Çeviri ve Balonlama Konusunda İlk Denemem ve Sormak İstediklerim

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
455
3,768
Hiçbir Şey Ülkesi
Merhaba;

Bu benim ilk çeviri ve balonlama denemem. Görüş, öneri ve eleştirilerinizi alarak kendimi geliştirmek için, deneme amacıyla "Snow White and the Seven Dwarfs / Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" çizgi romanının bir kısmının çeviri ve balonlamasını yaptım ve bu çalışmamdan bazı örnekleri aşağıya ekledim. Bu açıdan ustaların, dostların, bu konuyu takip edenlerin ve -eğer bitirebilirsem- çalışmasını yaptığım çizgi romanı bittiği zaman okuyacak olan herkesin fikri, görüşü ve eleştirisi benim için önemli.

Sanırım süreci maddeler hâlinde yazarsam kendimi ifade etmem daha kolay olacak ve takıldığım yerler, yaşadığım sorunlar, hatalarım, anlatmak ve sormak istediklerim daha kolay anlaşılacak:

1- Önceden çeviri ve balonlama hakkında kulaktan duyma birkaç bilgim vardı, ama ayrıntılı bir bilgiye sahip olmadığım gibi, ciddî bir çalışma içine de girmemiştim. Bu yüzden son birkaç gündür forumda "Çeviri ve Balonlama" bölümünde bulunan yazıların, önerilerin çoğunu okuyup, hazırlanan denemeleri ve bu denemelere yapılan yorumları inceledim. Balonlama yapılırken orijinal fonta sadık kalınması, balonların içi temizlenirken yuvarlak silgi aracının kullanılmasının daha sağlıklı olduğu, balon içindeki yazıların ortalı (ya da daha iyisi balonun şekline uygun) ve -çeviri izin verdiği sürece- orijinal biçimine yakın biçimde düzenlenmesi gerektiği, kullanılan fontların bilgisayarda hazırlandığı belli olacak şekilde değil de, elle yazılmış hissi verecek tarzda seçilmesinin daha güzel olacağı, çizgi roman boyunca balonlar içinde -bazı istisnalar hariç olmak üzere- hep aynı puntodaki fontların kullanılmasına dikkat edilmesi gibi birçok hususu defalarca okuyup bir kenara not ettim. Ayrıca deneme amaçlı yapılmış çeviri ve balonlama örneklerinden bazılarını indirip gözden geçirdiğim gibi, ustaların çeviri ve balonlamasını yaptığı bazı çizgi romanları da indirip inceledim.

2- Sonra, daha önce çeviri ve balonlamasının yapılıp yapılmadığını araştırarak, çevirisi yapılmamış yabancı dildeki çizgi romanlardan bazılarını, üzerinde çalışmak için indirdim. Bunların içinden hem çevirisini hem de balonlamasını daha kolay yapabileceğimi düşündüğüm (ve aşağıya yaptığım denemelerden örnekler koyduğum) "Snow White and the Seven Dwarfs / Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" çizgi romanını seçtim. Bunu seçmemdeki en önemli sebep, kısa olmasıydı. Ayrıca renkliydi, bilgi balonları farklı renkte olmasına rağmen konuşma balonlarının hepsi beyazdı ve içini temizlemek kolaydı. Yine çeviri ve balonlama yaparken bu çizgi romanın orijinalinde kullanılan fonta yakın bir fontu da kolayca bulabileceğimi düşündüm.

3- Daha sonra çizgi romanı baştan sona bir kez okudum. Bunun gerekli olduğunu düşündüm. (Zira yıllardır yabancı dildeki fimlere alt yazı çevirileri yaptığım için biliyorum ki; bir filmi baştan sona -İngilizce alt yazısıyla birlikte- izlemeden çeviri yapmaya kalkışılırsa daha sonra ortaya çıkacak sorunların önüne geçmek mümkün olmayabilir. Örneğin, başlarda sevdiğinizi ve çevirisini kolayca yapabileceğini düşündüğünüz filmin ruhu ve ilerleyen bölümlerdeki sahneleri size hitap etmeyebilir, çevirisi giderek daha zor hâle gelebilir, dilimize çevirmekte zorlanacağınız birçok eski ya da yöresel ifade, kalıp, deyim başınızı ağrıtabilir ve bu şekilde çeviri yapmak bir işkence hâline dönüşebilir. Çeviriden vazgeçtiğiniz anda da, o ana kadar yapmış olduğunuz her şey boşa gider ve insanlara bu filmin çevirisine başladığınızı önceden söylemişseniz mahcup olma tehlikesi ortaya çıkar!)

4- Çizgi romanı okuduktan (ve çevirisiyle balonlamasını yapabileceğime kanaat getirdikten) sonra sayfalar üzerinde çalışabilmek için "PhotoFiltre7" programını indirip, özelliklerini inceledim ve elimden geldiğince kullanımını öğrenmeye çalıştım. (Bu tip çalışmalarda, gördüğüm kadarıyla en çok tavsiye edilen program olan "Photoshop"u bir türlü sevemedim ve kendisine ısınamadım.) :) "PhotoFiltre7" programını elimden geldiğince öğrenip üzerinde çeşitli denemeler yaptıktan sonra, asıl amacım olan "Snow White and the Seven Dwarfs / Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" çizgi romanının çalışmalarına başladım. (Aslında okuduğum kadarıyla -sanırım bütünselliği ve eserin ruhunu yakalamak için- çevirinin tamamının bitirilip balonlamaya öyle geçilmesi tavsiye ediliyor ama ben elimden geldiğince hem çeviriyi hem balonlamayı aynı anda yürütmeye çalıştım. Bu şekilde sanki çevirisini yapıp, balonlarını düzenlediğim her resim karesinde kendimi bir şeyleri başarmış ve çalışmayı tamamlamış gibi hissediyordum.) :)

5- Çeşitli denemeler yaptıktan sonra bilgisayarımda yüklü olan fontların hiçbirinin orijinal fonta uygun olmadığını fark edip, kısa bir arama sonucunda bir font arşivi buldum. Denemeler sonucunda "CCAdamKubert" fontunun, orijinal eserde kullanılana en yakın font olduğunu düşündüm ve çalışmayı balonlamak için onu seçtim. (Belki daha uygun fontlar da bulunabilirdi, ama heyecanlı ve aceleci tabiatım nedeniyle bir an önce çalışmaya başlayabilmek için daha fazla arama yapmadım.)

6- Eserin ilk birkaç sayfasının çeviri ve balonlamasını, onlarca deneme sonucu ve öğrendiklerimi uygulamaya çalışarak yaptım. Başlarda yavaş giderken, "PhotoFiltre7" programını kullandıkça ve çizgi romandaki bazı hususlar kendini tekrar ettikçe ben de daha hızlı çalışmaya başladım. Ancak beni en zorlayan hususlardan birinin, çeviriyi balonun içine yerleştirmek olduğunu itiraf etmeliyim. Zira çeviriyi hep aynı fontu kullanarak ve orijinaline yakın bir şekilde balonların içine sığdırmaya çalışmak bazen gerçekten sabır istiyor. Böyle durumlarda ya puntoyu bir birim küçülttüm ya da çeviriden fedakârlık yaparak başka ifadeler kullanmaya çalıştım. Çeviriden fedakârlık yapmayı çok sevmeyen biri olduğum için de bu durum bana oldukça güç geldi açıkçası. (Film çevirisi yaparken; her sahnede en fazla iki satırla ve her satırda 44 karakterle sınırlısınızdır ama, bu karakterlerin sahneye sığmadığı durumlarda alt yazının satır ayarlarıyla oynayıp, zamanını düzenleyerek devam eden yeni bir satır oluşturabilirsiniz. Ancak ne yazık ki; çizgi romanlarda bir balon daha ekleyip önceki balona sığmayan çeviriyi, eklediğimiz yeni balona yerleştirme imkânı yok!) :)

7- Yeri gelmişken ve çeviriden bahsetmişken; çeviriyi yaparken orijinal metinde verilmek istenen anlam ve ifadelere sadık kalmaya çalıştım. Gerçi bu çalışmam deneme amaçlı olduğu için çeviriyi sözlük yardımı olmadan, dağarcığımdaki İngilizce bilgisiyle ve hızlıca yaptım ama, yine de orijinal metindeki anlamı korumaya gayret ettim. Ancak bazı kısımlarda, Can Yücel'in dilimize kazandırdığı "Çeviri kadın gibidir; güzeli sadık olmaz, sadığı da güzel olmaz!" özdeyişi gereğince serbest çeviri / çağrışım tekniğini kullandım. :) Örneğin, (çizgi romandaki "Yedi Cüceler"den biri olan Doktor'un sık sık kullandığı) İngilizcedeki söz oyunlarını ve kafiyeli esprileri dilimize çevirirken kafiye ve anlam bütünlüğünü / ruhunu korumak adına birebir çeviriden kaçındım. Filmler için doğru olduğunu düşündüğüm bu teknik, çizgi roman çevirilerinde ne kadar doğru, bilmiyorum. (Yine de, çizgi romanın tamamına yönelik çalışma yaparken çeviriyi baştan sona tekrar elden geçireceğim.)

