Farklılıklar

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
61
44
denizci
Sene 1983, İTÜ, ders Makro Ekonomi, hoca Besim Üstünel; “ Bir İngiliz atasözü der ki; ‘Ucuz ayakkabı giyecek kadar zengin değilim.’ “, sonra küt diye bir başka örnek; †Bir okulda, öğrenciler arasında; maraton düzenlenmiş ve yarışı kazanana ödül olarak masadaki 2 sepetten birini almasını söylemişler; biri muz dolu bir sepet, diğeri elma dolu bir sepet. Birinci olan öğrenci elma dolu sepeti alır, sorarlar kendisine; ‘Neden elma dolu sepeti seçtin?‘, der ki; ‘Ben elma dolu sepeti seçmedim, elma dolu sepeti; muz dolu sepete tercih ettim.’ “.

Aşırı önemli bir konuya temas etmişsin dostum, eline sağlık, bu konu çok derindir aslında, çok örnek gördüm, hem de neler neler, bu yüzden daima orijinalleri okumakta fayda var, ben öyle yapıyorum da; İspanyolca, İtalyanca, Fransızca, vb... olunca; “Ne yapalım; mahkumuz, anlayamıyorum ve bu kahramanın maceralarına da hastayım, kaçıramam.†falan filan da denilebilir tabii, ama yine de sabıkalı çevirmenlere denk gelirsem; ben okumuyorum. Bizden bahsetmiyorum bile, en azından kendi adıma konuşayım; benden amatör çevirmen bile olamaz, ben mühendisim ve sadece takılıyorum o kadar, ama çevirmensen; adam gibi çevireceksin o kadar.

Olsun; her çizgi romanı okuyacağım diye bir şey yok, tartışmasız en sevdiğim Mister No’nun okumadığım macerası bile olsa; okumam, çevirmen; beni mahkum edemez. Bence; çok dikkat etmek lazım hangi sepeti tercih edeceğimize; yalın ayak gezerim daha iyi, ucuz ayakkabı giyeceğime ;)
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,016
Bastiani Kalesi
Geçende Sherlock Holmes'ün bir eserini okuyordum. Çevirmen ekstra uğraşmış saçmalamak için.

Holmes'ü İsviçre treni yerine İsveç trenine bindirmiş. Bellinzona'da indirmiş (O şehre Google'dan baksa İsviçre'de olduğunu anlardı.)
Bir de bununla kalmamış, Bellinzona'ya bir pasifik kasabası demiş. (Yazar sakin kasaba demek istemiş halbuki)

Özetle, İsveç ile İsviçre'yi karıştıran, kelimelerin özel veya 2.anlamlarını anlamayan, üstelik İsveç'in de Pasifik'te olmadığını bilmeyen mahir ve usta çevirmenlerimiz var piyasada, büyük ve köklü yayınevleri dışında çeviriler Allahlık anlayacağınız.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,039
75,338
hiçbiryerde :)
Farklı çeviri olabilir ama bu ciddi derecede farklıymış.
Sevgili "tabure"nin örneğindeki çevirmen de çok
tembel mi desem dikkatsiz mi, yani sadece dikkatsizlik,
tembellik demek iltifat olur da neyse. İşine ve dolayısıyla
insanlara saygı ile ilgili bu konu tamamen...
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,016
Bastiani Kalesi
Farklı çeviri olabilir ama bu ciddi derecede farklıymış.
Sevgili "tabure"nin örneğindeki çevirmen de çok
tembel mi desem dikkatsiz mi, yani sadece dikkatsizlik,
tembellik demek iltifat olur da neyse. İşine ve dolayısıyla
insanlara saygı ile ilgili bu konu tamamen...

Evet, özensiz yapılan iş maalesef emeğe ve insanlara olan saygısızlıkla açıklanabilir ancak. Tabii bunda bazı yayınevlerinin de payı var. Bir eserin tercümesini bedavaya getirmek için 4-5 parçaya bölüp yeni yetme çevirmen adaylarına deneme çevirisi olarak veren sonra da gelen çevirileri birleştirip kitabı basan yayınevlerini bilirim. Dolayısıyla ortaya çıkan sonuç da bu oluyor...
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,039
75,338
hiçbiryerde :)
Bunu da ilk kez duyuyorum, hani bir söz var ya
"şeytanın aklına gelmeyecek" hinlikler. Kötü,
ne diyelim, her şey para değil, parayla saadet
olmaz ama "para" insanı her hale sokabilir,
mevcut sistem böyle ne yazık ki. Biraz da arz talep
meselesi, insanlar bilinçli okumaya başlayınca bu
çevirilere, özensiz basımlara itiraz ettikçe düzelecektir
bazı şeyler, yetmez ama elden geldiğince tartışmaya
devam...
 

