'e cevap yazan rehaülkü'ye düşüncesindeyim.

Aslında pek polemiğe girmeyi sevmiyorum, fakat düşünce sahibi düşüncesine karşı yönelen eleştirilere saldırganca bir tavır alıyorsa araya girmek gerekiyor.
Ancak her ne kadar özgür düşünceye inansamda
saçma bir düşünceye de hoşgörü göstermem gerekmiyor.
Başından sonuna kadar hiç bir şey vermeyen mantıklı bir kurgusu olmayan bir yazıya insanlar saçma sapan olmuş, git başka yerde zırvala dememek için binbir dereden su getiriyorlar.
Muhatap ise bu iyiniyetli tavra karşı saldırganca bir tutum içine giriyor..
kabul etmek mümkün değil..
Bir kez daha söylüyorum..
Saçmalama özgürlüğün var,
ancak hakaret ve alay etme özgürlüğün yok..
 

pandora1972

Süper Üye
1 Ağu 2012
2,229
4,833
Herhangi bir "düşünce" ileri süren kişiye karşı bu sitede çok büyük bir hoşgörü var..
Çünkü bu sitedeki insanlar gerçekten iyiniyetli..

Kısa bir saptama:
Sevgili pandora72 sanırım ekenciz sana bir eleştiride bulunmuyordu.
Onun eleştirisi sevgili profesör'e cevap yazan rehaülkü'ye düşüncesindeyim.

Aslında pek polemiğe girmeyi sevmiyorum, fakat düşünce sahibi düşüncesine karşı yönelen eleştirilere saldırganca bir tavır alıyorsa araya girmek gerekiyor.
Ancak her ne kadar özgür düşünceye inansamda
saçma bir düşünceye de hoşgörü göstermem gerekmiyor.
Başından sonuna kadar hiç bir şey vermeyen mantıklı bir kurgusu olmayan bir yazıya insanlar saçma sapan olmuş, git başka yerde zırvala dememek için binbir dereden su getiriyorlar.
Muhatap ise bu iyiniyetli tavra karşı saldırganca bir tutum içine giriyor..
kabul etmek mümkün değil..
Bir kez daha söylüyorum..
Saçmalama özgürlüğün var,
ancak hakaret ve alay etme özgürlüğün yok..

Sonradan sevgili Nihat'ın iyi niyetli uyarısı ile ben de farkettim ve arkadaşımıza özelden yanlış anlama için özürlerimi gönderdim. Benim tavrım Profesör'ün iyi niyetli bir eleştirisine bu denli üstten bakan bir tavırla yanıt verilmesi idi. Beni biraz tanıyorsun haksızlığa tahammülüm yok. Hele çizgi romana böyle gönül vermiş, yaşını almış bir insana. Her yaştan ve her konumdan insanı burada birarada tutan çizgi sevgimiz. Birimize yapılan bir saygısızlığı üstüme almak gibi kötü bir huyum var. Amacım haddimi aşmak değil.
 
12 Şub 2010
15,006
543,776
Üzgünüm,

Konunun bu noktaya varmış olmasından üzgünüm


Tekrar edeyim


Sayın rehaulku 'nun açıklamasından yararlanmak için dikkatle bir kaç kez okumama rağmen anlayamadım.


Hasbelkader meslek ve iş hayatım nedeniyle iyi kötü yazılanı anlayacak durumda olmama rağmen anlayamadığımı söylemem, konuya ilgi duyacağı muhakkak olan çizgi roman severlerin de anlamakta zorlanacağını düşündüğüm için olup kesinikle böbürlenme veya muhatabını aşağılama amaçlı değildir.


Ben elli yıldan bu yana çizgi roman okumama rağmen ancak çizgi roman forumlarının katkılarıyla kendimi nispeten bilinçli bir okuyucu olarak kabul edebiliyorum.


Bu katkıyı sağlayan da, forumlardaki çizgi roman severler, paylaşanlar, yorum yapanlar, bakunin, gulyabani, 25temmuz, zamangezgini, mr. yeraltı, stoktan, melih41, oklitus, kolibri, mistercaki ve ismini anmadığım için hoşgörülerine sığındığım çok sayıdaki dostlardır.


