E-Dergi, 19. sayı öncesi küçük bir saptama...

[hggurak]

Merhabalar Sevgili “Diyar”daşlar,
E-Dergimizin mimarı Sevgili Raven’in izniyle 19. sayı öncesi (ukalalık addedilmezse) küçük bir saptama yapmak istedim.
Aslında niyetim bu saptamayı dergide bir köşede yapmaktı; ancak hedefim, zaten dergiyi okuyanlar değil de “okumayanlar” olduğundan, forumda paylaşmak daha uygun diye düşündüm.

E-Dergimiz “Çizgi Diyarı”, ilk kez 2010 yılının 12. Ayında buluşmuş sizlerle. Küçük zaman kaymalarıyla 2013 yılının Ocak ayına değin sürmüş bu yolculuk ve 17. sayıyla bir ara vermiş.
İlk sayı 31.235 kişi tarafından görüntülenmiş, 17. sayıda ise bu rakam 13.253’e düşmüş.
Yani dergilerimiz yine de ortalama olarak 17.000 “diyar”daşla buluşmuş…

Şimdi gelelim bugüne…
Ağustos 2015’de tekrardan start alan dergimizin 18. sayısı, bu yazıyı hazırladığım şu ana değin 1.047 kez görüntülenmiş…
Olaya şöyle yukardan bir gözlükle bakınca sanki bir problem varmış gibi gözüküyor değil mi?

(Durumu grafiğe dökünce sanırım daha net anlaşılacak…)

An itibariyle üye sayımız 27.688 olduğuna göre, tabi insan ister istemez düşünüyor; Dergide mi, içerikte mi, yoksa derginin duyurulmasında mı bir sorun var diye?
Bir kez daha belirtmekte var; bu dergiyi hazırlayan arkadaşlarımızın tümü, hiçbir ticari kaygı taşımadan sadece ve sadece, çizgi romana gönül vermiş siz sevgili dostlara “ortak bir pota” oluşturabilmek için emek veriyor…
Sayfalardaki içeriğin daha da iyiye ve güzele doğru evrilmesi için çok satılmasına (!) değil, çok okunmasına ve katkıda bulunulmasına gereksinim var…
Bu yüzden; “Haydi diyardaşlar!” diyorum, “Kendi alanında tek olan dergimizi daha uzun yıllar yaşatmak için okuyalım-okutalım.”
Eleştirelim ve beğenip beğenmediklerinizi dile getirelim ki, daha bir şevk ve heyecanla yola devam edilebilsin…
En önemli noktalardan biri de, az veya çok demeden dergiye bir katkıda bulunmak…
Yayınlanabilir niteliklere sahip her türlü görüş, öneri, yazı, karikatür ve çizimleriniz için Sevgili Raven (Mustafa) arkadaşımızla bağlantı kurabilirsiniz…
Sağlıcakla kalın…

 

[yeryüzü]

Yaptığımız bir şeyin tarihini ve geleceğini
düşünerek yapmak, farklı yönlerini öğrenmek
ayrı bir zenginlik katar insana. Çizgi romanı
sevdiğimiz, okuduğumuz gibi, çizgi romanla
ilgili tarihi bilgiler, yazarlar ve çizerlerin özellikleri,
hikayelerin sosyal veya teknik çözümlemeleri de
bize keyif verir hale geliyor bir süre sonra.
Bütün bunlar ve daha fazlasını da en çok çizgi
romanla ilgili dergilerde bulabiliyoruz.
Tabii son sayının az görüntülenmiş olması özel
bir sorundan değildir sanıyorum. Muhtemelen
tatiller ve şu problemli atmosferinden kurtuldukça
zaman içinde okuma oranı artacaktır.
Her zaman için geçerli olan şey ise katkıların
artmasıyla daha güzelini bulacağımızdır. O yüzden
size katılıyorum üstadım, destek ve dayanışma şart.

