Flying Turkman
Yeni Üye
Değerli Çizgi Diyarı üyeleri,
Affınıza sığınarak, azıcık mahcup ancak biraz da böyle bir ortamda bulunabildiğim için gururla, sizlere yeniden merhaba demek istiyorum.
Uzun süredir uzak kaldım buralardan, okumak istediğim bir sürü çizgi roman, çevirmek istediğim birkaç sayı vardı. Pek çok ancak her biri ötekinden daha manasız sebepten ötürü olmadı. 16 yaşında, yeni yeni olgunlaşan bir birey olarak, öğrencilik işleri, boş boş oturularak geçirilen vakitler, belki biraz düşünmekle geçen günler ile yüksek seviyede tembellik dolayısı ile hedeflediklerimi yapamadım, sorumluluklarımı yerine getirmedim ve daha da kötüsü, sizlerin beklemekte olduğu çeviri işleri için, uzakta olacağımı haber bile veremedim, bir özür bile dileyemedim. Sizden samimiyetle özür diliyorum.
Bu sene lise 3. sınıfı okuyorum. Okula başladıktan 3 yıl sonra dönüp bakıyorum ki, hayatımın en verimli dönemlerini kelimenin tam anlamıyla boş geçirmiş, ne adamakıllı bir biçimde bir uğraş edinmişim ne de insanlık adına faydalı işler yapmışım. Bu kuşağın öğrencileri genel olarak derslerin çokluğundan (kısmen haklı olabilirler), öğretmenlerden, çevresel şartlardan, daha pek çok engelden bahsederken, hatta bunu öğrenciler olarak da kısıtlamayalım, çoğu insan hayatındaki başarısızlıkları böyle izah ederken ben; bahane üretmememiz gerektiğini, çoğu zorluğun aslında aşmak için çabalanmamış olduğunu ve hakiki zorlukların insanı güçlendireceğini söylüyordum. Lakin ironiye bakın ki, ben ne bu fikirlerim için bir örnek oluşturuyordum, ne de böyle olmak için çaba sarf ediyordum. İdeallerim ile ben, farklı diyarlardaydık anlayacağınız.
Artık “insan yanlışları düzeltmek için işe kendisinden başlamalı” sözünü anlayabiliyorum. Eskiden taşın altına elimi sokmaktan korkmazdım, ama şimdi o taşı kaldıracak gücü de buluyorum kendimde. Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini, hayatımın su gibi akıp gittiğini ve zamanın bir daha gelmeyeceğini biliyorum.
Yeni bir başlangıçtan önce,
Hepinizden özür dilerim.
Dost canlısı üyeniz, Flying Turkman.
Affınıza sığınarak, azıcık mahcup ancak biraz da böyle bir ortamda bulunabildiğim için gururla, sizlere yeniden merhaba demek istiyorum.
Uzun süredir uzak kaldım buralardan, okumak istediğim bir sürü çizgi roman, çevirmek istediğim birkaç sayı vardı. Pek çok ancak her biri ötekinden daha manasız sebepten ötürü olmadı. 16 yaşında, yeni yeni olgunlaşan bir birey olarak, öğrencilik işleri, boş boş oturularak geçirilen vakitler, belki biraz düşünmekle geçen günler ile yüksek seviyede tembellik dolayısı ile hedeflediklerimi yapamadım, sorumluluklarımı yerine getirmedim ve daha da kötüsü, sizlerin beklemekte olduğu çeviri işleri için, uzakta olacağımı haber bile veremedim, bir özür bile dileyemedim. Sizden samimiyetle özür diliyorum.
Bu sene lise 3. sınıfı okuyorum. Okula başladıktan 3 yıl sonra dönüp bakıyorum ki, hayatımın en verimli dönemlerini kelimenin tam anlamıyla boş geçirmiş, ne adamakıllı bir biçimde bir uğraş edinmişim ne de insanlık adına faydalı işler yapmışım. Bu kuşağın öğrencileri genel olarak derslerin çokluğundan (kısmen haklı olabilirler), öğretmenlerden, çevresel şartlardan, daha pek çok engelden bahsederken, hatta bunu öğrenciler olarak da kısıtlamayalım, çoğu insan hayatındaki başarısızlıkları böyle izah ederken ben; bahane üretmememiz gerektiğini, çoğu zorluğun aslında aşmak için çabalanmamış olduğunu ve hakiki zorlukların insanı güçlendireceğini söylüyordum. Lakin ironiye bakın ki, ben ne bu fikirlerim için bir örnek oluşturuyordum, ne de böyle olmak için çaba sarf ediyordum. İdeallerim ile ben, farklı diyarlardaydık anlayacağınız.
Artık “insan yanlışları düzeltmek için işe kendisinden başlamalı” sözünü anlayabiliyorum. Eskiden taşın altına elimi sokmaktan korkmazdım, ama şimdi o taşı kaldıracak gücü de buluyorum kendimde. Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini, hayatımın su gibi akıp gittiğini ve zamanın bir daha gelmeyeceğini biliyorum.
Yeni bir başlangıçtan önce,
Hepinizden özür dilerim.
Dost canlısı üyeniz, Flying Turkman.