Mahcubiyet ile gelen özür...

Flying Turkman

Yeni Üye
10 Eyl 2012
40
137
Ankara
Değerli Çizgi Diyarı üyeleri,
Affınıza sığınarak, azıcık mahcup ancak biraz da böyle bir ortamda bulunabildiğim için gururla, sizlere yeniden merhaba demek istiyorum.
Uzun süredir uzak kaldım buralardan, okumak istediğim bir sürü çizgi roman, çevirmek istediğim birkaç sayı vardı. Pek çok ancak her biri ötekinden daha manasız sebepten ötürü olmadı. 16 yaşında, yeni yeni olgunlaşan bir birey olarak, öğrencilik işleri, boş boş oturularak geçirilen vakitler, belki biraz düşünmekle geçen günler ile yüksek seviyede tembellik dolayısı ile hedeflediklerimi yapamadım, sorumluluklarımı yerine getirmedim ve daha da kötüsü, sizlerin beklemekte olduğu çeviri işleri için, uzakta olacağımı haber bile veremedim, bir özür bile dileyemedim. Sizden samimiyetle özür diliyorum.
Bu sene lise 3. sınıfı okuyorum. Okula başladıktan 3 yıl sonra dönüp bakıyorum ki, hayatımın en verimli dönemlerini kelimenin tam anlamıyla boş geçirmiş, ne adamakıllı bir biçimde bir uğraş edinmişim ne de insanlık adına faydalı işler yapmışım. Bu kuşağın öğrencileri genel olarak derslerin çokluğundan (kısmen haklı olabilirler), öğretmenlerden, çevresel şartlardan, daha pek çok engelden bahsederken, hatta bunu öğrenciler olarak da kısıtlamayalım, çoğu insan hayatındaki başarısızlıkları böyle izah ederken ben; bahane üretmememiz gerektiğini, çoğu zorluğun aslında aşmak için çabalanmamış olduğunu ve hakiki zorlukların insanı güçlendireceğini söylüyordum. Lakin ironiye bakın ki, ben ne bu fikirlerim için bir örnek oluşturuyordum, ne de böyle olmak için çaba sarf ediyordum. İdeallerim ile ben, farklı diyarlardaydık anlayacağınız.
Artık “insan yanlışları düzeltmek için işe kendisinden başlamalı” sözünü anlayabiliyorum. Eskiden taşın altına elimi sokmaktan korkmazdım, ama şimdi o taşı kaldıracak gücü de buluyorum kendimde. Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini, hayatımın su gibi akıp gittiğini ve zamanın bir daha gelmeyeceğini biliyorum.
Yeni bir başlangıçtan önce,
Hepinizden özür dilerim.
Dost canlısı üyeniz, Flying Turkman.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,044
75,440
hiçbiryerde :)
Kendi adıma konuşursam,.
burada keyifli zaman geçirmek ve
dediğin gibi elimizden geliyorsa birşeyler
katmak için bulunuyoruz.
Ne güzel, bu yaşta düşünüp, doğruları bulmaya
çalışıyorsun, önemli olan bu.
Şu an ağırlıklı olarak eğitim "alman" gereken yaşlardasın,
"vermeyi" fazla düşünme, az az olsa da olur.
Bu yıllarda ne kadar şey öğrenirsen ilerde
hem kendine hem çevrene çok daha fazla faydan olur.
Hoşgeldin tekrar...
 

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
325
14,122
"Eskiden taşın altına elimi sokmaktan korkmazdım, ama şimdi o taşı kaldıracak gücü de buluyorum kendimde." 16 yaşında bir genç için çok iddialı sözler... Sevgili kardeşim aramıza tekrar hoş geldin. Katılımcı olmak istemene çok sevindim. İnşallah boş vakitlerinde forumumuz için bir şeyler yaparsın ama önünde liseyi bitirmek ve aynı zamanda üniversiteye hazırlanmak görevin var unutma sakın! Aramızda hoş vakit geçirmeni umarak başarılar ve esenlikler dilerim.
 
12 Şub 2010
15,006
543,719
Dost canlı Flying Turkman:)

Çok uzun zamandan beri 16 yaşlarında bir gencin böyle uzun ve düzgün cümleler kuracağından, noktalama işaretlerine böylesine dikkat edeceğinden ümidimi kesmiştim. Öncelikle, bu ümitsizliğimi boşa çıkardığın için çok teşekkür ediyorum. Lise öğrencisi gibi değil, edebiyat öğretmeni gibi düzgün cümle ve gramer bilgin için seni, aileni ve öğretmenlerini kutluyorum.