 

[kadirnip]

Diyarimizin en önemli özgün üretimi olan e-dergimiz, gerçekten mükemmele yakin bir içerikle, harcanan binbir emekle ve vakitle, içerdiği özgün konularla, yeni senaryo ve çizimlerle, bulunmaz bir çizgi roman kültür kaynaği... Bence daha çok sahiplenilmeli... Daha çok tanitilmali... Daha çok okunmali... Ve üyelerden daha çok içerik katkisi sağlanmali... Bunun için ne yapilabilir? Belki üyeleri ve beklentilerini sorgulayan, önerilerinin alinabileceği bir anket olabilir (örneğin dergi içerisinde görmeyi en çok istediğiniz çizgi roman kahramanlari hangileridir? Gibi)... Belki de bütün bunlar daha önceki dergi yayinlari öncesi yapilmiştir, bilemiyorum... Bir şekilde üyelerin ilgisi e-dergi üzerine çekilebilmeli...

 

[SenSei]

Çok başarılı bir istatistik doğrusu. Eğer bu bir kayıp ise, boyutu adeta göz önüne serilmiş vaziyette. Bunun için öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum. Burada ufak bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Görüntüleme sayısı ile download sayısı muhtemelen farklıdır. Buradan iki istatistik elde edebiliriz. Download sayısı ile görüntüleme sayısı, sonra da görüntüleme sayılarını dikkate alabiliriz. Zira 31,235 görüntüleme download edilmediği süre eşittir o kadar kişiye ulaştı olarak görmek çok doğru değil bana göre. Sevgili yeryüzü'nün dediği gibi, az okunmuş olmasının nedenleri tatil dönemi falan değildir bence. Zira rakkam inanılmaz derecede düşük. Zamanla yükselse bile beklediğimiz rakkamlara ulaşması zor gibi.

Düşüncelerinize katılıyorum...kesinlikle dergi daha çok sahiplenmeli ki daha çok okura ulaşsın. Ama tabi ki öncelikle dergi daha cazip bir hale getirilmeli. Forumda sanırım yaşlarımızdan ötürü yoğunlukla eskilere takılmış bir hava bürünmüş durumda. Tabi bizim gibi tomiks, teksas, mandrake, conan gibi çizgi romanlar ile büyümüş bir nesil olarak bu karakterlerden uzak durmak mümkün değil. Gerek de yok zaten.

Ama sizlerle paylaşmak istediğim ve dikkatimi çeken başka bir nokta daha var. Sanal alemde hepimizin bildiği gibi bir sürü site, blog, face sayfa ve grupları var ve hepsinde hemen hemen geziniyoruz. Kötü olan şu: Ya, az önce dile getirdiğim gibi eskilere takılmış mekanlardır ya da "comics" adına batman, spiderman vs. dışına çıkmayan yerler var. Gerçekten ikisini bir arada görmek çok zor. Hele franko'ları aralara serpiştirilmiş görmek her şeyden daha zor gibi. Sanırım derginin de düşen okuma kitlesi de bundan dolayı düşüyor. Okur her zaman yenilik ve değişiklik ister. Önüne sürekli eski kahramanları (ne kadar sevsek de) farklı bir bakış açısı ile sunarsak, veya superman'in işte kaç kez daha ölüp dirilmesini farklı bir şekilde sunup okurların önlerine koyarsak düşüş devam edecektir.

Diğer bir nokta da; dikkat ederseniz son zamanlarda yorumların sayısı da bir hayli düşüşte. Ben bir çevirmen olarak konuya yaklaştığım için yorumlar benim için çok önemlidir. Tamam, çok teşekkür geliyor...ve bunun için ben sonsuz teşekkür ediyorum her şeyden önce. Ama bizlerin daha kaliteli işler ortaya koymamız için en azından çalışmalarımız okunduktan sonra olumsuz veya olumlu 1-2 yönlendirici satırlar yazılmış olsa en azından biz çevirmenler bunlara dikkat eder, daha profesyonel işler ortaya koymaya çalışırız. Eminim ki birçok çeviri yapan arkadaşım bu konuda bana katılacaktır. Ve bu profesyonellik elbette dergiye de yansır. Amatörce bir dergidir demiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Bana göre dergi 10 numara ve çok emek var mutfağında. Ama hani daha iyisinin peşindeyiz ya sürekli.

