The Chronicles of Conan / Conan Klasik Maceralar Dizisi Cilt: 12 (Çeviri - Balonlama)

prospero

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Kas 2014
248
11,317
promo_zpsxh2npgn1.jpg


Daha önce başka bir platformdan sunduğum Conan Klasik Maceralar serisinin 12. cildini güncellenmiş ve tek parça olarak tekrar sunuyorum. Bu ciltte yer alan Roy Thomas söyleşileri ve arka kapaktaki yazıların çevirilerini Hüseyin Aksakal yaptı. Cildi oluştururken bu kitabı meydana getiren Conan maceralarının CTB 91-92 arasındaki sayıları için kendi balonlamalarımı, 100. sayı için ise sitemizde yer alan ve daha önce Bran Mak Morn'un hazırlamış olduğu balonlamayı kullandım. Afiyetle okuyunuz...

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,847
136,876
Yine zevkle okuyacağımız renkli bir conan.
Eline sağlık değerli dostum.
Emek dolu paylaşım için teşekkür ederim.
 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,204
Kamlançu
Sevgili dostlar; Belitli maceraların son bulduğu bu cildin sonunda yer alan Roy Thomas imzalı Belit'in Ölümü başlıklı yazıyı kesinlikle okumanızı öneririm. Özellikle Profesör dostumuzun okumasını arzuluyorum, çünkü onun Conan tarihinde en önemli maceraların Belitli maceralar olduğunu ve Belit'in öldürülmesini hazmedemediğini biliyorum. ( :) ) Bu yazıda daha önceden bilmediğimiz ayrıntılar var ve kesinlikle okunmalı.

Balonlama için Prospero ve 100. sayının bu ciltte kendi balonlaması ile yer almasına izin verdiği için Bran Mak Morn'a, Roy Thomas'ın yazısını ve arka kapağı Türkçeleştirdiği için Hüseyin Aksakal'a teşekkür ederim.

Herkese keyifli okumalar. :D
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,078
36,676
İstanbul
Bu dizinin devam ettirilmesinden en çok mutlu olanlar arasında olduğumu söylemeliyim. Bize bu ayrıcalığı yaşatan dostlarıma çok teşekkür ediyorum: Sevgili prospero'ya, sevgili BRAK MAK MORN'a, sevgili Hüseyin Aksakal'a sonsuz teşekkürler.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,726
25,910
ordu-turkey
Yine imece usulü harika bir iş çıkmış ortaya valla ne yalan söyleyim lal klasik eksik conanlar üstadlar sayesinde birer birer tamam oluyor.Sağolun varolun.
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,727
Kdz. Ereğli
Belit ve conan teoloji tartişiyor...

Prospero... Shoryuken... Müthiş bir sayı! Tebrik ediyorum sizleri. Şevkiniz daim olsun...


Belit, kıvrak bedenini güverteye atılan bir leopar derisinin üzerine sererken, soğuk ışık, toplu saçlarındaki mücevherlerden buzdan ateşler saçtı. Dirseklerine yaslanarak çenesini narin ellerine koydu ve kara yelesini meltemde dalgalandırarak yanında tembel tembel yatan Conan’a baktı. Ay ışığında yanan kara mücevherler gibiydi Belit’in gözleri.

“Gizem ve dehşet etrafımızda Conan. Korku ve ölümün krallığına doğru süzülüyoruz,” dedi. “Korkuyor musun?

Tek cevap zırhlı omuzların silkinişi oldu.

“Ben de korkmuyorum,” dedi kadın dalgın dalgın. “Hiç korkmadım. Ölümün çıplak dişlerine o denli çok baktım ki. Conan, tanrılardan korkar mısın?”

“Onların gölgesine adım atmam,” diye cevap verdi Barbar muhafazakâr bir tutumla. “Bazı tanrılar güçlerini kötülük için kullanır, bazıları da yardım etmek için; papazları öyle söylüyor en azından. Hyborialıların Mitra’sı güçlü bir tanrı olmalı, çünkü halkı dünyanın her tarafında şehirler inşa etmiş. Ama Hyborialılar bile Set’ten korkar. Hırsızların tanrısı Bel ise iyi bir tanrıdır. Onu öğrendiğimde Zamora’da bir hırsızdım.”