8- Bu arada kapak çalışması da beni epeyce zorladı. Sonuçta ortaya bir şeyler çıkardım ama doğru (daha doğrusu kurallara uygun, orijinaline yakın ve düzgün bir şekilde) yapabildiğimi sanmıyorum. Zira üzerinde çalıştığım çizgi romanın kapağındaki başlık yazısını oradan silmem ve arka fondaki renkleri de korumam gerekiyordu. Arka fondaki renkler yumuşak bir şekilde birbirinin içine geçen tonlardan oluştuğu için "PhotoFiltre7" programının "Clone Stamp" ve "Lasso" araçlarıyla ne kadar uğraştıysam da olumlu bir sonuç elde edemedim. Daha önce forumumuzda "Çeviri Yardımlaşma Başlığı" bölümünde Sayın Luci'nin açtığı "Çizgi Roman Kapak Çevirisi" konusunu okuduğum ve Sayın Raven'in desteğini esirgemeyerek isteyenlere kapak çalışması yapıp, e-posta adreslerine gönderdiğini bildiğim için, bu işin ne kadar zor olduğunun farkındaydım. Ama yine de bir şeyler yapmış olmak adına "PhotoScape" ve "PhotoFiltre7'" programlarını birlikte kullanarak; kapaktaki orijinal başlık yazısını sildim, arka fon renkleriyle elimden geldiğince oynadım ve Türkçe başlığı kapağa yerleştirdim. Ancak, renk körü olmamın da etkisiyle (evet, genelde kırmızı ve yeşil tonlara karşı renk körüyüm) orijinal tonu yakalayamadım ve sonuç istediğim gibi olmadı. (Arka fon tek ve düz renk olsaydı, sanıyorum daha kolay olacaktı.)

9- Sonuç olarak; ilk yirmi sayfasının çeviri ve balonlamasını yaptığım çizgi romanın çalıştığım kısımlarını, hem resim olarak hem de ".cbr" uzantılı dosya hâline getirdiğim şekliyle aşağıda görüşlerinize sunuyorum:

ÇEVİRİ VE BALONLAMA ÇALIŞMAMIN İLK 4 SAYFASI:

jXBA5G.jpg


0lyrm9.jpg


Er32JA.jpg


njEyOM.jpg


İLK DÖRT SAYFANIN ORİJİNAL HÂLİ:

r6ENMB.jpg


Nlk2EN.jpg


8P8L8V.jpg


Jq3zao.jpg


ORİJİNAL KAPAK:

d8XNO4.jpg


BU DA BENİM KAPAK ÇALIŞMAM:

R1QpgR.jpg


".CBR" UZANTILI İLK YİRMİ SAYFALIK ÇALIŞMAM:



".CBR" UZANTILI İLK YİRMİ SAYFALIK ORİJİNAL DOSYA:



İlk çeviri ve balonlama denemem yukarıda anlattığım şekilde. Görüşlerinizi, önerilerinizi, fikirlerinizi, tavsiyelerinizi ve en önemlisi -ne kadar olumsuz olursa olsun- eleştirilerinizi belirtme lütfunda bulunursanız çok sevinirim. Zira bir çalışma hakkındaki olumsuz eleştirilerin de, o projeyle ilgili olarak itici güç olduğuna ve hem çalışmanın kendisi hem de çalışmayı yapan açısından gelişimi daha da kolaylaştırıp, çabuklaştıracağına inanıyorum. Ve bu zor ama zevkli uğraş hususunda kendimi geliştirmek istiyorum.


SORMAK İSTEDİKLERİM:

İzninizle ustalara ve konuyla ilgilenenlere bazı sorularım olacak. Bunları da maddeler hâlinde yazarsam sanırım daha derli toplu bir şekilde kendimi ifade etmiş olurum:

1- Öncelikle forumda zaman zaman rastladığım "telif hakları" meselesini sormak istiyorum. Türkçe çeviri ve balonlaması yapılmamış orijinal / özgün dildeki bir çizgi romanın telif hakkına sahip olup olmadığını nereden ve nasıl öğrenebiliriz?

2- Kapak çalışmasında nasıl bir yol izlemeliyiz? Özellikle çeşitli renk tonlarının iç içe geçtiği arka planın üzerinde bulunan bir yazıyı nasıl ve hangi programla silerek, arka planı özgün şekliyle koruyabiliriz? Bunun için "Photoshop" dışında bir program var mı? İlla "Photoshop" programı kullanacaksak sonuç etkili ve verimli olur mu?

3- Çizgi romanda kullanılan ünlemler, nidalar ve dilimizde olmayan bazı harf grupları / ifadeler konusunda çeviri ve balonlama yaparken tavrımız ne olmalı? Örneğin, "HUH", "HM", "PAH" gibi ifadeleri olduğu gibi bırakmalı mıyız, yoksa sahnenin / karenin gelişimine ve verilmek istenen duyguya göre "HAH / HA", "HIM", "HA" ve benzeri şekillerde dilimiz açısından daha kolay okunacak ifadeler mi oluşturmalıyız? Yine "iç çekme" anlamına gelen ve balonlarda kendi başına tek bir cümle / ünlem / ifade olarak kullanılan "SIGH!" kelimesini, çevirisini yaparken "iç çekiş / iç çekme v.s." şeklinde kullanamayacağımız için "AH(H)!", "OF(F)!" biçiminde kullanabilir miyiz? Aynı şekilde "hıçkırarak ağlamak / hıçkırık" anlamlarına gelen ve tıpkı "SIGH" kelimesi gibi tek başına bir ünlem olarak kullanılan "SOB!" kelimesini, bazı çizgi romanların konuşma balonlarında gördüğüm üzere ağlamayı ifade etmek için "Ü-HÜ!" olarak kullanabilir miyiz? Ben yaptığım çalışmada, orijinal balondaki "SHH!" ünlemini "ŞŞŞ!" olarak, "HMM!" ünlemini "HIMM!" olarak, "SIGH!" kelimesini "AHH!" olarak, "SOB!" kelimesini "Ü-HÜ!" olarak kullandım ve benzeri ifadelerin bulunduğu balonlarda bu şekilde bir yöntemi benimsedim. Bu yaklaşım doğru mudur, doğru değilse nasıl hareket etmeliyiz?

4- Orijinal balonun içinde yer alan ve kekeleme belirten "W-W-WHO ARE YOU?", "D-D-DON'T BE AFRAID!", "S-S-STAY CALM!" gibi ifadeleri çevirirken, orijinal balondaki gibi tek harf tekrarıyla "S-S-SEN KİMSİN?", "K-K-KORKMA(YIN)!", "S-S-SAKİN OL(UN)!" şeklinde mi çevirmeliyiz, yoksa Türkçe okunuştaki akıcılığa daha uygun olduğu düşüncesiyle "SE-SE-SEN KİMSİN?", "KO-KO-KORKMA(YIN)!", "SA-SA-SAKİN OL(UN)" biçiminde ifadeleri mi tercih etmeliyiz?

5- Kapı çarpması, gürültü gibi sesleri belirten "SBAM!", "BHAM!", "OUUCCH!", "CRASH!" şeklindeki ifadeleri orijinal çizgi roman karesindeki gibi mi bırakmalıyız, yoksa Türkçe okunuşa daha yatkın olduğunu düşündüğüm "BAM!", "ŞANGIR!" gibi ifadelere dönüştürebilir miyiz? Yine bu ifadeleri, (harflerde ya da kelimede değişiklik yapmamız gerekmiyorsa) üzerinde hiçbir oynama yapmadan orijinal fontunda mı bırakmalıyız, yoksa kendi kullandığımız fonta uygun bir şekilde mi düzenlemeliyiz?

Örnek bir resim üzerinde göstermem gerekirse:

"SBAM!" ifadesini, aşağıdaki resimde yer aldığı gibi orijinal fontunda mı bırakmalıyız?

bkyRVj.jpg

Yoksa yine aşağıdaki resimde görüldüğü üzere; "SBAM!" ifadesini, üzerinde çalıştığımız çizgi romanın tamamında kullandığımız fonta mı dönüştürmeliyiz?

zanq1g.jpg

6- Orijinal konuşmada / yazıda / metinde yer alan satır sayılarına her ne olursa olsun uymalı mıyız, yoksa çeviri gereği balonun şekline uygun olacak ve balona uyacak şekilde satırları çoğaltıp azaltabilir miyiz? Örneğin orijinal metinde iki satir hâlinde kullanılan

"DON'T BE
AFRAID!"

cümlesini

"KORKMA!"​

biçiminde tek satır olarak balonun içine yerleştirebilir miyiz?