Sanırım biraz içimi döktüm akşam akşam....kimse alınmasın lütfen. Sadece gerçekçi olmaya çalışıyorum ve bunca emeğin boşa gitmemesini istiyorum. Zira son rakkam 1,047 gerçekten düşündürücü bir rakkam. Ama download sayılarını da dikkate alalım....eğer bir bilgi edinebilirsek tabi. Çok uzattım kusura bakmayın. Herkese sevgiler....

 

[hggurak]

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler sevgili Yeryüzü, kadirnip ve Sensei dostlar...
Sensei'nin yorumlarına aynen katılıyor ve altına imzamı atıyorum...
Doğrudur, "görüntülenme sayıları" eşittir "download" değildir elbette. (Ancak va ancak dergileri yükleyen arkadaşlar bu "download" bilgilerini verebilirler bize... ki o zaman, dediğiniz gibi daha sağlıklı bir istatistiğe ulaşabiliriz...) Fakat bu sayılar da gidişatla ilgili ipuçlarını barındırmaktadır bence. Görüntüleme ve download sayıları arasında da üç aşağı beş yukarı bir doğru orantı olduğuna inanıyorum...
Kaldı ki, kıstas görüntülenme dahi olsa rakam 1,047'lere kadar düşmüş...

İçerikle ilgili eleştirilerine de katılıyorum sevgili Sensei...

Bir diğer nokta da şu: Artık bir "hız" çağında yaşıyoruz... İnsanlar bir bilgiye saniyeler içerisinde ulaşamazlarsa hemen diğer bir sayfaya geçiş yapıyorlar. Kimsenin beklemeye tahammülü yok artık... İnceleme-araştırma gibi şeyler artık yol almayı yavaşlatıcı unsurlar olarak değerlendiriliyor...
Dolayısıyla üyelerimizin çoğu (öyle sanıyorum) forum sayfasının en üst kısmında bulunan "Son Mesajlar" bölümünde derginin adını görürse bir "tıklayıp" bakıyor. Eğer konu başlığı o listenin dışına çıkmış ve altlarda kalmışsa görmüyor ve aramıyor...

Bu noktada bir-iki değişik çözüm aklıma geliyor... İlk aklıma gelenleri paylaşayım:

Örneğin forumun ana sayfası bir "blog" sayfasına dönüştürülüp, yeni paylaşımlar büyük resimler eşliğinde sunulabilir (İsteyenler bu ana sayfadan tıklayarak foruma geçiş yapabilir)... Bu blog sayfasındaki önemli paylaşımlar ise facebook grup sayfalarında olduğu gibi "Gönderiyi başa tuttur" tarzı bir yöntemle bir süre en başta tutulur ve çoğunluğun görmesi sağlanır.

Aklıma gelen bir diğer fikir ise; forum ana başlığındaki grafiğin sabit olmak yerine, yeni ve önemli paylaşımları haber verecek şekilde güncellenmesidir. Örneğin aşağıdaki gibi (Bir örnek olsun diye çalakalem hazırladım. Kusurları affola...)

Biliyorum ben de çok uzattım.
Şimdilik son olarak şunu söyleyeyim...
Sana bir kez daha katılıyorum Sevgili Sensei; Evet her ne kadar "karşılıksız paylaşıyoruz" desek de, senin de dile getirdiğin gibi (sanatçı nasıl ki alkış beklerse) insan paylaştığı şeyler için olumlu ya da olumsuz bir yorum veya eleştiri bekliyor. Bu da bu işin kamçısı olsa gerek...
Ve evet, paylaşımlara gelen yorum sayısı da az...
Örneğin şu başlık altına 3-4 yorumdan fazlası gelmedi...
Halbuki biraz beyin fırtınası ile bu işi aşmak çok daha kolay olurdu...