Sayın rehaulku, çizgi roman eleştirmeni olduğunu açıklayınca sevindim ve birikimini bizimle paylaşacağı inancıyla, samimiyetle anlamadığım konuyu benim de anlayacağım bir dille açıklamasını rica ettim.


Bana bir harf öğretenin kulu olurum düşüncesinden başka asla bir başka niyetim yok.


Sayın rehaulku gibi profesyonel eleştirmenlere ihtiyacımız var, bilgi ve birikimlerinden yararlanmaktan onur duyarım.


Umarım konu, amaçladığımın aksi sonuçlara vesile olmaz.


Çizgi roman sevgisi saflığımız, hobimiz, keyfimiz, iyi niyetimizdir.


Bizi birbirimize yakınlaştırmalı, aynı dili konuşmaktan zevk alanları bir arada tutmalıdır.


Sayın rehaulku ' nun beni anlayacağını umuyorum.


Saygılarımla.
 

harp55

Çeviri & Balonlama
27 Eki 2009
1,841
6,236
Sayın Asker-bürokrat-hukukçu Bey,
Çizgiroman eleştirisi ile istidayı karıştırmış gibisiniz. Ayrıca dilim genelde feci anti-akademiktir. Lisansüstü tezi yazdığımdan dolayı biliyorum.
Sayın rehaulku 'nun açıklamasından yararlanmak için dikkatle bir kaç kez okumama rağmen anlayamadım.
Sevgili profesör,
Sayın rehaulku'nun ilk yazısını sizin gibi bir kaç kez okusamda bende anlamadım. Sanırım dorukta anlamamış. :D ama size yazdığı yukardaki alınytıyı nedense gayet net anladım.:( bir anda anlaşılır şekilde yazılabilmesi, anlaşılır şey değil. :D bilginin çok olması güzel bir meziyettir. anlarım ve saygı duyarım o nedenle her paylaımınızı ve yorumlarınızı merak ve sabırsızlıkla bekleyen biri olarak saygımı sunmak geldi içimden. bilginizi aktarabildiğiniz ve paylaştığınız için.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,664
Kasımpaşa
Haluk Ağabeye;
Abi çizgi roman kültürüne katkıda bulunanları sayarken, aşağı mahalleden yukarı mahalleden herkesi saymışsın beni ve ertuğrul'u atlamışsın, biz orta mahalleden miyiz, ertuğrul'u bilmem ama benim bu metinden ki ben 22 yıllık hukukçu ve 50 yıllık insan olarak hiç bir şey anlamadım..Saygı ve sevgilerimle..Çok üzüldüm..Ben artık rehaülkü ki kendisini tanırım Sahaf önder'de tanımıştım, gel yaz diyen de benim sıkı bir taraftarıyım..Bu böyle bilinsin isterim..
 

WebHead

Kıdemli Üye
17 Ara 2011
134
153
Scotland Yard
Eyvaah yine başlıyoruz -_-

Şimdi ben "yazdıklarını anladım" diyeceğim ve "aha bak işte anlayan anlıyor" şeklinde bir parmaklamaya mağruz kalsam da yazmak zorunda hissettim kendimi.

Öncelikle yorumlamak güzeldir. İnsanın fikirlerini aktarması, bundan esinilmesi ve bir kültür alışverişi yaşanması... Ama iş otoriter bir duruma geldiği zaman işler değişir, çünkü ego işin içine girer.Bu durumda kişinin yeterliliğini sorgulamaktan ve yorumlayanın bağnazlığına kadar geniş bir skalada düşünceler ve kelimeler yanlış yola sapabilir ve saptırabilir. Bu yüzden yorum okumayı severim "ben otoriteyim" başlıklı yazıları sevmem lakin okurum, aynı hataya düşmemek için. Her ne kadar çevrem tarafından kültürolog veya füturolog addedilmesem de en azından çizgiroman hakkında bir çift söz edebilecek yeterlilikte olduğuma inanıyorum ki yazının genel olarak "içi boş süslü kelimeler" olduğunun kanaatindeyim. Doğru da öznel bir kavram olduğu için doğru veya yanlışlığını da tartışmayacağım.

