Adam olacak çocuk 54 yaşında adam olmaya çalışıyor hala:)

GokhanCervatoglu

Yeni Üye
3 Nis 2016
10
55
Altunizade, İstanbul
Gökhan Çervatoğlu 14 yaşında nedense artık GIRGIR dergilerinin filateliden çok daha çok şey kattığını anlar hayatına. Zaten slogandan da etkilenmiştir: "Adam olacak çocuk, GIRGIR okumasından bellidir!" Aslında pek adam olacak gibi de değildir. Orta-Lise çağlarında matematikten hep 1-2 almakta ama ikmale kalıp, özel hoca tutulunca ne hikmetse hep 9-10 alarak Lise -1 de ilk kez çakar. Babası onu Otelcilik ve Turizme verince coşar. 1980 yılında İstanbul Hilton'a girer. Mizah dolu bir meslektir ve barmenlik yaparken mezun olduğu liseden öğretmenlik yapmak için çağrılır. Eğitimde karikatür kullanmaya başlar. Hatta sınav kağıtları karikatür şeklindedir. Avanak Avniler, Muhlisler ders materyali oluverir. Karikatürist dostlarına öğrencileriyle baskın yapıp onlara kendi yaptığı limon kokteylini ikram eder. Hiltonda eğitim verirken gene karikatürü kullanır. Emekli olur. İ.T.Ü. Vakfı Turizm ve Otelcilik okulunda mevcut sistemine yeni eğitim karikatürleri ekler. Bir ara bir sivil toplum kuruluşunda genel sekreterlik yapmaktadır. Sektörde üyelerine karşı haksız rekabet yapan, sahte ve standardı olmayan ürünlerle halkın sağlığını riske atan unsurlara savaş açmış durumdadır. Nuri Kurtcebe'nin Gaddar Davut'u misali "Heeeyt! savulun bre soğan cücükleri!" demekle meşguldür :) Şimdilerde aynı sektörde yerli mucitlere destek vermeye çalışmakta, yel değirmenlerine karşı atını sürmektedir. Delilik güzel şey be ... Allaaaah!
 

Geceyürüyen

Süper Üye
19 May 2010
574
2,087
Güzel bir tanıtımla başladığınız mesajınıza teşekkür ederim.Üç aşağı beş yukarı öykülerimiz cizgiroman paydasinda sizinkiyle kesişiyor.
Hoşgeldiniz zevkli forumlar dilerim.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,047
75,609
hiçbiryerde :)
Ne güzel bir öykünüz varmış böyle, ne mutlu size. Öyle tahmin ediyorum ki hep söyleyegeldiğimiz, "insanın severek yapacağı bir işi olmalı hayatta"nın canlı bir örneği, şahidisiniz. Hoş geldiniz, safalar getirdiniz sevgili Gökhan Çervatoğlu.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,656
Kasımpaşa
Sonunda bir deli daha geldi...
Yaşasın!..
Dışarıdaki akıllılar derdine yansın...
Ben değneğimi sakladım..
Hoş geldiniz üstad.
 

GokhanCervatoglu

Yeni Üye
3 Nis 2016
10
55
Altunizade, İstanbul
Geceyürüyen... Hoşbulduk! Anadolu Dağcılık ve Doğa Sporları kulübünde kamplı faaliyetler yaptığımızda en çok ay ışığında eğitim yürüyüşlerinden keyif alırdık. Ay ışığı yürüyüşlerinizde size size de yarenlik etsin! Sağlıkla,
 

GokhanCervatoglu

Yeni Üye
3 Nis 2016
10
55
Altunizade, İstanbul
Değerli yeryüzü varlığı... Sıcak karşılamanızı samimiyetle selamlıyorum! Gırgır sevdalısı, büyümeye özenti duymayan bir çocuk olarak hep sevgi duymaya çalıştım.
Fosilleşmiş eğitim sistemi yüzünden matematikte hep çaktım. Ama bir hoca tutulunca onu da sevdim.
Barmenliği, şarap garsonluğunu, yiyecek analistliğini sevdim. Ayyaşların derdine derman olmaya çalıştım. İçindeki güzel duygularını ortaya çıkaran o hanımefendileri, beyefendileri sevdim.
"En iyi öğrenen, o konuyu öğretme görevi kendisine verilendir!" ilkesiyle, karikatürü, mesleki skeçleri metodlarıma kattım. Usta öğreticiliği sevdim.
Sevdiğim işlerin peşinde olmak için birbirinden çok farklı meslekleri birer yıl da olsa yaptım. Kendimi suyun akışına bırakmayı sevdim (Hintli bayan abiye firmalarına free lance asistanlık, motosikletli kuryelik, VIP şoförlük, Veteriner Ecza Mümessilliği, Diş hekimliği sektöründe çamdan kavaktan vurdum)
Ama hepsini sevdim.

Zira hepsi de "yeryüzü"ne açılan ve beni mutlu eden yeni mücadele alanlarıydı ekmek kavgamda!
 

GokhanCervatoglu

Yeni Üye
3 Nis 2016
10
55
Altunizade, İstanbul
Sayın hocam,

Teşekkürler ediyorum... Mesleğim gereği her gün pek çok profesörle teşriki mesaide bulunuyorum. Keşke avatarınızdaki gibi samimi ve sevimli olsalar aralarındaki bazı elitist olanları...
 

GokhanCervatoglu

Yeni Üye
3 Nis 2016
10
55
Altunizade, İstanbul
Merhaba Sevgili Savok!

"Bir deli daha geldi" derken; ben de pek bir sevindim...
"Dışarıdaki akıllılar derdine yansın..." derken; Aklıma Aziz Nesin'in "Deliler Boşandı!" hikayesini getirdim. Ütopya bu ya;Deliler tımarhanelerden kaçıyor ve ülkeyi yönetenleri tepeden tırnağa boşalan tımarhanelere tıkıyorlardı. Ülke birden şahlanıyordu savaş ve sömürü kalkınca...

Aziz Nesin'den söz açılınca, sevgili Melih 41 le gırgır ciltlerimle (1976 dan bu yana tekmili birden, eksiksiz!) siteye nasıl katkıda bulunabileceğimi istişare etmek üzere buluşmuşken, kendisiyle birlikte çalıştığını keyifle öğrendim bugün... Kendisini buradan yad etmek isterim. Tekin yayınevi tarafından yayınlanmış tüm eserleri kütüphanemde var iken tek bir kitabı eksik kalmıştı: "Damda Deli Var"... Kadıköy-Karaköy vapurunda elinde bisküvisi ile karşıma oturmaz mı bir gün... Hemen konuyu açtım. Artık Cem yayınevi ile çalıştığından dem vurarak, beni Cağaloğlu'na, yayınevine götürerek o kitabını imzaladı.

Yani daha bıyığım yeni terlemişken bulaştı bu delilik...

"Ben değneğimi sakladım... " derken de; bence "Delilerin boşanması" için bize çok daha fazla gerek "Sevili" deliler. Lakin o değneklerimiz kadife kaplı olmalı, fikirle dövmeliyiz, yenmeliyiz sapkın görüşleri, ortaçağa dönmek isteyenleri.

Gezideki ilk günlerimiz gibi maaile delirdik. İçimizdeki potansiyeli sergiledik zahir.

Hepinize saygı ve selamlarımla..
 
Üst