Tekrar teşekkürler, değerli yorumlarınız için sevgili dostlar...
Sevgi, saygı...

 

[camozu]

sayın hggurak ...31 bin kez görüntülenen 1.sayının neredeyse 58 aya yakın bir sürede bu sayıya ulaştığını göz önüne aldığımızda daha henüz bir ay önce sunulan 18.sayının 1000 küsür kez görüntülenmesini makul bir sayı olarak kabul edemezmiyiz?

 

[hggurak]

Sevgili Camozu,
Bu durumda, bundan 33 ay önce paylaşılmış ve 13,000 kez görüntülenmiş 17. sayının da 58 ayı doldurduğunda 31,000 rakamına ulaşabileceği gibi bir varsayım ortaya çıkar ki, bu matematiksel olarak doğru gibi gözükse de gerçek hayatta gerçekleşmesi pek olası değildir.
İstatistikte, ilk veriler olayın devamı hakkında kabaca da olsa bir fikir verirler.
Örneğin seçim döneminde sonuçlar açıklanmaya başlandığında ilk bir saatteki oy oranları çok fazla değişikliğe uğramadan üç aşağı-beş yukarı seçim sonucunu oluştururlar.
Tabii ki bu rakam olduğu yerde kalır demiyorum. Elbette zamanla artış gösterecektir. Ancak (kanaatimce) artış ivmesi daha önceki sayıların tirajını yakalamak için yetersiz kalacaktır.

Bu arada değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Sanırım ilk mesajınızdı.
Hayırlı, uğurlu olsun. Aramıza hoşgeldiniz...

 

[hadon]

Konuya bir - iki not da ben eklemek istiyorum.

* Net indirme sayısı okunduğunu kanıtlamaz. Bizler indirip depolamayı seviyoruz. Kendimden örnek vereyim: Depo olarak kullandığım diskte, 10 yaşını kutlamış ve henüz göz bile atılmamış çok sayıda Linuks içerikli e-dergi var.

* Artık kimse okumuyor. Bilmem kaç tane satılıyor diye Atlas dergisinin okunduğunu mu sanıyorsunuz. Bizim en çok indirilen e-dergimiz bile (iddia ediyorum) en çok 10 kişi tarafından şöyle böyle okunmuştur. Bir tahmin yarışması açsak, Çizgi Diyarı üyelerinin yarısı o 10 kişinin kim olduğunu doğru tahmin eder.

* Okunmaması bizim doğru bir iş yapmadığımız anlamına gelmez. Biz elimizden gelenin en iyisini yapar ürünü ortaya çıkarırız; eğer cidden iyi bir şey yapabilmişsek, değerini bir gün mutlaka bulacaktır. "Balık bilmezse Hâlık bilir..." 1940'larda, 50'lerde basılmış dergilere ne kadar büyük bir zevkle saldırdığımızı unutmayın.

* Yine de "indirme sayısının bir anlamı var," derseniz (ki bence de var), 17.sayıya kadar e-derginin ana sayfa üzerinde, başlık yanında tanıtım ve indirme çerçevesi olduğunu hatırlatırım. Siteye girer girmez göze çarpıyordu. Son sayının indirme rakamının öncekilerin çok altında kalmasının asıl nedeni budur.

* Enseyi karartmayalım, yapabildiğimiz en iyi dergiyi yapmaya devam edelim.

 

[vkopuzoglu]

Selam, Sensei ve Hadon kesinlikle haklısınız. Her kelimesine kadar katılıyorum.