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
61
44
denizci
Bunu da ilk kez duyuyorum, hani bir söz var ya
"şeytanın aklına gelmeyecek" hinlikler. Kötü,
ne diyelim, her şey para değil, parayla saadet
olmaz ama "para" insanı her hale sokabilir,
mevcut sistem böyle ne yazık ki. Biraz da arz talep
meselesi, insanlar bilinçli okumaya başlayınca bu
çevirilere, özensiz basımlara itiraz ettikçe düzelecektir
bazı şeyler, yetmez ama elden geldiğince tartışmaya
devam...

aaa sen bu taktiği bilmiyor musun dostum, ben bile tam iki kez teklif aldım, tabi üç kuruşa ki ben kim çevirmenlik kim, profesyoneller pahalı diye ucuz adam arıyorlar sürekli, zaten ben çevirsem onun yayın hakkını da alırım, olmadı atlar gider bizzat yerinde kendim alırım nedir ki sanki olay, kısacası yayın evleri ucuz çevirmen peşindeler bu çok net dostum, alemde detaya gireriz anlatırım :D çok güleceksin, hem 8 kasım konser bile verebilrim bak, ama kesin 15 kasıma klarnetimi bile getirmem işte :Ğ:Ğ:Ğ
 

toxine

Onursal Üye
11 Mar 2013
995
3,267
Tespit edilemedi

Hinlik konusunda sayın yeryüzü gibi bende şaşırmıştım!

Benim amatörce çevirim şöyle;

je venais de conduire un couple de londoniens a une vente aux enchères Kingston bishop, un patelin sans intérêt
Londralı bir çifti Kingston Bishop’ta bir müzayede satışına götürmek durumundaydım, ilgi çekici bir yer değildi.
c'est le hasard qui guida mes pas vers le “champ du gitan”
Bu durum adımlarımı çingene arazisine çeken bir fırsattı.
je demandai a un villageois ces précisions sur cette bâtisse a vendre,
Bir köylüden bu satılık bina hakkında ayrıntılı bilgi istedim.
vous voulez parler du champ du gitan? on raconte un tas de choses a son sujet, vous voulez savoir
Çingene arsası hakkında mı konuşmak istiyorsun? Orası hakkında pek çok şey söylenir, bilmek istersen
dites - m'en davantage, ça m'intéresse
Daha fazlasını anlat, ilgileniyorum.
des accidents se sont produits dans le coin. Il faut dire qu'il y a un méchant virage
Arazide beklenmedik olaylar meydana geldi. Orada vahim bir durum olduğunu söylemeliyim.
pourquoi l'appelle t'on le champ du gitan
Oraya neden çingene arsası deniliyor?
dans de la temps le terrain appartenait a une bande de nomades. En partant, ils ont jeté un mauvais sort
Zamanında arsa göçebe bir gruba aitti. Terk ederlerken, kötü bir efsun bıraktılar.
vous trouvez ça drôle. Pourtant, mon ami Géorgie a trouvé la mort, un soir, près du champ du gitan
Bunu komik mi buldun? Fakat arkadaşım Georgie bir akşamüstü çingene arsasının yakınında ölü bulunmuştu.
Tabiki balonlara sığmama durumunda biraz değiştirilebilir. Sözlüğün yalancısıyım.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Ben de uzunca bir süre televizyondaki film, dizi ve belgesellerde yapılan çeviri hatalarına kafayı takmıştım. Hem de bayağı takmıştım ve bir not defterine (daha sonra da bir Word dosyasına) 1970'lerin sonundan başlayarak uzun yıllar notlar aldım. Kendim hata yapmayayım diye saptayabildiğim tercüme hatalarını (özellikle de çok absürd ve uç noktalarda olanlarını) anında kaydettim, hangi kanalda olduğunu, gününü saatini filan da yazdım. Son yıllarda az rastlandığı için bıraktım. En eski ve en uç örnekleri herkes biliyor ve hatırlıyordur zaten: örneğin dizideki adam içkisini "buzlu" istediğini belirtmek için "on the rocks" der, çevirmen ona "içkimizi kayaların üstünde içelim!" filan dedirtir. Bir de "şerefe kadeh kaldırmak" anlamına kullanılan "toast" kelimesi vardır, çevirmen bir kutlama yapmaya hazırlanan gençlere bunu "şimdi tostlarımızı yiyebiliriz" mealinde çevirir vb. Bu tür ekstrem hatalar artık yapılmıyor, son yıllarda özellikle de alt yazılardaki çeviriler mükemmel. Ancak uzun yıllar yakından takip ettiğim için şu dikkatimi çekti, bu tür hatalar hiçbir zaman süreklilik arzetmedi. Bazı dönemlerde bunlara daha çok rastlandı. Bu dönemler büyük rejim değişikliklerinin hemen sonrasına denk geliyordu. Örneğin 70'li yıllarda çeviri işleri oldukça iyi giderken, 1980 darbesinden sonra hatalı çeviriler çok yoğunlaştı. Sonraki bir iki dönemde daha bu yoğunluk görüldü. Bunun nedenini zoraki kadro değişiklerinde ve ücretlendirme politikalarında aradım.