Yoksa

"KORK-
MA!"​

örneğinde olduğu gibi, hece keserek mi yerleşimini yapmalıyız?

Veya

"SAKIN
KORKMA!"​
şeklinde iki satır olacak bir ifade kullanmayı mı tercih etmeliyiz? (Elbette "SAKIN KORKMA!" ve "KORKMA!" ifadelerini, aynı anlamı veremeyecekleri için her zaman birbirinin yerine kullanmak mümkün değil. Ancak burada benzer durumlarda ne yapacağımız sorusuna bir örnek teşkil etmesi açısından kullandım.)

_____________________​

Şimdilik aklıma gelen ve çalışırken tereddüt ettiğim konulardaki sorularım bu kadar. Belki bazıları size basit veya garip gelebilir ama -biraz da takıntılı yapımdan dolayı- bazı şeyleri iyice anlamadan daha ileriye gitmekte güçlük çekiyorum ve bu işin kurallarına uyarak hareket etmek istiyorum. Zira baştan bir şeyleri yanlış yaparak gidersem, çalışmalarımda epeyce yol aldığım ve yaptığımın yanlış olduğunu fark ettiğim zaman geriye dönüşün ve o hatayı düzeltmenin çok kolay olmadığını düşünüyorum. Ve bu sebeple gerçekten cevabını merak ettiğim bu sorulardan birine bile cevap verecek olan herkese şimdiden ve gönülden teşekkür ediyorum.

_____________________​

Evet, bu yazıyı sonuna kadar okuma sabrını gösteren (ve belki de "Hele şükür, bitti!" diyen) siz değerli üstatlara ve dostlara tekrar teşekkür ederek sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum. Hepimize geçmiş olsun. :) Bitti...

THE END
:)
SON
:)
 

prestij16

Süper Üye
9 Ağu 2010
2,585
3,387
gitarisyen kardeşim hoşgeldin aramıza
çeviri olayında ben usta değilim ama kendi şahsi yorumumu aktarmak isterim

çeviri yapan kişinin çizgilere bakarak macerayı anlayarak kendi yorumunu yapma hakkı vardır bence
çünkü her ülkenin dili farklı olduğu gibi algısıda farklı gözüküyor
acemice bir örnek vermek isterim ülkemize gelen turistlerde çok rastlıyoruz
şöyle derler "ben türk yemeklerini sevmek"
çeviri yapan kişi bunu "türk yemeklerine bayılıyorum" olarak yorumlama hakkına sahiptir
turist dostumuz "bayıldım" kelimesini bizdeki gibi algılamaz
ona göre bu bayılmak "yemek çok kötü kokuyordu kokudan bayıldım düştüm" gibi gelir
mühim olan şey hikayeyi doğru aktarmak

bu tür çeviri yapanların açtığı konularda anti yorumlara rastlıyorum son yıllarda
hayatı boyunca i.nette hiç birşey paylaşmamış yada teşekkür bile etmekten kaçınmış tipler vardır
muhtemelen sivil hayatta başarısız olan, ailesi tarafından saygı duyulmayan,
hayatı boyunca neye el attıysa başarısız olmuş dışlanmış itilmiş bu tipler bütün gün nette hata yapan şahıs ararlar
bir yerlerde izledikleri altyazılı bir film bile izlediklerinde küçük bir hata görünce hemen zıplarlar
bu hatayı emek verenin yüzüne alaycı bir şekilde vurup başarısızlık duygusunu tatmin etmeye çalışırlar
bunun tüm dünyadaki adı "plasebo etkisi" olarak bilinir bu kendini iyileştirme sanatına
ben bu tür tiplere nette rastlayınca veriyorum kalayı, ne varsa saydırıyorum
emek verenin saatler süren emeğini bir yavşağa yedirmem, kendimi tutamam

uzun uzun uzatmaya gerek yok, fazla yorma kendini, devlet ciddiyetiyle bu işe girersen çabuk soğursun
önce keyif alarak ilerle yavaş yavaş ustalaşınca zaten herşey yerli yerine oturur
işin ilk zamanlarında kendini çok yormadan yavaş yavaş ilerle derim :wbtr::wbtr::wbtr::wbtr::wbtr:
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,538
28,575
İzmir
Merhaba;

SORMAK İSTEDİKLERİM:

İzninizle ustalara ve konuyla ilgilenenlere bazı sorularım olacak. Bunları da maddeler hâlinde yazarsam sanırım daha derli toplu bir şekilde kendimi ifade etmiş olurum:

1- Öncelikle forumda zaman zaman rastladığım "telif hakları" meselesini sormak istiyorum. Türkçe çeviri ve balonlaması yapılmamış orijinal / özgün dildeki bir çizgi romanın telif hakkına sahip olup olmadığını nereden ve nasıl öğrenebiliriz?

2- Kapak çalışmasında nasıl bir yol izlemeliyiz? Özellikle çeşitli renk tonlarının iç içe geçtiği arka planın üzerinde bulunan bir yazıyı nasıl ve hangi programla silerek, arka planı özgün şekliyle koruyabiliriz? Bunun için "Photoshop" dışında bir program var mı? İlla "Photoshop" programı kullanacaksak sonuç etkili ve verimli olur mu?

3- Çizgi romanda kullanılan ünlemler, nidalar ve dilimizde olmayan bazı harf grupları / ifadeler konusunda çeviri ve balonlama yaparken tavrımız ne olmalı? Örneğin, "HUH", "HM", "PAH" gibi ifadeleri olduğu gibi bırakmalı mıyız, yoksa sahnenin / karenin gelişimine ve verilmek istenen duyguya göre "HAH / HA", "HIM", "HA" ve benzeri şekillerde dilimiz açısından daha kolay okunacak ifadeler mi oluşturmalıyız? Yine "iç çekme" anlamına gelen ve balonlarda kendi başına tek bir cümle / ünlem / ifade olarak kullanılan "SIGH!" kelimesini, çevirisini yaparken "iç çekiş / iç çekme v.s." şeklinde kullanamayacağımız için "AH(H)!", "OF(F)!" biçiminde kullanabilir miyiz? Aynı şekilde "hıçkırarak ağlamak / hıçkırık" anlamlarına gelen ve tıpkı "SIGH" kelimesi gibi tek başına bir ünlem olarak kullanılan "SOB!" kelimesini, bazı çizgi romanların konuşma balonlarında gördüğüm üzere ağlamayı ifade etmek için "Ü-HÜ!" olarak kullanabilir miyiz? Ben yaptığım çalışmada, orijinal balondaki "SHH!" ünlemini "ŞŞŞ!" olarak, "HMM!" ünlemini "HIMM!" olarak, "SIGH!" kelimesini "AHH!" olarak, "SOB!" kelimesini "Ü-HÜ!" olarak kullandım ve benzeri ifadelerin bulunduğu balonlarda bu şekilde bir yöntemi benimsedim. Bu yaklaşım doğru mudur, doğru değilse nasıl hareket etmeliyiz?

4- Orijinal balonun içinde yer alan ve kekeleme belirten "W-W-WHO ARE YOU?", "D-D-DON'T BE AFRAID!", "S-S-STAY CALM!" gibi ifadeleri çevirirken, orijinal balondaki gibi tek harf tekrarıyla "S-S-SEN KİMSİN?", "K-K-KORKMA(YIN)!", "S-S-SAKİN OL(UN)!" şeklinde mi çevirmeliyiz, yoksa Türkçe okunuştaki akıcılığa daha uygun olduğu düşüncesiyle "SE-SE-SEN KİMSİN?", "KO-KO-KORKMA(YIN)!", "SA-SA-SAKİN OL(UN)" biçiminde ifadeleri mi tercih etmeliyiz?

5- Kapı çarpması, gürültü gibi sesleri belirten "SBAM!", "BHAM!", "OUUCCH!", "CRASH!" şeklindeki ifadeleri orijinal çizgi roman karesindeki gibi mi bırakmalıyız, yoksa Türkçe okunuşa daha yatkın olduğunu düşündüğüm "BAM!", "ŞANGIR!" gibi ifadelere dönüştürebilir miyiz? Yine bu ifadeleri, (harflerde ya da kelimede değişiklik yapmamız gerekmiyorsa) üzerinde hiçbir oynama yapmadan orijinal fontunda mı bırakmalıyız, yoksa kendi kullandığımız fonta uygun bir şekilde mi düzenlemeliyiz?

Örnek bir resim üzerinde göstermem gerekirse:

"SBAM!" ifadesini, aşağıdaki resimde yer aldığı gibi orijinal fontunda mı bırakmalıyız?


Yoksa yine aşağıdaki resimde görüldüğü üzere; "SBAM!" ifadesini, üzerinde çalıştığımız çizgi romanın tamamında kullandığımız fonta mı dönüştürmeliyiz?