Ayrıca Sayın Reha Ülkü'nün burayı deneme olarak kullandığı kanısındayım. Normal blog yazıları son derece anlaşılabilen ve normal dizilimli kelimelerden oluşuken, burada veriyor coşkuyu. Ayrıca 6 yaşından beri çizgiromanlarla haşır neşir olmasını da takdir ettim. Gerçi her ne kadar bu zarif sanatla bu kadar iç içe olan birinin üslubunu ve davranışlarını tam tersi kaba ve saldırgan bulsam da...
 

steinbeck

Süper Üye
23 Şub 2012
1,416
3,021
Ben polemiği değil, kavgayı severim. Ama şöyle: Teks ile Carson, kardeşten de öte birbirini severler, fakat öyle bir ağız dalaşı yaparlar ki, başkası, hatta Kit ve Tiger bile, "bunlar düşman galiba, birbirini boğazlayacaklar!" der. Şimdi, bu minvalde olmak üzere, sayın reha kardeşim, ne yazık ki yazınızı kimse anlamadı, ben de. Profesör kardeşim anlaşılır bir dil istedi, hakikat de bu yönde.
Sonuçta kavga edelim, ama itibarımızı sıfırlamayalım, kalp kırmayalım, cumanız mübarek ola. (Akademik yazmak demek bir yazıyı kurtarmaz!)
 

Kolibri

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
16 Haz 2012
423
6,834
Fatih İstanbul
Yazının içeriği,anlaşılır olup olmaması beni hiç ilgilendirmiyor.:cool:
Beni ilgilendiren taraf,sevgili profesör ağabeyimin, gerçekte hiç de hak etmeyen birisine her zamanki nezaketiyle ''üstadım'' hitabıyla başladığı gayet yumuşak üsluplu ''kral çıplak'' mealindeki mesajına karşılık yazılan yazıdaki, hiç hak etmediği irrite edici tarzdır.

Hayatını porno internet sörflerinde 5 dakkada Beşiktaş ereksiyon-ejekülasyon sirkülasyonunda idame ettirdiğini beyan etmekte bir beis görmeyen,Japon sübyancı filmleri izlemekten gri hücrelerinin dumura uğramış olduğu kuvvetle muhtemel,kendini nötroseksüel sanıp, aslında onanist olan, kerameti kendinden menkul akademik üyenin bu mesajı hiç hoş değil.:mad:
Serbest yazar olmak böylesine serbest yazmayı gerektirmemeli bence.

Konuya yazılan diğer mesajları okuyunca (başta savok olmak üzere) nirvanaya ulaşmış olduğunuza dair şüphem kalmadı.:)

Kaynakça:

 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,664
Kasımpaşa
Sevgili kolibri,
aslında ben de bazen kendime şaşıyorum..
Bu nirvana durumu bende alışkanlık yaptı..
Hatta rehaülkü beyefendiye sert yazdığımı düşünüp üzülmüştüm;
demek ki kendimi üzecek kadar sert değilmiş yazım, sevindim..
Bu üç günlük dünyada kalp kırmaya gerek yok sevgili dostum, maksat gönüller bir olsun..
Saygılarımla..
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,004
20,648
Gaziantep
Gecenin bu saatinde (00:35)hepsi de, hoş ve seviyeli tartışmaları okurken çok haz aldım.(Bu saatte ancak böyle bir cümle kurabildim).
 

kartal

Onursal Üye
17 Şub 2011
4,294
4,476
Sevgili doruk,sevgili comedian sizin mesajlarınızı okuyunca rahatladım artık.Yoksa,tek anlamayan benmişim diye kendime zeka testi yaptırıp sonucunu da kimseye söylememeyi düşünüyordum....
Herkese iyi geceler........
 
Üst