“Ya kendi tanrıların? Onlara yakardığını hiç duymadım.”

“Şefleri Crom’dur. Büyük bir dağda yaşar. Ona yakarmak neye yarar ki? İnsanlar ha yaşamış ha ölmüş umurunda değildir. Sesini çıkarmamak, ona yakarıp da dikkatini üzerine çekmekten iyidir; o ölüm gönderir, kısmet değil! Merhametsiz, sevgisiz bir tanrıdır ama doğarken âdemoğlunun ruhuna savaşacak ve öldürecek gücü üfler. İnsan bir tanrıdan başka ne ister ki?”

“Ama ya ölüm nehrinin ötesindeki dünyalar?” Belit ısrar etti.

“Benim halkımın inanışında ne bu âlemde umut vardır, ne de ahirette,” diye cevap verdi Conan. “Bu dünyada insan boş yere çabalayıp acı çeker, sadece savaşın neşeli çılgınlığında zevk bulur; ölünce ruhu sonsuza dek kasvetle dolaşmak için buzlu rüzgârların estiği gri bir sis krallığına gider.”

Belit ürperdi. “Ne kadar kötü olursa olsun, yaşam böyle bir kaderden daha iyidir. Ya sen neye inanırsın Conan?”

Omuzlarını silkti. “Sürüyle tanrı tanıdım. Onları reddedenler de, sofuca inananlar kadar kör. Ben ölümün ötesini öğrenmeye çalışmam. Nemedialı kuşkucu filozofların öne sürdüğü gibi karanlık; Crom’un bulutlu ve buzlu krallığı veya Nordheimlilerin Valhalla’sı gibi karlı ovalar veya tonozlu salonlar olabilir. Bilmiyorum ve umursamıyorum. Bırak da kana kana yaşayayım vakit varken; bırak kırmızı etin tadına varayım, şarabın damağımı yakışını, beyaz kolların sıcak kucaklayışını, mavi kılıçlar parlayıp kızıllaşırken savaşın çılgın neşesini hissedeyim. Böyle mutluyum. Gerçek ve yanılsama üzerinde düşünmeyi âlimler, rahipler ve filozoflara bırak. Şunu biliyorum, eğer hayat bir yanılsamaysa, ben de bir yanılsamadan başka bir şey değilim ve bu durumda yanılsama benim gerçeğimdir. Yaşıyorum, hayat doluyum, seviyorum, öldürüyorum ve bundan hoşnutum.”

“Fakat tanrılar gerçektir,” dedi Belit kendi mantığını izleyerek. “ve Shem tanrıları hepsinden üstün… Isthar, Astoreth, Derketo ve Adonis… Bel de Shemlidir. Çünkü çok uzun zaman önce kadim Shumir’de doğmuş, kıvırcık sakalları ve afacan bilge gözleriyle gülerek eski zamanların krallarının mücevherlerini çalmaya gitmişti.

“Ölümün ardında yaşam var, bunu biliyorum… Ve şunu da biliyorum Cimmerialı Conan…” Kıvrak bir hareketle dizlerinin üzerine doğruldu ve pantersi bir kucaklayışla Conan’a sarıldı. “Benim sevdam ölümlerden güçlü! Sevdamızın şiddetinden soluk soluğa kollarında uzandım; ruhumu dudaklarının yakıcı öpücükleriyle çekerek sarıldın, ezdin ve fethettin beni. Kalbim kalbinle birleşti, ruhum ruhunla! Sen yaşamın için savaşırken ölmüş olsam da, sana yardım etmek için derin çukurlardan çıkıp gelirim. Evet, ruhum ister mor yelkenleriyle cennetin kristal denizlerinde yüzüyor, isterse cehennemin erimiş alevleri içinde kıvranıyor olsun! Ben seninim ve tüm tanrılar ve ebediyetler bizi ayıramaz!”