Bence de görüntülenme sayısı eşittir indirme değildir. Hoş indirilse bile maalesef bizim insanımız okumaya üşengeç bir toplumdur. Dünya da istatistik yapsalar ve 3. Dünya ülkelerini katmasalar sonlarda olacağımızı adım gibi biliyorum. Ha bunları yazarken bile utanıyorum ama ne yazık ki bu doğru.

Bu hissiyat sende de var, bende de var, herkesde var. Kimse birbirini kandırmasın. Cem Yılmaz hesabı "bana ne bakıyonuz lan ben niye ölüyorumuşum o ölsün" ayaklarını bırakalım.
Aynı istatistiği üç kâğıta, akıllı telefona, youtube da salak salak laf sokmalara, sosyal ağda gezinmeye uyarlasak bir numara çıkmazsak bende bir şey bilmiyorum. Bayram ziyaretinde bile telefonu ile uğraşan bir nesilden okumayı bekliyoruz bunu unutmayın.
Ayrıca balık baştan kokar hesabı ile bin küsür görüntülenme olmuş çıksa çıksa ne kadar çıkar diyip, biz burda kendi aramızda fikir paylaştığımız konu 18. sayı konusundan daha çok görüntüleme çekecektir. Sebep insanımız tartışmadan, boş konuşmadan ne gariptir ki büyük haz duyar.
Çok özür dilerim biraz ağır olmuş olabilir ama inanın daha fazla sabredemedim.

Biz elimizden gelen en iyisini yapmaya çalışalım ve her sayıda daha da iyisini yapmak için çabalamak güzel tabi ama bu kısa zamanda her insanı yorar. Bu aynı bir filme büyük beklenti ile girip istediğini alamamak gibi bir durumda olabilir. Her şey olabilir.

Ayrıca en önemli konuyu unutmayalım ki yanlışsam düzeltin 16-17 ve 18. sayılar issu da da yayınlandığından ordan da okunmuş olabilir. İnsanlar indirmeyip direk okumaya geçmişte olabilir.
Ne bileyim kapak konusu hoşlarına gitmemiştir vb. bir sürü şeyden olabilir. Ayrıca bir ay yeni dolmuşken ve herkes tatildeyken bu kadar düşük olmasının sebebi doğal geliyor.

Şahsım adına konuşacak olursam Zagor,Teks falan çocukken hiç okumadım ama dergide olursa saygı duyup açar bakarım merak ederim nedir ne değildir diye. Ancak her insan böyle değildir olmak zorunda da değildir. O zaman onun adı zaten insan olmazdı.

Biz bir çıta belirleyelim kendimizi hep o kademede azar azar geliştirelim.
Toplantılarda ya da burda doğru ya da yanlış saçma sapan bile olsa fikirlerimizi paylaşalım ki daha iyi sonuçlar elde edelim.
Ama, sürekli hep aynı çağda çakılı kalmayalım, bir ay diğer ayın bir kopyası gibi aynı olmak zorunda değildir.
Bence şu an yapabileceğimiz en büyük ve kolay yenilik bu olmalıdır.
Okuyucu gelecek ay "amaaan yine aynı türden bir konu yapacaklar nasıl olsa. Aklıma gelirse okurum gelmezse de önemli değil " demesi başka, "Acaba bu sayıda hangi konuyu işleyecekler, geçen sayı bilim kurgu ağırlıklıydı bu sayı nolacak ki?" demesi bambaşka bir şeydir.

En büyük etkiyi ise yine okuyucu kendisi yapacaktır.
Yapabilirsek ve istek olursa okuyucuyu dergi ile özleştirmemiz kendisinden bir parçası haline getirmemiz gerekir. Basılı dergilerde ki gibi okuyucu köşesi ya da her sayıda misafir tek sayılık bir okuyucunun dergi için hazırlamış olduğu içeriği de paylaşmasını sağlayabilelim ki okuyucu daha çok ilgi duysun. İnsanlar kendilerininde yer aldığı bir şeyi daha çok benimser ve çevrelerine de anlatma eğilimindedirler.