6- Orijinal konuşmada / yazıda / metinde yer alan satır sayılarına her ne olursa olsun uymalı mıyız, yoksa çeviri gereği balonun şekline uygun olacak ve balona uyacak şekilde satırları çoğaltıp azaltabilir miyiz? Örneğin orijinal metinde iki satir hâlinde kullanılan

"DON'T BE
AFRAID!"

cümlesini

"KORKMA!"​

biçiminde tek satır olarak balonun içine yerleştirebilir miyiz?

Yoksa

"KORK-
MA!"​

örneğinde olduğu gibi, hece keserek mi yerleşimini yapmalıyız?

Veya

"SAKIN
KORKMA!"​
şeklinde iki satır olacak bir ifade kullanmayı mı tercih etmeliyiz? (Elbette "SAKIN KORKMA!" ve "KORKMA!" ifadelerini, aynı anlamı veremeyecekleri için her zaman birbirinin yerine kullanmak mümkün değil. Ancak burada benzer durumlarda ne yapacağımız sorusuna bir örnek teşkil etmesi açısından kullandım.)

_____________________​

Şimdilik aklıma gelen ve çalışırken tereddüt ettiğim konulardaki sorularım bu kadar. Belki bazıları size basit veya garip gelebilir ama -biraz da takıntılı yapımdan dolayı- bazı şeyleri iyice anlamadan daha ileriye gitmekte güçlük çekiyorum ve bu işin kurallarına uyarak hareket etmek istiyorum. Zira baştan bir şeyleri yanlış yaparak gidersem, çalışmalarımda epeyce yol aldığım ve yaptığımın yanlış olduğunu fark ettiğim zaman geriye dönüşün ve o hatayı düzeltmenin çok kolay olmadığını düşünüyorum. Ve bu sebeple gerçekten cevabını merak ettiğim bu sorulardan birine bile cevap verecek olan herkese şimdiden ve gönülden teşekkür ediyorum.

_____________________​

Evet, bu yazıyı sonuna kadar okuma sabrını gösteren (ve belki de "Hele şükür, bitti!" diyen) siz değerli üstatlara ve dostlara tekrar teşekkür ederek sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum. Hepimize geçmiş olsun. :) Bitti...

1 - Ülkemizde Marvel, DC Comics'in bir çok çizgi romanı; Image ve Dark Horse Comics'in bir kaç çizgi romanı, Bonelli yayınları başta kimi İtalyanlar ve bazı mangalar yayın evlerince basılmakta. Bir yayın evince çıkan tüm çizgi romanlar telif kapsamına girer. Piyasayı biliyorsanız sorun yok. Bilmiyorsanız iki seçenek var. Ya bahsettiğim yayıncı şirketlerin çizgi romanlarını (özellikle Marvel ve DC) çevirmezsiniz ya da çeviri ve balonlama projeleri kısmından sorarsınız. Bence forumda sorun, bir bilen çıkacaktır.

2 - Arka alan ve kapak çalışmalarında photoshop kullanıyorum. Kullandığınız program hakkında araştırma yapıp bol bol deneme yapın. Zamanla istediğiniz neticeleri alacaksınız. Ama benim fikrim: photoshop kullanın.

3 - Ünlemlerde kullandığınız yöntem bence doğru devam edin.

4 - "SE-SE-SEN KİMSİN?", "KO-KO-KORKMA(YIN)!", "SA-SA-SAKİN OL(UN)" biçiminde ifadeler daha doğru olur.

5 - Dış seslerin kullanımında çizgi romana göre hareket etmek lazım. Comicslerin çeviri ve balonlamalarında dış seslere dokunulmaz. Ama komedi türü çizgi romanlarda değiştirebilirsiniz. Size bağlı.

6 - Verdiğiniz örnekten hareketle;
-Korkma- olarak yazabilirsiniz.
Mümkün olduğunca kelime kesilmemeli.


Yazınızın giriş kısmında izlediğiniz yoldan bahsetmişsiniz. Kullandığınız yöntemlerde oldukça yerinde. Zamanla çok kaliteli işlere imza atacağınıza eminim.

İç sayfaların balonlaması güzel, kapak ta ise arka alanı sildiğiniz belli oluyor. Bence photoshop kullansanız arka alanlarda daha başarılı sonuç alırsınız.

Deneme çalışmanız güzel olmuş. İlk kez balonlama yapan birine göre çok başarılı. Beğendim. Yakında tamamlayacağınızı tahmin ediyorum.

Nacizane fikirlerimi belirtikten sonra bir tavsiyede bulunacağım; bıkmadan devam edin. Ne kadar çok yaparsanız o kadar güzel yaparsınız.

:88:
 

Lobador

Çeviri & Balonlama
21 Tem 2015
1,263
9,896
Sevgili gitarist, sorularınla ilgli cevapları tecrübeli çevirmen ve balonlamacı arkadaşlar cevaplayacaktır. Ben sadece diyarımızın mükemmel bir çeviri - balonlamacı kazanmak üzere olduğunu gördüğüm için sevincimi paylaşmak istedim.
Eminim ki sizin de mükemmel katkılarınız olacak Çizgi Diyarına.
Bunun için şimdiden size teşekkür etmek istedim.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,988
83,571
Kasımpaşa
"Korkak olma!" Don't be afraid cümlesini böyle çevirebilirsin ille de balona uydurmak istiyorsan.
Ben de böyle başlayayım cevabıma...
Öncelikle çeviri yapabilmek için yalnızca yabancı dili bilmek yetmez.
Bunun yanında çevri yapılacak dile de hakimiyet gerekir.
Gördüğüm kadarı ile sende bu özellik mevcut.
Bence başarılı olmuşsun, deneyimle de kendini geliştireceksindir muhakkak.
Başarılar dilerim.
Bekliyoruz.
 

odenat

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
4 Eki 2012
1,278
16,803
Bence de deneme çalışmanız güzel gözüküyor. Sorularınıza kendi deneyimlerim ışığında cevap vermek istedim.

- Kapak konusunda bende son derece başarısızım. O yüzden güzelim kapak sayfalarını mahvetmemek adına orijinal kapakları olduğu gibi bırakıyorum.

- Telif hakları konusunda Marvel ve DC dışında sorun çıkacağını sanmıyorum. Tabii çevirdiğiniz eserin Türkiye'de daha önce yayınlanmamış olması gerekiyor.

- Ünlemler ve nidalar konusunda kitabın özüne uygun kalarak hareket etmek en iyisi. Ancak Sigh! shhht! gibi ünlemleri Türkçeleştirmemiz gerekiyor.

- Kekelemeyi de Türkçe'ye uygun hale getirmeyi tercih ediyorum.

- Eğer orijinalde "Dont be afraid" iki satır halinde yazılmışsa, bunu iki satır "kork-ma" şeklinde çevirmemek en doğrusu olacaktır. Ben şahsen mümkün olduğu kadar kelimeleri kesmemeye çalışıyorum. Tabii bu her zaman mümkün olmuyor.

- Font konusunda ilk başlarda ben de çok dikkatliydim. Ancak sonra deneyimlerim bana gösterdi ki, kitaptaki orijinal fontu bile kullansanız tepki alıyorsunuz. Bu yüzden font konusuna takılmamaya, tüm çevirilerde Comic Strip MN kullanmaya karar verdim :) O günden beri de kimse kullandığım fonta laf etmedi. Ancak el yazısı veya mesela Canavar konuşmalarını çevirirken zorunlu kalırsam fontu değiştiriyorum.

- Bence önemli olan fonttan çok, kullanılan fontun büyüklüğü. Beni de en çok zorlayan şey bu, örneğin Cüceler serisinin 5. kitabında; ilk 20 sayfada çok uygun olan font büyüklüğü, kitabın ortasında romana dönüşen yazılar sebebiyle, balonlara sığmamaya başladı. Bir de Frankofonlarda balonları zâten küçük yapıyorlar, o yüzden hoop, fontu küçültmek zorunda kaldım. Sonra kitabın sonuna doğru yazılar azaldı, aksiyon çoğaldı, bu sefer benim font balonların ortasında küçücük kalmaya başladı. Bu sefer tekrar fontu büyüttüm. Bundan kaçacak bir yöntemi ben de bilmiyorum, olduğunu da sanmıyorum.

Balonlamayı pratik ettikçe daha iyi yaptığınızı göreceksiniz. Önemli olan sıkılmadan, sevdiğiniz eserleri çevirip balonlamanız. Ben sadece sevdiğim kitapları çeviriyorum, bu da sıkılmamamı sağlıyor.

Aramıza tekrar hoşgeldiniz.
 
Son düzenleme:
12 Şub 2010
15,006
543,642
İlk çalışma için yapılmış olan fikri hazırlık ve yoğun emek bile başarılı bir çeviri balonlama üstadının doğumunu müjdeliyor.