 
Son düzenleme:

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
61
44
denizci

Ben de uzunca bir süre televizyondaki film, dizi ve belgesellerde yapılan çeviri hatalarına kafayı takmıştım. Hem de bayağı takmıştım ve bir not defterine (daha sonra da bir Word dosyasına) 1970'lerin sonundan başlayarak uzun yıllar notlar aldım. Kendim hata yapmayayım diye saptayabildiğim tercüme hatalarını (özellikle de çok absürd ve uç noktalarda olanlarını) anında kaydettim, hangi kanalda olduğunu, gününü saatini filan da yazdım. Son yıllarda az rastlandığı için bıraktım. En eski ve en uç örnekleri herkes biliyor ve hatırlıyordur zaten: örneğin dizideki adam içkisini "buzlu" istediğini belirtmek için "on the rocks" der, çevirmen ona "içkimizi kayaların üstünde içelim!" filan dedirtir. Bir de "şerefe kadeh kaldırmak" anlamına kullanılan "toast" kelimesi vardır, çevirmen bir kutlama yapmaya hazırlanan gençlere bunu "şimdi tostlarımızı yiyebiliriz" mealinde çevirir vb. Bu tür ekstrem hatalar artık yapılmıyor, son yıllarda özellikle de alt yazılardaki çeviriler mükemmel. Ancak uzun yıllar yakından takip ettiğim için şu dikkatimi çekti, bu tür hatalar hiçbir zaman süreklilik arzetmedi. Bazı dönemlerde bunlara daha çok rastlandı. Bu dönemler büyük rejim değişikliklerinin hemen sonrasına denk geliyordu. Örneğin 70'li yıllarda çeviri işleri oldukça iyi giderken, 1980 darbesinden sonra hatalı çeviriler çok yoğunlaştı. Sonraki bir iki dönemde daha bu yoğunluk görüldü. Bunun nedenini zoraki kadro değişiklerinde ve ücretlendirme politikalarında aradım.


Üstadım, madem bu kadar ilgilisin, hiç bilmediğimden sana danışayım, filme alt yazı nasıl eklenir?

Sorma nedenim şu; hiç Türkçeye çevrilmemiş ve çevrilme olsılığı olmayan bir filmi çevirsek nasıl alt yazı ekleriz, son derece ciddi soruyorum bunu dostum, harbiden biliyorsan öğrenmek isterim ben de, kolaysa ben yaparım, zorsa büyük beyaz ı kandırırım işte :Ğ

Şaka bir yana, geçenlerde yaptığımız exploitation muhabbeti sonrası bir film buldum aşırı şans eseri (Cinsellikle hiç alakası yok, ama hayatta bizde çevrilmez bir film, adım gibi eminim, zaten bulduğum site başlı başına cins), tamamen amatör bağlamda onu çevirsek de alt yazı nasıl eklesek diyorum dostum, bunun bir pogramı filan var mıdır acaba :)
 

toxine

Onursal Üye
11 Mar 2013
995
3,267
Tespit edilemedi

...bunun bir pogramı filan var mıdır acaba :)

Elbette. "Programı olmayan bir şey var mı?" desen daha bir düşünürdüm?

Ama bilen bir arkadaş yanıtlarsa daha iyi olur. Ben kısaca şöyle deyim;
1.İngilizce altyazı bulunur. Bunlar ".srt" ".sub" vs. uzantılıdır. Not defterinde ".srt" dosyası kolayca açılır.
2.Çeviri yapılır.
3.Eldeki filmin kare hızına bakılır. Bu sayı 23, 29 gibi olabilir. Şayet altyazıya uyumlu video sürümü varsa bu işleme gerek kalmaz.
4.Altyazı programı kullanılarak elindeki çeviri ".srt" vb. dosyasının kare hızı değiştirilir.