Birde eskiden e-dergi barı da tekrar olmalı sözüne de kesinlikle katılıyorum. Siz en özgün paylaşımınızı arkalara itelerseniz, o paylaşımdan ne gibi bir mucize bekliyorsunuz da otuz - kırk binlere ulaşsın diye hayal kuruyorsunuz.
Zaten bizim burda amacımız e-dergiden haberi olmayanları da haberdar etmek değil mi?

Ayrıca her insan ilk sayıdan başlamak ister ve heyecanı tazedir. İlk sayıyı severlerse devam ederler sevmezlerse bırakırlar. İlk sayı bu yüzden çok büyük oranda olması hiç garip değildir. İkinci sayı ve sonrası olan grafikler bizim gerçek kitlemizi gösterir.

Bu birbirinden değerli bir sürü güzel emeklerin olduğu dergiyi belki sadece on küsür kişi yapıyor olabilir. Ancak gelişmesini sağlayacak olan sadece derginin okuyucularıdır. Lütfen her türlü eleştirinizi ve görüşlerinizi esirgemeyin der kaçarım.

Gözlerinize sağlık Allah'a emanet olun ^_~

 

[serdary67]

Öncelikle e-dergi olayı bir forumun kurumsallaştığının bir göstergesidir.Bugün türk forumlarında şu an itibarıyla tek e-dergi benim bildiğim burda olandır.Ben hepsini baştan sona okudum diyemem arada atladıklarım olmuştur.Mesele çizgiroman konusunda bir dergi var.Çizgiroman ise bir derya tipleri kahramanları bol.Dolayısıyla bir okurun bir sayıda beğendiği bir konu varsa devam ediyor.Yoksa takibi bırakabiliyor.Yani zevkler ve renkler meselesi olay.Ne yapılabilir.Bir e-dergi bölümü devamlı sabit ve görünür bir yerde olabilir.Her ay çıkmadan önce tüm konular haber amaçlı forumda o yerde açıklanır.Her ay değişik kahramanlar ile ilgili konular işlenir.Türkiye de bilinmeyen çr'ler analiz edilebilir.Mesela bir kaç ay frankofonlar bir kaç ay italyan çrler sonra comicsler gibi.Bu konuda uzman dostlar yazılar yazar.Yazıların sayısından ziyade görsele ağırlık verilir.Türk çizgiroman tarihi aşama aşama her sayıda yıllara ve çıkan yayınlara göre incelemeler şeklinde işlenir.Kısaca şu anda aklıma gelenler bunlar ve asla ama asla pes etmemeli bu forum 100 yıl yaşayacak böyle düşünülmeli yapılan işler bu hedef doğrultusunda olmalı.Belki 60 sene sonra devralan kuşaktan birisi o dergilerden birisi sayesinde tez verecekmiş gibi düşünülmeli yani evrene verilen hiçbir çaba boş değildir.Yeter ki korumayı bil.

 

[hüseyin aksakal]

Ne kadar okunduğu önemli ama ne kadar okunduğuna bakarak çabanın kendisinin güzelliğini gözardı edersek, bu çabanın hedefine ulaşacak enerjiyi bulamayız. Bu yüzden bence herkes elinden gelenin en iyisini yapsın, e dergi periyodu oturduğunda bilgisayarın başına oturup bekleyenler olacaktır. Zaten bu dergi için ortaya koyduğumuz şeyleri tüm Avrasya okusun diye yazıp çizmiyoruz. Hedef kitlemiz çizgi roman diyarı üyesi okurlar. Değerlendirmeyi onlar yapar ki bu tek bir puan şeklinde değil de, berbat ve mükemmel arasındaki geniş skalanın tamamına dağılacak şekilde olacaktır.

Benim çalışma arkadaşlarıma yeni bir şey üretmeye kalktığımız zaman hep söylediğim şudur: En güzel olanı değil, istikrarlı olarak yapılabilecek olanı hedeflemeliyiz. En güzeli bir kez yapıp sonra çizgiyi düşüreceğimize, e dergimizi istikrara kavuşturursak, neticede en baştaki en güzele zaten ulaşırız görüşündeyim.

