Bir Düş Gezgini: Roberto Diso

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,307
49,864
NeverLand
Mister No deyince, hemen herkesin aklına Robert Diso gelir. Bu "tılsımlı" isim var olmasaydı, bugün kimse Jerry Drake'i tanımayacaktı belki de. Daha da önemlisi Fumettilerin dünyasında Mister No ile başlayan "antikahramanlar geçidi" daha açılamadan kapanıverecekti...

16 Nisan 1932 tarihinde Roma'da doğan Diso, Bonelli ile tanışmasına dek, sıradan okuyucunun pek de fark edemediği bir değer olarak sanat yaşamını sürdürdü. İlk öyküleri Jolly albümlerinde yer aldı. ingiltere'de bir süre çalıştıktan sonra, Fransa'ya geçip Le Editions Avantures et Voyages için Lancelot ve Dante Panther dizilerini çizdi. 1965'ten itibaren yetişkinlere yönelik bazı çizgi romanlar ve Galdrake'in birkaç özel sayısını çizdi. Ve 1974'de Sergio Bonelli ile tanıştı...

Haziran 1975 İtalyası. Yazın artık iyice kendini göstermeye başladığı bu günlerde, çizgi roman okurları alışılmadık bir kahramanla tanışırlar: Mister No. Sürekli içki içen, ara sıra dayak yiyen, kadınlara düşkün bu garip kahraman, muhafazakâr olanlar da dahil okuyucunun ilgisini çekmeyi başarır. Karakterin grafik yaratıcısı, büyük usta Galiano Ferri, Jerry Drake'i yaratırken, artık arkadaşlıkları dostluğa dönüşmekte olan "Roberto"nun yüzünden esinlenir. Sonunda düşler ülkesine açılan kapı aralanmıştır!..

Mister No okuyucuları Roberto Diso ile dizinin altıncı sayısında; L'uomo Della Guyana (Belem Yolcusu, Tay-Albüm: 13) adlı serüvende tanışır: İlk sayfada Jerry Drake'in sevgili pırpırının Amazonlar üzerinde süzülüşünü izleyen okurlar, sayfalar ilerledikçe olağanüstü güzel ve temiz çizimler karşısında, şaşkınlığa düşerler. Artık Roberto'nun Amazon serüvenleri başlamıştır...

Bu kısa özgeçmişten sonra, Diso'nun çizimlerinin analizine başlayabiliriz.

Diso Karelerinin Çözümlenmesi

A- Çizgi: Çizgi bir sınırlamadır. Sınırlayıcı çizgi, ne kadar kesin, temiz ve akıcı ise, bir görünümü ya da bir anlatımı okuyucu-izleyici o kadar kolayca algılayabilir. Diso, çizginin bu gücünün yanı sıra, çizginin kendi içindeki plastik devinimi de iyi kullanmaktadır. Bu özellik kesintisiz dış çizgiden, ancak sezilebilir sapmalarla oluşturulabilir, özellikle bu nedenle Diso, fiziki devinime eklediği plastik devinimle karelerine değişik ve etkili bir anlatım olanağı kazandırmıştır.

B- Açık-Koyu: Diso, karelerde ve bütünüyle sayfada ani açık-koyu çatışmalarını çok iyi kullanmaktadır. Koyu-açık motifler ya da alanlar arasındaki değişiklik, bir yandan devinimi oluştururken, buna bağlı olarak insanı hoşnut eden ritmi de oluştururlar. Değişik değerlerde (valör) ve değişik değerlerin birinden ötekine ustaca geçiş yardımıyla Diso; olayın olağan ve dramatik içeriğine okuyucu-izleyicinin kolayca dikkatini çekebilmektedir. Bir ikinci Dünya savaşı öyküsü olan Va Alla Guera'da (Sönmeyen Kin) bu durumu oldukça iyi görebiliriz.

