Martin Amca'da Yol Durumu

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,538
28,617
İzmir
Değerli dostum Mehmet Ali’nin Martin Amcayı ne kadar sevdiğini hepimiz biliyoruz. Ve bu sevgisi de bulaşıcı, bana da musallat oldu. Forumda da Martin konusunda uzman pek çok dostum olduğundan, kaynak sıkıntısı çekmeden seriyi el verdiğince sıralı okumaya karar verdim. Lal Klasik Seriden başlayıp yayın sırasına göre hareket ediyorum. Martin Mystere hikâye kurgusu ve tarihi, mitolojik göndermeleri ile fevkalade bir eser. Yazarı A. Castelli hayran olunmayacak adam değil. Hikâyelerini çok güzel kurgulamış.

Bazen kurgu ne kadar güzel olursa olsun her hikâyede mantık hataları olabiliyor. Örneğin Lal Klasik Maceralar 1. Cilt 4. kitabın ikinci bölümü olan (Devamı 2. ciltte 5. hikaye) Dünyanın Sınırındaki Ev isimli öyküdeki gibi. Hikâyemizde bir soyguncu Providence isimli bir şehirde cinayet işledikten sonra birden bire New York’a ışınlanıyor. Bu olayı çözmesi için Martin amcaya başvuruyorlar. Amerikan şehirleri arasında ne kadar yol var bilmem ama şu panellerden anladığımız kadarıyla en az 4 saat süren bir yolculuk yapmak lazım.

MM_KM05_01.jpg


MM_KM05_02.jpg


Martin amca araştırmasına başlıyor. Providence şehrine gidiyor. Kötü adamımız ise New York’ta Diana’yı yakalayıp Martin Amca’ya şantaj yapıyor. Aşağıda görüldüğü gibi kel ve kötü olan adam telefonu New York’tan açıyor.

MM_KM05_03.jpg


Bu arada Diana kurtulup kaçmaya çalışsa da kötü adamca yakalanıyor. Kötü adamımız ne olur ne olmaz kendimi garantiye alayım diye Diana’yı yanına alıp Martin’e doğru yola çıkıyor. Bu sırada Martin aldığı şantaj telefonundan sonra üstünü başını giyip arabası ile Providence şehrindeki evin önüne yeni varmışken bir araç önlerinde duruyor.

MM_KM05_04.jpg


Arabadan kel kötü adamımız ile Diana iniyor. Hayda! Hani bu yol 4 saat sürüyordu?

Olur böyle küçük kazalar deyip okuyama devam ediyorum.

Bir mantık hatası durumu da burada var. Bu kez yakalanan Dylan Dog: http://www.cizgidiyari.com/forum/musekkin/105934-modifiye-kaplumbaga-dyd-666-a.html
 

abartman

Onursal Üye
13 Ocak 2011
2,000
11,943
Çok güzel yakalamışsın. Bir Martin sever olarak, bu serüveni TAY yıllarında ağzımın suyu akarak okumuş olmalıyım. Hayranlık bazen gözü bağlayabiliyor galiba..

Bu tür şeylerle karşılaştığımda kendime Nasrettin Hoca'lık yapıp, "kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne neden inanmıyorsun", deyip geçiyorum çoğunlukla. Eğer sevdiğim bir kahramanın öyküsündeyse, yine " o kadar kusur kadı kızında da olur" seçeneğim de bulunuyor.. Oysa, gerçekten de süzerek okunduğunda hata kapsamında değerlendirilebilecek o kadar çok unsur saptanabilir ki, ömür yetmez ayıklamaya..

Saptama için teşekkürler Darkness...
 
Üst