 

[vkopuzoglu]

Dediklerinde haklısın abi ama ben senin kadar küçük düşünmüyorum. Ha elbette burdaki değerli okuyucularımız içinde yapıyoruz ancak sadece burası için yaparsak şunu açıkça söyleyebilirim ki şu halimizden bir arpa boyu bile daha fazla yol alamayız.
Nedeni basit Allah razı olsun sadece bir - iki kişi hadi taş çatlasa üç kişi doğru dürüst eleştirel yorum yapıyor. Diğer herkes teşekkür mesajı.

Tamam eyvallah taktir edilmek, teşekkür edilmek çok güzel birşey etmeyen eden herkese binlerce şukranlarımı sunuyorum. Fakat bu bizi sadece belli bir çizgide tutacaktır, ötesi yok.

Madem ki böyle çok güzel ve bir o kadar fazla emek isteyen bir iş yapıyoruz neden sadece burası ile yetinelim. Dergimizi tüm Türkiye hatta Dünyadaki okumak isteyen tüm Türkçe bilen kardeşlerimiz okusun.
Küçük düşünmek bizi hiçbir yere getirmez.

 

[hüseyin aksakal]

Eğer istikrarı sağlayamazsak, kaydedilecek ilerlemeler kalıcı olmayacaktır demek istiyorum. Neden olmuyor diye düşünmek yerine nasıl olur diye düşünmek taraftarıyım ben.

 

[vkopuzoglu]

İşte o yüzden hep bir ağızdan toplantılar olsun, burası olsun hep hepimiz olumlu ya da olumsuz görüş bildirin, iletişimimiz kopuk olmasın diyoruz ya

 

[gandor08]

Bizim kaybımız zaten iyi veya kötüyü yazıya çevirememekten ileri geliyor.

Şimdi Hüsaeyin arkadaşımız müthiş yazılar hazırlıyor, yazılarını takip ediyorum, bazen teşekkür bile yazmayanlardanım.

Ben onun konusu hakkında bilgi sahibi olmadığımdan her hangi bir iyi veya kötü yorum yazamıyorum.

hadonun tespiti vardı, biz sadece indirip ileriki bir zamanda okumak için depoluyoruz. Aynen katılıyorum, doyumsuz bir şekilde depoluyoruz. Bunuda yapmamamız gerekir ama yapıyoruz.

Dergi hususunda çok yönlülük olması gerek, eski,yeni karıştırarak gitmemiz lazım zaten onuda yapmaya çalışıyoruz.

Eskilerden veya basılmış bir eserden yapılan işlerde ne kadar dikkat çeker orasıda muamma.

Yeni dünya eser var çeviri yapacak arakadaşımız parmakla gösterilecek kadar az.

Bu süreç sanırım bu şekilde sürüp gidecek.

 

[enger66]

İnternetin her şeyi bitirdiği bir dönemdeyiz.
Bu tirbulansı insanlık bir şekilde gene antlatacaktır.
Sanata desteğe devam...

 

[serdary67]

İşte o yüzden hep bir ağızdan toplantılar olsun, burası olsun hep hepimiz olumlu ya da olumsuz görüş bildirin, iletişimimiz kopuk olmasın diyoruz ya

Kardeşim bunun bir sebebi günlük paylaşım çeşitliliği forumda her konuda paylaşımlar çok olduğunda bazen bazı şeylere zaman kalmıyor gün 24 saat uyudun 8 saat çalıştığın 9 saat birde çocuğun varsa sana zaman az kalıyor.Yoksa dergi süper buna inanın bence profesyonel bir kişinin eleştirisi daha da yapıcı olur.Bizler dergiyi okuyanlar çömez bile değiliz.