Açık-koyu lekeler arasındaki çatışmanın şiddetli olması, desenin açık ve etkileyici olarak algılanmasına ve farklı çağrışımlar oluşmasına neden olur. Robert Diso, açık koyu lekelerin bu özelliğini de çok iyi kullanmaktadır.

C- Mekân: İnsanın derinlik algısına karşı duyarlılığı çizere belli bir anlatım olanağı sağlar. Çizer, elindeki tüm elemanlarla, insandaki bu duyarlılığı sürekli kışkırtır. Elindeki düz yüzeye koyduğu nesnelerle iki boyutlu yüzeyi, üç boyutluymuş gibi gösterebilir. Bu yeni boyutla çizer, düşsel bir mekân, okuyucu-izleyicinin her zamanki alışkanlığına uyan ya da aykırı düşen bir mekân yaratabilir. Yarattığı bu mekânda dilediği nesneyi istediği yere yerleştirebilir. Çizer, yarattığı dünyada, nesnelerin birbiriyle ve okuyucu-izleyicilerle ilişkisini istediği gibi belirler. Diso, karelerinde mekânın bu özelliklerini de çok iyi kullanmaktadır. Görsel algıyı güçleştirecek gereksiz hiçbir nesneye yer vermemekte, -ki bu çok önemlidir- olayın özünün algılanmasını engelleyecek ayrıntılardan kaçınmaktadır.

Yakın planda mekânın sınırlarını kaldırarak, okuyucu-izleyicinin dikkatini figürlere ve figürlerin yarattığı olaya yoğunlaştırmaktadır. Bir nesneye baktığımızda onda beliren devinim, yanındaki öğelerin etkisiyle oluşuyorsa, bu tür devinimlere, "bağımlı devinim" denir. Diso mekânı ve ışığı çok iyi kullanarak bağımlı devinim etkisini oldukça başarılı oluşturmaktadır. Bu durumu özellikle Amazonlarda geçen, "gece serüvenlerinde" gözlemleyebiliriz.

Bağımlı devinime başka bir örnek de, Mister No'nun Güney İtalya'da geçen bir serüveni olan La Mafia Non Perdona'dır. (Mafya Affetmiyor, Tay-Albüm: 98-100). Positano ve Capri kentlerinin gece mekânları oldukça etkileyicidir. Diso bu kentlerin mimari yapısını geceye oldukça etkileyici bir şekilde yansıtmış, neredeyse büyülü bir atmosfer yaratmıştır.

D- Tipler: Yarattığı tipler -karakterler-, iyi bir gözlemin ürünüdür. Korku, heyecan, desise, hüzün gibi duygular tiplerin yüzlerinden ve tavırlarından kolayca algılanabilmektedir. Bu konuda Diso'nun bazı "muziplikleri" vardır. L'uomo Della Guyana (Belem Yolcusu) adlı serüvende, müzisyen müşterisinin Caruzo'ya benzemesi, ya da Ombre Rosse'de (Kızıl Gölgeler) yarı çatlak çiftlik sahibinin Ronald Reagan'ı andırması gibi...

E- Naif Özellikler: Diso'nun bütün çizimlerinde naif özellikler göze çarpmaktadır. Diso, üstün anatomi bilgisine rağmen, figürleri, anatomik gerçeklikle birebir örtüştürmemekte, nesnelerin ve figürlerin naif yansımalannı bilinçli olarak öne çıkarmaktadır. Belki de Mister No'yu bu kadar sıcak ve çekici yapan, benzerlerinden farklı kılan bu naif özelliktir.

Son Birkaç Söz: Çağdaş Avrupa çizgi romanının en büyük çizerlerinden biri olan Roberto Diso'nun en önemli özelliklerinden biri de koşut yetenekte olduğu meslektaşlarına göre çok daha üretken olmasıdır. Özellikle Diso gibi büyük bir yetenek olan İtalyan çizgi romanının "son parlak yıldızı" Claudio Villa'nın ne kadar az ürettiğini düşünürsek...

BATUHAN CANTÜRK
 
Üst