Hangi program daha iyidir bilen arkadaşlar vardır. Bendeki hata verdi, silmek zorunda kaldım. Konu değişti ama burada cevapladım.:(
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231


Üstadım, madem bu kadar ilgilisin, hiç bilmediğimden sana danışayım, filme alt yazı nasıl eklenir?... bunun bir pogramı filan var mıdır acaba :)

Ben birkaç yıl öncesine kadar filmler ve altyazılarıyla çok ilgiliydim. 4000'in üzerinde film indirip seyrettikten sonra DVD'lerde ve özel kutularında arşivledim (hatta bunların birçoğu hakkında Vikipedi'ye kapsamlı ve ciddi yazılar da yazdım -yani bazılarını kare kare bile izlemişimdir). Ancak bir süre sonra koleksiyon yapmanın çok mantıksız olduğunu anladım. Çünkü bunları tekrar izlemeye ömrüm yetmeyecekti. Çocuklar belki izler dedim ama birkaç yılda bir yeni bir sistem çıkıyor, onların da belki işlerine yaramayacak. Onların zamanında kim bilir neler çıkacak? Zira onlarca yıl önce Beta ve VHS kasetlerde 1000'e yakın filmin koleksiyonunu yapmıştım, demode oldu çöpe gitti. Sonraki yıllarda bir o kadar da VCD disk aynı şekilde demode oldu, çöpe gitti. Arkasından sayısını hatırlamadığım normal kalitede avi filmler CD'lerde çöpe gitti. Nihayet yukarıda belirttiğim BluRay'den riplenmiş 4000 filmlik arşiv, şu anda raflarda toz topluyor. Kısaca sevgili "fındıkfındık" üstadım, kitaplar için değil ama filmler için, sizin "koleksiyon yapmak gereksizdir" şeklindeki sözünüze gelmiş oldum. Şimdiki aklım olsa daha seçici olurdum ve sadece tekrar bulunması güç olanları, yani koleksiyon değeri olanları arşivlerdim.

Birkaç yıldır film kaydetmiyorum, ama ilgilendiğim yıllarda altyazı programlarıyla çok ilgiliydim. Uzun metrajlı bir filme altyazı hiç yapmadım (birkaç çizgi filme altyazı yazmıştım). Mevcut altyazıları düzenlerdim hep. Adını unuttuğum birkaç yazılım kullandım. Birini şimdi nette görünce hatırladım: Adı" "'tu. Diğerlerini işyerimdeki bilgisayarıma bakarsam hatırlarım.

Not: Altyazı yazmak zahmetli ve zaman alıcıdır. İşe soyunmadan önce bir göz atın (en yukarıdaki "altyazı arama"yı tuşlayın), aradığınız filmin altyazısı belki de vardır. Ben bu siteden yararlanırken hiç ummadığım filmlerin bile altyazılarını buldum. Çeviriler de genelde çok iyiydi. Zaten Türkçe çeviriler genelde filmi izleyerek değil de "usernameno99"nun da söylediği gibi, İngilizce bir hazır altyazıdan çevirerek yapılıyor.
 
Son düzenleme:

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
61
44
denizci
Of of, bu iş zormuş anlaşıldı, ben eğlence olsun diye bir deneme yapacaktım sadece, sağolun üstadlar, yani dinleyip dinleyip altına hemen o an yazsam gibi düşünmüştüm, sonra tekrar kaldığım yere geri alıp falan filan, neyse, sarmadı :eek:

Bu arada kitap için de kolleksiyona gerek yok bence scanfan üstadım, sadece maddi değer anlamında olabilir tabii, yani antika anlamında, çünkü kitaplar da demode olacak, benim tahminim 10 yıl, ders kitapları bile dijital olacak, zaten orman zor buluruz kağıt yapacak, hele dijital arşive hiç gerek yok bana göre, Mister No’nun dijital arşivini ne yapacağım, ben okumuşum, zaten Mister No olmuşum :D
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Aşağıdakidaki klipte adlı bir yazılım kullanarak, bir yandan fimi seyredip bir yandan da altyazısını yazmayı anlatıyor. Sanırım tam sizin istediğiniz gibi "fındıkfındık" üstadım. Oldukça pratik gözüküyor, beni bile heveslendirdi hemen:)..
Not: Yazılım ücretsizmiş.



 
Son düzenleme:

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
61
44
denizci
İşte budur, bu kadar basittir, süper, üstadım harbiden bilmediğin hiçbir şey yok :19: zaten ne soracaksan scanfan üstadımıza soracaksın ve öğreneceksin işte :D deneyeceğim akşam kesin, yani ileriye dönük düşüncem sıfır, heves ettim işte, deneyeceğim çok ciddi bir eser ;) dediğin gibi yazdım google falan yok Türkçesi, zaten olamaz da eminim ben, deneyeceğim bu işi, çok tuttum yöntemi de, bu tam bana göre işte :d çok sağol dostum :)
 
Üst