 

[hüseyin aksakal]

Yoksa dergi süper buna inanın bence.

Ben gazeteciyim, birçok dergi çalışmasında da bulundum. Aynı fikirdeyim. Sorun tanıtım ve istikrar eksikliğinde...

 

[hggurak]

Tam da yönetici dostlara "E-Dergi Bilgilendirme ve İndirme" barı ile ilgili bir ricada bulunacaktım ki, bir de baktım yeniden hayata geçirilmiş...
Bunun için kendi adıma çok teşekkür ediyorum...

Bu başlık altına yazan tüm dostların görüşlerine de katılıyorum...
Bence de tüm görüşler yapıcı ve çok değerli...

Şimdi işin duyuru-reklam kısmı büyük ölçüde halloldu sayılır. İş bize kaldı artık... Yapabileceğimizin en iyisini yapmak için çabalarımızı sürdürmeliyiz...

Selamlar, sevgiler tüm 'Diyar"daşlarıma...

 

[vkopuzoglu]

Kardeşim bunun bir sebebi günlük paylaşım çeşitliliği forumda her konuda paylaşımlar çok olduğunda bazen bazı şeylere zaman kalmıyor gün 24 saat uyudun 8 saat çalıştığın 9 saat birde çocuğun varsa sana zaman az kalıyor.Yoksa dergi süper buna inanın bence profesyonel bir kişinin eleştirisi daha da yapıcı olur.Bizler dergiyi okuyanlar çömez bile değiliz.

Estağfurlah abi olur mu öyle şey sanki biz profesyoneliz :d
Ama o zaman konusunda çok haklısın tabi sonuçta bu bir gönüllü ve hobi işi ve insanın büyüdükçe hobilerine ayırdığı zaman tamamen kısıtlanabiliyor. Ama birazda doğru olan bu değil mi? Sonuçta ailemiz ya da kısaca kendi sosyal hayatımız daha önemli olduğundan kimse bir şey diyipte ağzını açmaya cesaret edemiyor.

Kendim ve tüm ekip adına güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum, sağolun Allah razı olsun. Bir nebze bile beğendirebiliyorsak ve yüzünüzde bir tebessüm kazandırabiliyorsak ne mutlu bize...

 

[İskenderunlu]

Bir gazete veya dergi aldıgımızda bütün sayfalarını okumayız, bu e dergi için de geçerli,sadece ilgimizi çeken kısımları okuruz,ben öyle yapıyorum.Yoksa e derginin kalitesinden kuşkumuz yok.

 

[Raven]

Değerli dostlar, sevgili hggurak sağolsun, e-dergi konusunu yeniden gündeme taşıdı, sizlere hatırlattı. Onun çabaları sayesinde yeniden e-dergi bandımıza kavuştuk bundan sonra ana sayfada gelişmeleri takip edebilirsiniz.

Görüntülenme sayısına gelince önceki sayılar yalnız mediafire sitesine yükleniyordu, kaç indirme olduğunu takip edebiliyorduk, ama şimdi e-dergi facebookta, twitter de, ve online platformda da var olduğundan kesin bir rakam vermek çok güç. Yalnızca sizin yorumlarınız derginin ne kadar kitleye ulaştığı konusunda bizlere aşağı yukarı bir fikir verebiliyor.

Gerçek şu ki bu çalışma sanal ortamdaki diğer çalışmalardan çok farklı. Uzun yıllardır yayınına kesintisiz devam eden gölge e-dergiden sonra, çizgi roman açısından doyurucu olabilecek bir diğer kaynak olduğunu düşünüyorum. özgün röportajlar yapıyoruz, kahramanların dünyasına farklı pencereden yaklaşmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince özgün çizgi roman çalışmaları yapıyoruz. Bize ait olan, bizler tarafından vücuda getirilen e-derginin devam edebilmesi için gerekliği teşviği verip vermemek sizlerin elindedir. Ekip arkadaşlarıma özverili çalışmaları için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.