Sen gibi öğrenciler de olduğuna şahit olmaktan mutluyum ülkem ve geleceği adına.

Mahcubiyet ve özür gerekmiyor, ben sana teşekkür ediyor ve bir kez daha hoş geldin diyorum:)
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,592
34,891
İstanbul
Yaşına göre oldukça olgun sözler sarf eden bir kardeşimizi burada görmekten ben de çok mutlu oldum. İnşallah senin gibi değerli kardeşlerimizin sayısı artar hem sitemizde, hem de toplumumuzda... Sevgiyle kal Flying Turkman..
 
Son düzenleme:

Tsubasa

Admin
11 Mar 2009
530
1,176
Sevgili Flying Turkman, aklı başında tavrın ve cümlelerinden dolayı kutlarım, üniversite sınavının ehemmiyetinin farkında olduğuna inanarak tekrar aramıza hoşgeldin diyorum. :)
 

carson10

Aktif Üye
16 Ara 2012
388
1,155
Sevgili Flying Turkman, bu güzel macera denizinde yüzmek sonsuza kadar kulaç atmak gibi..Bu
arada kültürünü ve kişiliğini de geliştirirsin. Amma velakin önce ÖSS ve sorumluluklar gelir.
Macerasız kalma...Sevgiler.
 

Shevarash

Süper Üye
24 Ocak 2010
1,239
971
İzmir
Flying Turkman,

çeviri, paylaşım vs... illa ki birileri bir şeyler yapar o anlamda önemli değil.

Ancak çoğu kişi yaşı 30, 50 yada 70 hiç mühim değil, bir şeylere bahane bulmayı seviyor. En önemlisi, sebebi kendine bağlı olan tembelliklere dışarıdan sebepler üretmemeyi öğrenmiş olman. Bu bakış açısını erken fark etmen de işin bir diğer güzel yanı.

Bu konudaki ısrarını sürdürürsen ilerideki yaşantında, aile hayatın ve kariyerinde seni çok daha ışıltılı günlerin beklediğini göreceksin. Seni tebrik ediyorum...
 

Flying Turkman

Yeni Üye
10 Eyl 2012
40
137
Ankara
Bu foruma katılmakla hayatımın en doğru hareketlerinden birini yaptığımın tekrar farkına vardım.
İyi ki varsınız sevgili Diyar üyeleri, sizin aşkla yoğrulmuş emekleriniz, çabalarınız (ve bunların hiçbir çıkar doğrultusunda olmayışı); samimi yaklaşımlarınız ve düşünceleriniz burayı farklı kılıyor, dünyanın karanlık yüzünden kaçış, bir nefes, bir sıhhat oluyor. Sadece çizgi roman yönünden değil; insanlık açısından da inanılmaz öneme sahip benim için burası. Umarım işleriniz rast gider, hak ettiğiniz saygıyı diğer önemli insanlar sayesinde pekiştirirsiniz.
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,016
Bastiani Kalesi
Konuyu başlatan genç arkadaşımızın da, cevap yazan abilerinin de samimi görüşlerini memnuniyetle okudum. Yalnız bir konuya takıldım, bazı arkadaşlarımız üniversite hedefin, girmelisin tadında şeyler de söylemiş.
Ee normaldir, ülkemizde bir genç için üniversite olmazsa olmaz gibi gösteriliyor, başarılı olmanın ve çok para kazanmanın yolunun üniversite eğitimi görmekten geçtiğine inanılıyor, dolayısıyla yazılanları çok yadırgamadım.
Ancak gerçekte böyle değil, burada çoğu üniversite mezunu gibi hepimiz biliyoruz ki, bizim ülkede üniversitelerde aslında bir şey de öğretilmiyor, üniversite eğitimi aslında, ODTÜ, Boğaziçi gibi gerçekten iyi denilebilecek birkaç üniversite dışında ezberci ortaokul-lise eğitim sisteminin bir devamından başka bir şey değil ve sadece bir kartvizit iş yaşamı için. O iyi üniversitelere de çok az kişi girebiliyor, onun dışında kalan mutsuz milyonlar da istemedikleri bir bölüme girip, istemedikleri işleri yapıyorlar hayatları boyunca. Eğitim sistemini oturtmuş ve bu olayı çözmüş çoğu Batı ülkesinde ise üniversite okumamış ama sevdiği işi yapan veya kendi işini kurmuş milyonlarca mutlu ve bilinçli insan var. Sırf Batı'da değil bizim ülkemizde de üniversite okumayıp, buna karşılık çok başarılı işler yapmış, şirketler kurmuş, ülkeye faydası dokunmuş bir çok insanımız da var. Hatta belki kötü bir örnek olacak ama, ilkokuldan terk cemaat liderimiz bile var, ülkeyi paralelden yönetmeye kalkışan :)