Deneyim ve bilgilerini paylaşan ve paylaşacak üstadlara ek bir katkı sağlayacak bilgim olmadığından takdir ve saygıyla izleyerek teşekkür ediyorum.

Neticede Diyara gelecek paylaşımlar için de ön sıralardan bilet rezervasyonumu yaptırıyorum.
 

uzung

Yönetici
Yönetici
14 Ağu 2009
3,396
26,011
İstanbul
Sayın Gitarisyen, konuya girişiniz, anlatımınız ve ilk deneme olarak yaptıklarınız sizin ne kadar
titiz bir çalışma şeklinizin olduğunu gösteriyor. Ben ilk balonlama denemelerimde bu kadar
titiz olamadım, yaptıkça yanlışlarımı gördükçe kendimi geliştirmeye çalıştım.
Yapacaklarınızla ilgili beklentilerimin çok yüksek olduğunu söylemeliyim.
Arkadaşlarımın yazdıklarının dışında kapak ile ilgili bir kaç ipucu vermek istiyorum.
Photoshop sevmesenizde bu konuda çok başarılı işler yapabilirsiniz.
Kapak üzerindeki yazıyı parça parça seçerek shift+f5 tuşlarına basarak çıkan pencerede
ayarlarla da oynayarak yazıyı silmeyi deneyin. Tüm yazıyı bir seferde seçmek yarine parça
parça seçmek daha iyi sonuç veriyor. Arka planın karışık olmayıp sade olduğu zeminlerde daha güzel oluyor.
Sonucun daha iyi görülmesi açısından bir deneme yaptım, umarım beğenirsiniz.
output_6_FB8_LL.gif
 

baybora

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
16 Şub 2012
892
4,652
İzmir
Öncelikle sabırlı, becerikli ve sitemize büyük katkı yapmak isteyen yeni bir paylaşımcı arkadaş kazandık diye düşünüyorum.
Benim gibi oldukça titiz ve mükemmelliyetçisiniz. Bu güzel bir şey, ama yukarıda anlattıklarınızda takıldığınız bir çok konu ile karşılaşınca biraz can sıkıcı oluyor.
Rahat olun. Her şeyi zamana bırakın. Ben ilk defa bu işe başladığımda her şey gözümde büyüyordu. Ama sabırla yavaş yavaş özellikle acemisi olduğunuzu söylediğiniz photoshop'ta ilerledikçe daha güzel çalışmalar da ortaya çıkacak.
Çalışma sisteminiz ve bu konudaki fikirlerinizin çoğu doğru ve iyi yoldasınız.
Takıldığınız ve sorduğunuz sorulara gelince;
1. Telif hakları konusunu yukarıdaki arkadaşların da belirttiği gibi çalışmaya başlamadan önce sitede bir başlık açarak sorarsınız mutlaka cevabını alırsınız.
2. Kapak konusunda daha güzel bir şey yapmak size kalmış. Bazı arkadaşlar bu konuyu pek önemsemiyor. Yine de temiz yapmak istiyorsanız bence mutlaka photoshop'u kullanmasını sitemizde aratma yaparak öğrenin. Photoshop'u öğrenmek için ben de sitemizdeki arkadaşların bu konudaki yardımlarından faydalandım. Ben kapakta böyle karışık renklerdeki yazıları photoshop'taki ikonların bulunduğu sol taraftaki klonlama damga aracını kullanarak resimdeki silmek istediğim yazının tam yanındaki renge tıklayarak yazının üstüne getirip siliyorum. Yan taraftaki aynı renk orada da kopyalanıyor. Biraz zaman alıyor ama aslının aynısı oluyor.
3. Ünlemler ve nidaları ben de türkçeleştiriyorum. Çünkü aynen kalırsa anlamsız oluyor. Ah, of, ü hü gibi ifadeler bence doğru ve aynen böyle devam edin.
4. Se-se-sen kimsin?", "ko-ko-korkmayın!", "sa-sa-sakin olun" şeklinde bence en doğrusu. Ben de öyle yapıyorum.
5. Gürültü ve ses ifade eden kelimeleri ben de türkçeleştirip, fontu da beğendiğim şekle sokarak (mümkünse ve güzelse orijinalindeki şekilde ) ilgili yere yazıyorum.
6. Yabancı bir dildeki cümle ile türkçe karşılığı uzunluk bakımından mutlaka hep farklıdır, sizin de bildiğiniz gibi. Türkçe karşılık kısa da olabilir, uzun da olur. Ama yazarken orijinali gibi olmaz. Orijinalinde alt kısma yazılı ise türkçe karşılık da belirtiğiniz gibi sadece "korkma" gibi ise elbette ortalayarak tek satırda yazılması en doğru olanı bence. Yalnız burada balona sığmama sorunları da oluyor. O zaman tercümeden anlamı en az bozacak azaltmaları ben de yapıyor ve öyle balona sığdırıyorum. Yine de sığmaz ise fontu küçültüyorum. Fakat içinize sinmeyip ben bu tercümenin tamamını balona sığdıracağım diyorsanız, photoshop'da yukarıda anlattığım silme olayındaki ikon ile balonu kopyala yapıştır ile büyütebilirsiniz.
Ayrıca tercümeyi yapıp hemen balonlama yapmak bence iyi bir fikir değil. Çünkü kitapta anlatılmak istenen her şeyin tercümesi bitmeden bazı ayrıntılar farklı ve yanlış çıkabiliyor. Onun için ben tüm tercümeyi önce bitiriyorum. Sonra sadece tercümeyi değil, balonlamayı da bitirince hepsini son bir kontrol yapıyorum. Mutlaka bir yerlerde eksik ve hata çıkıyor. Böylece tekrar aynı işi yapmaktan da kurtuluyorum. Sevdiğiniz bir çizgi romanda çalışmak bence de her zaman en doğru olanıdır.
Yararlı olmuştur umarım. Çalışmalarınızda başarılar diler, bir sorunuz olursa da cevaplamaya hazır olduğumu belirtirim.
 
Son düzenleme:

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,727
Kdz. Ereğli
Öncelikle çıkardığınız iş ve anlatım çok iyi...
Lütfen bir kusur varmış gibi algılamayın ama naçizane önerilerim olacak.
Bulunma anlamı ifade eden ismin -de halini aynı cümle içinde mükerrer kullanırken dikkatli olmak gerek. "Rüyalarda ve peri masallarında" denilmek yerine "rüyalar ve peri masallarında" denilmesi daha doğru görünüyor. Yazı işleri ile uğraşan arkadaşlara (bu öneriyi size değil, herkese yapmak istiyorum) genel dil bilgisi kuralları dışında bir diğer önerim de şu: eğer yerine belirtisiz olanlar kullanılabiliyorsa Belirtili İsim Tamlamaları kullanılmamalı. Eğer tamlama özellikle cins isimleri kullanılarak yapılıyorsa gerçekten gerekmedikçe belirtili isim tamlamasından kaçınılması anlatımı güçlendiriyor bence.
İkinci sayfada, "Kötü yürekli üvey anne Pamuk Prenses'e en zor işleri vermiş" diyorsunuz. Bunu muhtemelen masal havasını aktarmak için -miş'li geçmiş zaman çevirdiniz. Ancak artık öykü anlatımı başlıyor. Burada benim görüşüm -di'li geçmiş zamana geçilmesidir. Aynı sayfadaki ikinci karedeki "Değiştiremezmiş" ifadesi de aynı şekilde "Değiştiremedi" olabilirdi.

Yine de sizin kullanımınız kesinlikle doğru kullanımlardan biri. Burada sadece en güzelin nasıl olabileceği konusunda görüş belirttiğimi, kararın size ait olduğunu ve en az diğer kararlar kadar saygıdeğer kabul edileceğini ifade etmeliyim.

Not vermek haddimiz değil. Fakat çizgi üstü bir çalışma olacağına eminim.
 

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,204
Kamlançu
SORMAK İSTEDİKLERİM:

İzninizle ustalara ve konuyla ilgilenenlere bazı sorularım olacak. Bunları da maddeler hâlinde yazarsam sanırım daha derli toplu bir şekilde kendimi ifade etmiş olurum:

1- Öncelikle forumda zaman zaman rastladığım "telif hakları" meselesini sormak istiyorum. Türkçe çeviri ve balonlaması yapılmamış orijinal / özgün dildeki bir çizgi romanın telif hakkına sahip olup olmadığını nereden ve nasıl öğrenebiliriz?

2- Kapak çalışmasında nasıl bir yol izlemeliyiz? Özellikle çeşitli renk tonlarının iç içe geçtiği arka planın üzerinde bulunan bir yazıyı nasıl ve hangi programla silerek, arka planı özgün şekliyle koruyabiliriz? Bunun için "Photoshop" dışında bir program var mı? İlla "Photoshop" programı kullanacaksak sonuç etkili ve verimli olur mu?

