Bir Örümcek Adam Filmi

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,304
49,801
NeverLand
Türk sinemasında çoğunluğu İtalyan kökenli olan birçok çizgi romanın uyarlaması yapılmıştır. Trash, pulp, B-movie ya da son yıllardaki yaygın adıyla "Fantastik Türk Sineması"nın sıklıkla başvurduğu kaynaklardan biridir çizgi romanlar. Bugün, önemli bir ilgi bulan, yarı eğlencelik ve hattâ sarkastik bir tavırla izlenen - koleksiyon değeri taşıyan tür, 1966 yılından başlayarak altı-yedi yıl, yoğun bir üretim dönemi yaşamıştır. Yine bu dönemde üretilmiş, 1966-67 sezonunda gösterime çıkmış Örümcek Adam adlı bir filmden söz edeceğim. Filmin kopyası bulunamadığı için, film hakkında fazla bir bilgi yok elimizde. Aynı dönem yayımlanan bir sinema-magazin dergisinden alınmış tek bir resim karesi gördüm - ki aynı resim Giovanni Scognamillo ile Metin Demirhan'ın birlikte hazırladıkları "Fantastik Türk Sineması" kitabında kullanıldı. Resimde görülen Örümcek Adam'ın kostümü, bilinen Marvel Comics'ın Örümcek Adam-Spider-man'ın kostümüne benzemiyordu. "Yanlış" -ya da bilerek farklı- yorumlanmış bir Örümcek Adam olup olmadığını merak ettim. Filmin konusu hakkında Agah Özgüç, ünlü film sözlüğünde kısaca şunları yazmış: "Polise ve bağımlı olduğu şebekeye ikili oynayan Örümcek Adam'ın macerası." Konu olarak da benzemediği böylelikle ortaya çıkıyordu. Aynı Özgüç, 1966 yılında, Akşam gazetesinde yazdığı bir eleştirisinde, filmin yönetmeni Cevat Okçugil'in "korku, dehşet dolu, 'geceleri okunmaz' romanlardan, 'geceleri seyredilmez' filmler çıkartan" bir yönetmen olduğunu belirtmiş. Hattâ, Türk sinemasına "iskelet adamları, jartiyerli kadınları, yarasaları, örümcekleri" onun getirdiğini ekleyerek, yarattığı dalgaya "Ustura Filmler" adını vermiş. Bu, film hakkında bir farklılık olduğuna dair şüphelerimi daha da artırdı. Cevat ve kardeşi Nejat Okçugil, türün ilk filmlerinin üreticileri. Yapımcı, yönetmen, senarist ya da yardımcı yönetmen, vs. mutlaka bu filmlerin içerisinde yer alıyorlar. Her ikisi de altmışlı yılların başında Amerikanın önemli televizyon kuruluşlarında eğitim alıp çalışmışlar - Yetmişli yılların ortasında da yeniden Amerika'ya dönüp temelli olarak oraya yerleşmişler. Film ile ilgili olarak Okçugil kardeşleri aradığımda, bu türden bilgilerle karşılaşınca, doğrusu üzülmüştüm. Bahsi geçen Örümcek Adam filminin konusu ve temel aldığı ya da esinlendiği kaynak hakkında doğrudan bilgi alabilme imkânım kalmamıştı. İlk olarak Marvel'in Örümcek Adam'ının bu filme kaynaklık edebileceğini düşündüm. Kostüm ve konu benzemese de esinlenme mümkün olabilirdi, Örümcek Adam, ilk kez 1962 yılında yayımlanmaya başlar, bir başka ifadeyle Okçugil kardeşler Amerika'da eğitimlerini sürdürdükleri sırada. Aynı ürünlerin altmışlı yıllarda özellikle Beyoğlu'ndaki kitapçılarda satıldığını da belirtelim. Esinlenme için, Türkçe bir yayın ise o dönem yoktur (Örümcek Adam, başlangıcından ancak yirmi yıl sonra, önce gazetelerde bant, sonra da bilinen dizisiyle albüm-dergi olarak görülecektir). Ancak Okçugil kardeşlerin ilgileri -ve İngilizce bilmeleri- nedeniyle bu Örümcek Adam'dan haberdar olmaları yüksek bir ihtimaldir. Öte yandan. Örümcek Adam'ı film olarak seyrettikleri farz edilemez. Çünkü, böyle bir film de o tarihlerde yoktur. PBS, 1971-76 yılları arasında 30'ar dakikalık bir televizyon dizisi, CBS, 1978-79'da 60'ar dakikalık 12 televizyon filmi hazırlamış (Bu seriden kimi bölümler, seksenli yıllarda sinemalarda gösterime girmişti). Hasıl-ı kelam, Örümcek Adam'ı konu alan film, 1966 tarihine göre henüz çevrilmemiştir. Geriye sinema alanından iki mecra daha kalıyordu. İlki olan Amerikan yapımı seriyallerin üretimi ellilerde bitmişti; Türkiye'de film üretimi görece az olduğu için kopyaların halen gösterimde olduğu düşünülebilir. Ancak 1965 tarihinden itibaren üretilen film sayısında patlama olmuş, yaz aylarında yapılan ikinci gösterimler bile -birinci vizyon filmlerin çokluğu nedeniyle sınırlanmıştır. Üstelik seriyal filmler arasında Örümcek Adam'ın olamayacağı da zaten bellidir. Altmışlarda Amerikan seriyal filmlerinin yerini alan İtalyan kaynaklı serüven filmleri arasında da herhangi bir Örümcek Adam filmi mevcut değil.