Bu metin aynı zamanda Hyboria teolojisini ortaya koyan en önemli anlatıdır REH'in Conan serilerinde. Hyboria Çağı denemesinde bile inanışların böyle masaya yatırıldığı bir bölüm yok. Howard uzmanları arasında, Kara Kıyının Kraliçesi öyküsüne en fazla değer katan bölümün bu olduğunu savunanlar vardır...
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,078
36,676
İstanbul
Prospero... Shoryuken... Müthiş bir sayı! Tebrik ediyorum sizleri. Şevkiniz daim olsun...


Belit, kıvrak bedenini güverteye atılan bir leopar derisinin üzerine sererken, soğuk ışık, toplu saçlarındaki mücevherlerden buzdan ateşler saçtı. Dirseklerine yaslanarak çenesini narin ellerine koydu ve kara yelesini meltemde dalgalandırarak yanında tembel tembel yatan Conan’a baktı. Ay ışığında yanan kara mücevherler gibiydi Belit’in gözleri.

“Gizem ve dehşet etrafımızda Conan. Korku ve ölümün krallığına doğru süzülüyoruz,” dedi. “Korkuyor musun?

Tek cevap zırhlı omuzların silkinişi oldu.

“Ben de korkmuyorum,” dedi kadın dalgın dalgın. “Hiç korkmadım. Ölümün çıplak dişlerine o denli çok baktım ki. Conan, tanrılardan korkar mısın?”

“Onların gölgesine adım atmam,” diye cevap verdi Barbar muhafazakâr bir tutumla. “Bazı tanrılar güçlerini kötülük için kullanır, bazıları da yardım etmek için; papazları öyle söylüyor en azından. Hyborialıların Mitra’sı güçlü bir tanrı olmalı, çünkü halkı dünyanın her tarafında şehirler inşa etmiş. Ama Hyborialılar bile Set’ten korkar. Hırsızların tanrısı Bel ise iyi bir tanrıdır. Onu öğrendiğimde Zamora’da bir hırsızdım.”

“Ya kendi tanrıların? Onlara yakardığını hiç duymadım.”

“Şefleri Crom’dur. Büyük bir dağda yaşar. Ona yakarmak neye yarar ki? İnsanlar ha yaşamış ha ölmüş umurunda değildir. Sesini çıkarmamak, ona yakarıp da dikkatini üzerine çekmekten iyidir; o ölüm gönderir, kısmet değil! Merhametsiz, sevgisiz bir tanrıdır ama doğarken âdemoğlunun ruhuna savaşacak ve öldürecek gücü üfler. İnsan bir tanrıdan başka ne ister ki?”

“Ama ya ölüm nehrinin ötesindeki dünyalar?” Belit ısrar etti.

“Benim halkımın inanışında ne bu âlemde umut vardır, ne de ahirette,” diye cevap verdi Conan. “Bu dünyada insan boş yere çabalayıp acı çeker, sadece savaşın neşeli çılgınlığında zevk bulur; ölünce ruhu sonsuza dek kasvetle dolaşmak için buzlu rüzgârların estiği gri bir sis krallığına gider.”

Belit ürperdi. “Ne kadar kötü olursa olsun, yaşam böyle bir kaderden daha iyidir. Ya sen neye inanırsın Conan?”

Omuzlarını silkti. “Sürüyle tanrı tanıdım. Onları reddedenler de, sofuca inananlar kadar kör. Ben ölümün ötesini öğrenmeye çalışmam. Nemedialı kuşkucu filozofların öne sürdüğü gibi karanlık; Crom’un bulutlu ve buzlu krallığı veya Nordheimlilerin Valhalla’sı gibi karlı ovalar veya tonozlu salonlar olabilir. Bilmiyorum ve umursamıyorum. Bırak da kana kana yaşayayım vakit varken; bırak kırmızı etin tadına varayım, şarabın damağımı yakışını, beyaz kolların sıcak kucaklayışını, mavi kılıçlar parlayıp kızıllaşırken savaşın çılgın neşesini hissedeyim. Böyle mutluyum. Gerçek ve yanılsama üzerinde düşünmeyi âlimler, rahipler ve filozoflara bırak. Şunu biliyorum, eğer hayat bir yanılsamaysa, ben de bir yanılsamadan başka bir şey değilim ve bu durumda yanılsama benim gerçeğimdir. Yaşıyorum, hayat doluyum, seviyorum, öldürüyorum ve bundan hoşnutum.”