3- Çizgi romanda kullanılan ünlemler, nidalar ve dilimizde olmayan bazı harf grupları / ifadeler konusunda çeviri ve balonlama yaparken tavrımız ne olmalı? Örneğin, "HUH", "HM", "PAH" gibi ifadeleri olduğu gibi bırakmalı mıyız, yoksa sahnenin / karenin gelişimine ve verilmek istenen duyguya göre "HAH / HA", "HIM", "HA" ve benzeri şekillerde dilimiz açısından daha kolay okunacak ifadeler mi oluşturmalıyız? Yine "iç çekme" anlamına gelen ve balonlarda kendi başına tek bir cümle / ünlem / ifade olarak kullanılan "SIGH!" kelimesini, çevirisini yaparken "iç çekiş / iç çekme v.s." şeklinde kullanamayacağımız için "AH(H)!", "OF(F)!" biçiminde kullanabilir miyiz? Aynı şekilde "hıçkırarak ağlamak / hıçkırık" anlamlarına gelen ve tıpkı "SIGH" kelimesi gibi tek başına bir ünlem olarak kullanılan "SOB!" kelimesini, bazı çizgi romanların konuşma balonlarında gördüğüm üzere ağlamayı ifade etmek için "Ü-HÜ!" olarak kullanabilir miyiz? Ben yaptığım çalışmada, orijinal balondaki "SHH!" ünlemini "ŞŞŞ!" olarak, "HMM!" ünlemini "HIMM!" olarak, "SIGH!" kelimesini "AHH!" olarak, "SOB!" kelimesini "Ü-HÜ!" olarak kullandım ve benzeri ifadelerin bulunduğu balonlarda bu şekilde bir yöntemi benimsedim. Bu yaklaşım doğru mudur, doğru değilse nasıl hareket etmeliyiz?

4- Orijinal balonun içinde yer alan ve kekeleme belirten "W-W-WHO ARE YOU?", "D-D-DON'T BE AFRAID!", "S-S-STAY CALM!" gibi ifadeleri çevirirken, orijinal balondaki gibi tek harf tekrarıyla "S-S-SEN KİMSİN?", "K-K-KORKMA(YIN)!", "S-S-SAKİN OL(UN)!" şeklinde mi çevirmeliyiz, yoksa Türkçe okunuştaki akıcılığa daha uygun olduğu düşüncesiyle "SE-SE-SEN KİMSİN?", "KO-KO-KORKMA(YIN)!", "SA-SA-SAKİN OL(UN)" biçiminde ifadeleri mi tercih etmeliyiz?

5- Kapı çarpması, gürültü gibi sesleri belirten "SBAM!", "BHAM!", "OUUCCH!", "CRASH!" şeklindeki ifadeleri orijinal çizgi roman karesindeki gibi mi bırakmalıyız, yoksa Türkçe okunuşa daha yatkın olduğunu düşündüğüm "BAM!", "ŞANGIR!" gibi ifadelere dönüştürebilir miyiz? Yine bu ifadeleri, (harflerde ya da kelimede değişiklik yapmamız gerekmiyorsa) üzerinde hiçbir oynama yapmadan orijinal fontunda mı bırakmalıyız, yoksa kendi kullandığımız fonta uygun bir şekilde mi düzenlemeliyiz?

Örnek bir resim üzerinde göstermem gerekirse:

"SBAM!" ifadesini, aşağıdaki resimde yer aldığı gibi orijinal fontunda mı bırakmalıyız?

bkyRVj.jpg

Yoksa yine aşağıdaki resimde görüldüğü üzere; "SBAM!" ifadesini, üzerinde çalıştığımız çizgi romanın tamamında kullandığımız fonta mı dönüştürmeliyiz?

zanq1g.jpg

6- Orijinal konuşmada / yazıda / metinde yer alan satır sayılarına her ne olursa olsun uymalı mıyız, yoksa çeviri gereği balonun şekline uygun olacak ve balona uyacak şekilde satırları çoğaltıp azaltabilir miyiz? Örneğin orijinal metinde iki satir hâlinde kullanılan

"DON'T BE
AFRAID!"

cümlesini

"KORKMA!"​

biçiminde tek satır olarak balonun içine yerleştirebilir miyiz?

Yoksa

"KORK-
MA!"​

örneğinde olduğu gibi, hece keserek mi yerleşimini yapmalıyız?

Veya

"SAKIN
KORKMA!"​
şeklinde iki satır olacak bir ifade kullanmayı mı tercih etmeliyiz? (Elbette "SAKIN KORKMA!" ve "KORKMA!" ifadelerini, aynı anlamı veremeyecekleri için her zaman birbirinin yerine kullanmak mümkün değil. Ancak burada benzer durumlarda ne yapacağımız sorusuna bir örnek teşkil etmesi açısından kullandım.)

_____________________​

Şimdilik aklıma gelen ve çalışırken tereddüt ettiğim konulardaki sorularım bu kadar. Belki bazıları size basit veya garip gelebilir ama -biraz da takıntılı yapımdan dolayı- bazı şeyleri iyice anlamadan daha ileriye gitmekte güçlük çekiyorum ve bu işin kurallarına uyarak hareket etmek istiyorum. Zira baştan bir şeyleri yanlış yaparak gidersem, çalışmalarımda epeyce yol aldığım ve yaptığımın yanlış olduğunu fark ettiğim zaman geriye dönüşün ve o hatayı düzeltmenin çok kolay olmadığını düşünüyorum. Ve bu sebeple gerçekten cevabını merak ettiğim bu sorulardan birine bile cevap verecek olan herkese şimdiden ve gönülden teşekkür ediyorum.

Sevgili Gitarisyen; meramınızı o kadar güzel anlatmışsınız ki, cevap verirken sizin kadar güzel Türkçe kullanamayacağımı düşünüp endişeleniyorum açıkçası. Böyle yapmayın lütfen :)

İlgili cevapları arkadaşlarımız vermişler ama dilimin döndüğü kadar bir iki kelam da ben söyleyeyim.

1 - Telif hakları konusunda sıkıntıya düşmemek için bence en güzel yöntem yayınevlerimizin sosyal medya hesaplarını takip etmek, onların yayın takvimini gözden geçirmek yeterli olacaktır. Bir de arkadaşların dediği gibi Marvel ve DC çizgi romanlarından uzak durmak en iyisi :)

2 - Kapak çalışmalarında arkadaşların söylediği gibi photoshop programı en iyi işi çıkaran programdır. Diğerlerini küçümsemek gibi olmasın ama öbürleri onun yanında devede kulak kalır :)

Bir de yakın zamanda öğrendiğim ve bir-iki kapakta uyguladığım bir yöntem var. Yukarıda bahsettiğiniz Luci'nin açtığı konuda da anlatılmış. Özet olarak; ilgili kapağın yazısız olanını internet ortamından bulup indiriyorsunuz, sonra photoshop aracılığıyla iki resmi üstüste getirip katmanları hizala diyorsunuz. Otomatik olarak yazıların yok olduğunu görüyorsunuz :)

(Bununla ilgili resimli anlatım yapılsa çok iyi olur, iş başa düşecek gibi görünüyor :) )

3 - Her şeyi Türkçeleştirin :)

4 - Kekelemeyi ifade eden kelimenin hecelere bölünerek anlatımında Türkçe için en doğru yöntem tek bir harf yerine hece hece bölmektir. Bu konuda arkadaşlar da aynısını söylemişler zaten, ve siz de doğru yöntemi tercih ettiğinizi belirtmişsiniz.

5 - Ses efektleri konusunda herhalde bir konsensüs oluşturamadık. Bazılarımız onların da dilimize uygun olması gerektiğini ifade ederken bazılarımız ise olduğu gibi bırakılması gerektiğini söylüyor. "Sbam" örneği üzerinden gidecek olursak; bunun kapı çarpma efekti olduğunu yıllardır çizgi roman okuyarak öğrendik. Bize göre kapı "Sbam" diye değil, "Güüüm" diye çarpar. Veyahut "Küüt!" gibi başka ses de çıkarır. Dolayısıyla yaptığınız çalışmanın tamamen Türkçe olmasını istiyorsanız bunları değiştirebilirsiniz. Fakat sadece konu anlaşılsın, herkes okusun istiyorsanız değiştirmeseniz de olur. Ve aynısı gibi kalmasına karar verdiğinizde aynı font ile yapmanıza gerek yoktur, efektlerdeki yazıların fontunun genelde farklı bir font olması okuyucu için normaldir, tolerans gösterilir buna.