Aslına bakılırsa, filme İlham kaynağı olabilecek hem de adı Örümcek Adam olan (The Spider) bir çizgi roman var. 1966-1971 yıllarında Ceylan dergisinde yayımlanan, İngiliz kaynaklı, yazarı ve çizeri belirsiz bir çalışmaydı bu. İmzasız yayımlanması çizgi romanın sanat olarak kabul görmediği bir dönemin ürünü olmasıyla ilgilidir: Kimin yazdığı ya da çizdiği değil, öykünün kendisi önemlidir. Bu yönüyle serüvene odaklanan trash filmlerle benzeştiği açık değil mi? Ceylan'da yayımlanan Örümcek Adam, eski bir suçlu-saf değiştirerek kötülerle savaşmaya başlamış biridir, ince uzun boylu, sivri uzun çeneli, hani neredeyse "kötü adam" görünümüne sahip bir tiplemedir. Dizinin yazar ve çizerlerinin belirsiz olması nedeniyle başka bir araştırmaya giriştim ve Dave Gibbons ve Michael Norwitz'den epey yardım aldım. Onların bana verdikleri bilgiye göre dizinin ana çizeri Reg Bunn'dı. Asıl önemlisi dizinin yaratıcısı ve yazarının Jerry Siegel olmasıydı (Üstadın Superman sonrası geçim derdiyle "savrulduğu günlerde" yarattığı tiplemelerden biri muhtemelen). Onlara göre The Spider, Amerikan menşeli ünlü pulp kahramanları "Shadow" ve "Spider"'den esinlenmişti, tipleme olarak Sub-Mariner'ın başlangıç dönemlerini andırıyordu. Gerçekten de Örümcek Adam, zikredilen isimler gibi tipik anti kahraman özellikleri taşıyordu. Oldukça sert, çabuk karar veren ve az konuşan biriydi. Dönemin bütün ingiliz çizgi romanlarında hakim olan "apocryphal" özellikler,
Örümcek Adam'da da görülüyordu. Öyküler sıkıştırılmış gibiydi, az kareyle öykü anlatma çabası vardı. Her şey karanlık bir atmosferde, eşik noktasında, "az sonra dünya infilak edecek" gibi gelişiyordu. Meraklısının hemen farkedebileceği gibi bu "hava", trash filmlerinin "esasına" oldukça denk düşmektedir. Cevat Okçugil'ln bu Örümcek Adam'dan etkilendiğini düşünüyorum. Filmin yukarıda verdiğim özetinin, bu örümcek Adam'a olan benzerliği, dizinin kıyametvari havası ve yönetmenin diğer filmlerinde görülen avantür(cü) özellikleri bu düşüncemi pekiştiriyor. Yine bu örümcek Adam'ın, fotoromanları ve filmleriyle bir moda yaratan Killing'e benzetilebilme imkânı dahi aynı paydada düşünülebilir. Özetlemek gerekirse, Cevat Okçugil'in filmi, avantüre dair geniş bir alandan beslenen. Örümcek adlı anti-kahraman ve onun dahil olduğu gelenekten faydalanan, iddialı ama muhtemelen naif, Amerikanvari olmak isteyen bir Türk sineması örneğiydi. Başa dönersek, metinlerarası özelliklerine rağmen, temelde bir çizgi roman uyarlamasıydı.

LEVENT CANTEK
 
Üst