“Fakat tanrılar gerçektir,” dedi Belit kendi mantığını izleyerek. “ve Shem tanrıları hepsinden üstün… Isthar, Astoreth, Derketo ve Adonis… Bel de Shemlidir. Çünkü çok uzun zaman önce kadim Shumir’de doğmuş, kıvırcık sakalları ve afacan bilge gözleriyle gülerek eski zamanların krallarının mücevherlerini çalmaya gitmişti.

“Ölümün ardında yaşam var, bunu biliyorum… Ve şunu da biliyorum Cimmerialı Conan…” Kıvrak bir hareketle dizlerinin üzerine doğruldu ve pantersi bir kucaklayışla Conan’a sarıldı. “Benim sevdam ölümlerden güçlü! Sevdamızın şiddetinden soluk soluğa kollarında uzandım; ruhumu dudaklarının yakıcı öpücükleriyle çekerek sarıldın, ezdin ve fethettin beni. Kalbim kalbinle birleşti, ruhum ruhunla! Sen yaşamın için savaşırken ölmüş olsam da, sana yardım etmek için derin çukurlardan çıkıp gelirim. Evet, ruhum ister mor yelkenleriyle cennetin kristal denizlerinde yüzüyor, isterse cehennemin erimiş alevleri içinde kıvranıyor olsun! Ben seninim ve tüm tanrılar ve ebediyetler bizi ayıramaz!”


Bu metin aynı zamanda Hyboria teolojisini ortaya koyan en önemli anlatıdır REH'in Conan serilerinde. Hyboria Çağı denemesinde bile inanışların böyle masaya yatırıldığı bir bölüm yok. Howard uzmanları arasında, Kara Kıyının Kraliçesi öyküsüne en fazla değer katan bölümün bu olduğunu savunanlar vardır...

Üstadım, Conan'a çok değer katıyorsunuz. Sağolun.
 

prince

Onursal Üye
20 Ağu 2012
4,464
26,953
Gözlerim ışıldadı konuyu görünce.:)
Prospero,Bran Mak Morn ve Hüseyi Aksakal dostların özenli çalışmasıyla hazırlanan enfes cilt için söylenecek çok söz var.Rengarenk Kimmerya düşlerini yeşerttikleri için yüreği büyük dostlara,gönülden teşekkürler...
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,988
83,571
Kasımpaşa
İşte çizgi roman sevgisi, işte gönül dostluğu...
Sağolunuz..
Bran Mak Morn, Hüseyin aksakal, Shoryuken ve olmazsa olmazımız prospero dostumuz...
Sayenizde dilimizde okuyabildiğimiz bu güzel eser için binlerce teşekkür ederim.
Saygılarımla.
 

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
302,071
Tek kelime ile "harika"...
Emek veren dostlara ve size yürekten teşekkürler Sayın "prospero"...
Saygılarımla...

52308R.gif
 

BRAN MAK MORN

Çeviri & Balonlama
13 Tem 2011
193
2,213
Özenli ve bir o kadarda fedakarlıkla hazırlanmış olan Conan'ın Belit'li maceralarından oluşan bu kıymetli görsel şölen paylaşımınıza şahsımı da ortak etmenizden dolayı çok çok teşekkür ederim dostlarım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum...
 

chinga

Yeni Üye
28 Eki 2009
12
8
Öncelikle elinize sağlık ama galiba rar dosyasında sorun var. 3 defa indirdim 3ünde de cbr dosyasını rar dosyasından çıkarırken %99 da hata verdi. Bir defa kontrol edebilir misiniz?
 
Üst