6 - Bizden daha iyi bilirsiniz ki çeviride bazen çok kısa ifadeler tam karşılık bulurken, bazen de tam tersi olabilir. Bu durumda kelimeleri bölmemeye özen göstererek yapmalıyız çalışmamızı. Bu da biraz zor, biliyorum. :)

Şu ana kadar yaptığınız çalışmanın ilk çalışmaya göre çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Photoshop ile çalışmak isterseniz balonlamanın nasıl yapılacağını anlatan, benim de balonlama yaparken örnek aldığım Darkopal'in videolu anlatımını aşağıdaki konuda bulabilirsiniz:

http://www.cizgidiyari.com/forum/ceviri-yardimlasma-basligi/48887-balonlama-videolu-anlatim.html

Kolaylıklar diliyorum. :)
 

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
455
3,768
Hiçbir Şey Ülkesi
Sayın prestij16,
Sayın The_DarknesS,
Sayın Lobador,
Sayın ertekin47,
Sayın savok,
Sayın odenat,
Sayın profesör,
Sayın uzung,
Sayın baybora,
Sayın hüseyin aksakal,
Sayın Shoryuken;

Benim için gerçekten önemli olan değerli mesaj, yorum, fikir, öneri ve sözleriniz için çok teşekkür ederim. Bütün mesajları tek tek ve tekrar tekrar okudum ve okumaya da devam ediyorum. Okudukça dağarcığımın dolduğunu, bu konudaki bilgi hazinemin çoğaldığını ve biraz daha donanımlı şekilde "çizgi roman çeviri ve balonlama" macerama devam edebileceğimi hissediyorum. Bu vesileyle; görüş ve önerileriniz doğrultusunda çalışmama devam edip, takıldığım yerlerde siz değerli üstat ve dostlardan tavsiye almak için yine burada kıymetli bilgilerinize başvuracağımı belirtmek istiyorum.

Deneme çalışmamı incelemekte ve yazımı okumakta gösterdiğiniz sabırla, ayrıntılı ve çok kıymetli bilgiler içeren cevaplar verme konusunda gösterdiğiniz incelik, nezaket, tavır ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.

Benim için son derece önemli ve değerli olan bu yeni bilgilerle yoluma devam ediyor ve bir süre sonra çalışmanın bitmiş hâliyle karşınıza çıkmayı umuyorum.

Sayın prestij16;

Verdiğiniz örneğin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Bence de çeviri; kaynak dildeki gelenek, tavır ve yöreselliğin hedef dildeki anlayışa uygun yorumlanması amacıyla yapılmalı ve kuru bir çeviri yerine anlatılmak isteneni aktaran akıcı ve anlaşılır bir yöntem benimsemeli. Bu konuda aynı fikirdeyiz. Film çevirilerinde bu yöntemi benimsiyorum ama çizgi roman çevirisi konusunda acemi olduğum için genel çeviri anlayışının ne olduğunu öğrenmek istedim. Sizin görüşünüz ve bu konu başlığı altında mesaj yazıp, fikirlerini belirten diğer değerli üstat ve dostların yorumları doğrultusunda sanırım çizgi roman konusunda da çeviri açısından bu yaklaşımı sergilemek kesinlikle daha doğru olacak.

Çeviri işini yıllardır bir hobi olarak yapıyorum ve çok büyük keyif alıyorum. Yeni tanıştığım "çeviri ve balonlama" da bana uzun yıllar büyük bir keyif verecekmiş gibi görünüyor. Keyif aldığım işleri ise titiz bir şekilde -sizin de belirttiğiniz üzere belki de kendimi yorarak ve devlet ciddiyetiyle- yapmaya çalışıyorum. Ama ne yapayım? :) Sanırım bunda devlette görev yapmamın ve az da olsa memur zihniyetine sahip olmamın da etkisi var. :)

Tekrar kıymetli mesajınız, yorumlarınız, fikir ve görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum.


Sayın The_DarknesS,

Sorularıma verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim. Telif hakları konusu benim için gerçekten önemliydi. Zira bir hukukçu olmamın da etkisiyle bu konuda dikkatli olmaya gayret ettiğim gibi, telif hakkı olan bir eser üzerinde yapılmış ve bitirilmiş bir çalışmanın boşa gidebileceğinin de farkındayım. (Bu, zaman zaman alt yazı çevirisini yaptığım filmlerde de oluyor: Bir filmin çevirisini yapıyor ve alt yazı dosyasını bu konuyla ilgilenen alt yazı sitelerine yüklemeye çalışırken "Bu filme telif hakları sebebiyle alt yazı gönderimi kapalıdır!" şeklinde bir ifadeyle karşılaşıyorsunuz. Bu da tüm çalışmanızın boşa gitmese bile geniş kitleler tarafından kullanılamamasına sebep oluyor. Bu yüzden genelde çeviri yaparken telif hakkı olmayan eski tarihli eserleri tercih ediyorum.)

Öneriniz doğrultusunda, çalışmamda "SE-SE-SEN KİMSİN?", "KO-KO-KORKMA(YIN)!", "SA-SA-SAKİN OL(UN)" biçiminde ifadeler kullanmaya başladım. (İç sayfaların balonlamasını incelediğiniz zaman görmüşsünüzdür: Bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığım için bu ifadeleri "S-SEN KİMSİN?", "K-K-KORKMA(YIN)!", "S-S-SAKİN OL(UN)" şeklinde kullanmıştım. Şimdi bunları da değiştirerek çalışmama devam edeceğim.)

Dış sesler konusunda çizgi romana uymamız gerektiğine çok sevindim. Zira hem bu seslerde kullanılan orijinal font ve büyüklükleri bozmak ve şekliyle oynamak hoşuma gitmiyor, hem de dış sesleri ifade eden harf gruplarını değiştirmeye uğraşmak epey zahmetli oluyordu.

Ben de kelime bölmeyi çok seven biri olmadığım için (orijinal eserde kelime kesilmesine rağmen) deneme çalışmamda mümkün olduğunca kelimeyi hecelere ayırmadım. Ancak satır sayıları açısından ne yapılması gerektiğini merak ediyordum. Bu bakımdan verdiğiniz örnek ve bilgiyle artık daha güvenli bir şekilde hareket edebileceğim.

Ve son olarak... Sanırım haklısınız, her zaman olmasa bile "Photoshop" kullanmak gerekiyor. En azından kapak çalışmasını "Photoshop" olmadan yapmak zor görünüyor.

Bunların dışında belirtmiş olduğunuz fikir, yorum ve güzel sözleriniz için de ayrıca teşekkür ediyorum.


Sayın Lobador;

Beni onurlandıran ve -şimdilik hak edip etmediğimi bilmediğim- güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum. Umarım mahcup olmam ve buradaki değerli üstatların da desteğiyle size faydalı olacak ve hoşça vakit geçirtecek paylaşımlara, çalışmalara imza atarım.


Sayın ertekin47;

Teşekkürü peşin almak, bana biraz daha fazla sorumluluk yükledi. :)

Şaka bir yana, umarım ben de kendi çapımda bazı işlere imza atar ve sizin güzel vakit geçirmenizi sağlayacak paylaşımlarda bulunurum.


Sayın savok;

Değerli mesajınız, yorumunuz, fikir ve sözleriniz için çok teşekkür ederim.

Söylediğinize kesinlikle katılıyorum. Çeviri yapabilmek için sadece yabancı dil bilmenin yetmediği konusunda yıllardan beri ben de aynen sizin gibi düşünüyorum. Hatta benim için çeviri yapılırken hedef dil olan Türkçe (ve Türkçe'ye hakimiyet) çok daha önemli. Bu sebeple bana "Yabancı dil öğrenmek için ne yapmalıyım, nasıl bir yol izlemeliyim?" veya "Nasıl çeviri yapabilirim?" şeklinde sorular soranlara naçizane "Öncelikle Türkçe öğrenin, Türk diline hakim olun!" diyorum. "Biz zaten Türkçe biliyoruz!" diyenlere de "Türkçe'yi bilmekle Türkçe'yi kullanmak farklı şeylerdir!" şeklinde cevap veriyorum. Kaynak dildeki anlamı Türkçe'ye doğru bir şekilde çevirmek yetmiyor çünkü; o çeviriyi anlaşılır bir üslupla ve dilimizin yazım kurallarına uygun bir şekilde yazıya aktarmak da gerekiyor. Zira bu kurallar yıllar boyunca edebiyatçıların, dil bilgisiyle uğraşanların, hatta en önemlisi halkımızın süzgecinden geçip gelmiş, çoğu gelenekselleşmiş ve (her ne kadar aralarında görüş ayrılıkları ve bazı kelimelerin / ifadelerin yazımı / kullanımı konusunda farklı anlayışları olsa da) "Türk Dil Kurumu" ile "Türk Dil Derneği" gibi kurumların çalışmalarıyla belli bir istikrara kavuşmuş durumda. Türkçe ve kullanımı konusunda biraz da hassas olduğum için ister istemez dikkatli davranmaya çalışıyor ve bu konudaki çalışmaları elimden geldiğince takip ediyorum. Bu yüzden de çeviri yaparken İngilizce sözlüklerden çok daha önce bilgisayarımda TDK'nın sitesindeki "Güncel Türkçe Sözlük" bölümünü açtığım gibi yanımda da TDK'nın sözlük ve yazım kılavuzlarını hazır bulunduruyorum.