Özetle ben Flying Turkman arkadaşımıza üniversite temennisinde bulunmuyorum ve ne olursa olsun, ileride; sevdiği, ilgi gösterdiği bir konuda çalışmayı hedeflemesi tavsiyesinde bulunmak istiyorum.
 
Son düzenleme:

Flying Turkman

Yeni Üye
10 Eyl 2012
40
137
Ankara
Sevgili tabure, cidden bir an yorumunu yanlışlık ile benim yazıp yazmadığımdan emin olamadım :)

Gerçekten de, edindiğim tavsiyeler ve deneyimler neticesinde, erken bir zamanda memleketimizin çoğu üniversitesinin Profesör'den ziyade hocaya sahip olduğu, bilim yuvasından ziyade "diploma edindirme merkezi" olduğunu tespit ettim. Küçükken Fen Lisesi denildiğinde aklıma "üst düzey laboratuvar ve fen eğitimi imkanlarına sahip bir okul" gelirdi aklıma; meğerse diğer herhangi bir liseden tek farkı, 100 soruluk, her sorunun 4 seçeneği olan bir sınavda, belirli bir sürede en çok doğruyu-en az yanlışı yapan kişilerin girdiği, eğitim kalitesi biraz daha yüksek bir okul olmasıymış. Meslek liselerinin işlevlerinin tamamen yitirilmesi, torpilin, rüşveti gırla gitmesi gibi pek çok sorunun yanında; üniversiteye girdiğinizde önceden öğrendiklerinizin hiçbir işe yaramadığını anlıyorsunuz (girdiğiniz yere de bağlı ya). Diyelim ki çok başarılı bir biçimde üniversiteyi bitirdiniz, hoppa! Gene eskisi gibi, X sorulu, her soruda Y şık bulunan, daldaki beceri ve bilgilerinizi ölçmeyen bir sınava daha giriyorsunuz meslek edinmek için. Bu sınavda daha "başarılı" olan başka bir daldan herhangi birisi, sırf daha yüksek netler yapabildi diye sizin uzmanlık alanınız olan mesleği yapabiliyor, sonra niye bu kadar insan işsiz kalıyor? İstihdam yok, çalışan insanlarımızın çoğunluğu (genelleme için kusura bakmayın) işinin ne hakkını verebiliyor, ne de ortaya faydalı bir şey çıkarabiliyor.

Ben cidden bir şeyler öğrenmek için, kendime bir şeyler katmak için üniversite okumak istiyorum. O alanda iş mi yok? Önemli değil. Yapabildiğim, becerebildiğim, sevdiğim işi yaparım. Hiç gocunmam. Para, ünvan, ev, araba gibi hayallerim yok; ideallerimin peşindeyim ben. Tek gayem daha iyi bir insan olabilmek, insanlığa fayda sağlamak, hakkını savunamayan insanları koruyabilmek. Başkaları bu yolda bir sürü engel çıkarabilir önüme, ancak benim kaybedecek bir şeyim yok ki. Bu yolda kaybetsem bile onur duyarım. Zaten mutluluk dediğimiz şey, kafada biter. Çok iyi imkanlara, zamana, çevreye sahip olduğunu düşündüğünüz bir kişi bile büyük ihtimalle hayatındaki kötü şeylerden bahsedecektir. Mutlu olmanın yolu tamamen kişinin kendisindedir, ne para, ne ünvan, ne şöhret, ne koşullar bunu sağlar.

Kısacası, ben hayatımı olabildiğince dolu, her saniyesinden keyif alarak yaşamak istiyorum. Hayat bir şeylere tasalanmak için çok kısa; zamanımızın yettiği ölçüde öğrenmeli, gelişmeliyiz.
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,016
Bastiani Kalesi
Valla işin özünü gayet güzel kavramışsın, Türkiye'nin zaten ne istediğini bilerek üniversite okuyacak gençlere ve kendini geliştirmeyi hedefleyen iyi insanlara ihtiyacı var, bunu iş olsun diye yapanlara değil. Çıktığın bu yolda, en samimi başarılı dileklerimle...
 
Üst