Yine bir yabancı dili öğrenebilmek (ya da çeviri yapabilmek için) dilimizdeki sözcük türlerini, Türkçe sözcüklerin -az da olsa- gelişimini, etimolojisini bilmek gerekiyor. İşte bu sebeple bir yabancı dil öğrenmek ya da çeviri yapmaya başlamak için öncelikle Türkçe'nin doğru kullanılmasının gerekli olduğunu düşünüp, benden fikir isteyenlere naçizane tavsiyelerimi bu şekilde veriyorum. Zira kendi dilimize hakim oldukça; yabancı dilleri daha çabuk öğrenmek, anlamak ve öğrenilen dile hakim olmak daha da kolaylaşıyor bana göre.

Dikkat etmeye çalıştığım bu konuda söylemiş olduğunuz ve beni gerçekten onurlandıran, itici güç veren güzel sözleriniz için de ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Yeri gelmişken, bu forumda Türkçe'nin doğru kullanımına olabildiğince özen gösterilmesi beni çok sevindiriyor, umutlandırıyor, tarif edemeyeceğim bir mutluluk veriyor ve bende gerçekten çok büyük saygı uyandırıyor. İşte bu sitenin "vazgeçilmezlerim" arasına çabucak girmesinin en önemli sebeplerinden biri de bu.


Sayın odenat;

Cüceler serisinin 5. kitabı üzerinde çalışırken yaşadığınız tecrübeler ve anlattıklarınız benim için çok önemliydi. Bu tecrübelerden kesinlikle faydalanacağım. Bu konuyu o kadar canlı anlatmışsınız ki; bir an sizin yaşadığınız olayları ben de yaşıyor gibi oldum. :)

Yine fontlar konusunda söyledikleriniz de çok önemli benim için. Bazı çizgi romanların orijinalinde bana estetik gelmeyen ve hiç hoşuma gitmeyen fontlar kullanıldığını görüyorum ve "Neden böyle bir font seçmişler ki?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Ama ben de daha başlarda bulunduğum ve acemi olduğum için sanırım şimdilik, orijinal fonta yakın (ve görüşleriniz doğrultusunda hoşuma giden) fontlar kullanmaya gayret edeceğim. İleride tecrübe kazandıkça ve kendime güven geldikçe sizin de görüşlerinizi alarak belli bir font seçiminde karar verebilirim.

"Sigh!", "Shhht!" gibi ünlemleri dilimize uygun hâle getirmek konusundaki tavsiyeleriniz için de teşekkür ederim. Bundan sonra bu şekilde kullanmaya devam edeceğim.

Orijinal kapakları olduğu gibi bırakıp bırakmayacağımı bilmiyorum, aslında kapak çalışması yapılmayınca sanki eserin çeviri ve balonlaması biraz eksik kalmış gibi geliyor bana. Tabii şimdilik! Bu konu üzerinde biraz daha çalışıp yapamayacağıma kanaat getirirsem, ben de sizin gibi orijinal kapakları olduğu gibi bırakabilirim belki.

Yine ben de sadece sevdiğim eserleri çevirip balonlamayı düşünüyorum şimdilik. Zira sevmediğim bir eserin çeviri ve balonlamasına başlarsam keyif alamayacağımı ve bu işin işkence hâline dönüşeceğini tahmin edebiliyorum.

Bunların dışında vermiş olduğunuz fikirler, paylaştığınız tecrübeler, öneriler, bilgiler, sözleriniz ve sorularıma vermiş olduğunuz cevaplar için ayrıca teşekkür ediyorum.


Sayın profesör;

Beni onurlandıran hakkımdaki güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Üstat olmaya çalışmak kim, ben kim? :) Ben sadece meraklı bir çeviri ve balonlama öğrencisiyim. Çocuksu bir coşkuyla her şeyi merak edip öğrenmeye çalışıyor ve elimden geldiğince iyi bir şey ortaya çıkarabilmek için siz değerli dostların, üstatların desteğiyle kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ve ortaya bir şeyler çıkardığım zaman sizin bu güzel sözlerinizi bir nebze de olsun hak edebilirsem ne mutlu bana...


Sayın uzung;

Değerli mesajınız, çalışmam tarzım konusundaki güzel yorum ve sözleriniz için çok teşekkür ederim. Böyle çalışmam biraz benim takıntılı yapımdan kaynaklanıyor. (Çok iyi bir şey değil aslında, çoğu konuda bundan en çok şikâyetçi olan eşim.) :) Ama, keyif aldığım işleri yaparken araştırmayı, uzun ve ayrıntılı bir sürece dâhil olmayı seviyorum. Merak ettiğim her şeyi öğrenerek yaptığım çalışmaya yedirmeyi seviyor ve bundan keyif alıyorum. E, hazır burada siz değerli üstatlar da varken ve değerli bilgilerinizi esirgemiyorken, öğrenebileceğim her şeyi öğrenmek için sık sık kapınızı çalacakmışım gibi görünüyor. Ama siz yine de beklentinizi çok yüksek tutmayın. :)

Bu arada sabahtan beri yaptığınız kapak çalışmasına hayranlıkla bakıyorum. Bir gün ben de böyle güzel ve başarılı kapak çalışmaları yapabilecek miyim acaba? Anladığım kadarıyla bu çalışmayı "Photoshop" programından başkasıyla bu kadar güzel yapamıyoruz. Üstelik siz de kullanımı konusunda -hem de önemli- bilgiler vermişsiniz. Photoshop programını kullanmasını bilmiyorum, bir ara kendisiyle ufak ve acı bir tecrübem oldu ve o zamandan beri bu programdan uzak duruyorum. Ama sanırım, indirip bilgisayara kurmanın ve kullanmayı öğrenmenin zamanı geldi. Çalışmayı bitirip de kapak çalışmasına geçtiğim zaman yapacağım örnekleri paylaşıp mutlaka değerli görüş ve önerilerinizi alacağım. Bu zaman zarfında Photoshop kullanımında da belki biraz yol alabilirim. :)

Tekrar sözleriniz, verdiğiniz bilgiler ve özellikle bu güzel kapak çalışmasını yapıp örnek olarak eklediğiniz için çok teşekkür ediyorum.


Sayın baybora;

Ben de öncelikle değerli mesajınız, fikirleriniz, yorumlarınız, güzel sözleriniz ve sorularıma verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ediyorum. Sizden çalışma sisteminin ve bu konudaki fikirlerimin çoğunun doğru olduğunu ve iyi yolda olduğumu duymak beni çok sevindirdi ve cesaret verdi.

Özellikle kapak konusunda verdiğiniz bilgiler benim için önemli. Ben de PhotoFiltre7 ve Photoscape ile çalışarak klonlama aracını kullanmaya uğraştım ama benim yaptıklarım çamur gibi oldu. :) Sizin de dediğiniz gibi yazının tam yanındaki renge tıklayarak hareket etmeye çalıştım ama sanırım ben büyük alanlar seçtiğim için başka renkleri (ve bu arada yazının rengini de) kopyalayıp ortaya garip bir şeyler çıkardım. :) Ama dediğiniz gibi bu çalışmanın güzel olması için Photoshop'u mutlaka kullanmam gerektiğini artık anlamış bulunmaktayım. Bu konudaki çalışmalarımı bitirip ortaya bir şeyler çıkardığım zaman mutlaka örneklerimi paylaşıp değerli fikirlerinizi alacağım.

"SBAM", "WHAM" gibi gürültü ve ses ifade eden kelimeler konusunda yukarıda Sayın The_DarknesS, dış seslerin değiştirilmeyeceğini söylediği zaman çok sevinmiştim. :) Gerçi Sayın The_DarknesS, komedi türü çizgi romanlarda değiştirilebileceğini ve bunun bize bağlı olduğunu da söylemiş ama anladığım ve çıkardığım sonuca göre çizgi romanın ruhuna, karakterine, yapısına ve kişisel tercihlere göre bu seçim bazı farklılıklar gösterebiliyor. (Aslında dış sesleri -etrafları genelde renkli ya da balonsuz olduğundan üzerinde oynama yapmak epey uzun zaman aldığı ve zor olduğu için- çevirmeden ve fontlarıyla oynamadan olduğu gibi bırakmak daha zahmetsiz görünüyor ve işime geliyor açıkçası.) :) Ama sanıyorum genelde -çok abes bir şey olmayacaksa- bu ifadeleri değiştirmeden bırakmayı ve çizgi romanın türüne göre hareket etmeyi seçeceğim. Sanırım bu da yanlış olmaz.

Çevirisi yapılmış cümlelerin balona sığmama sorunu bazen -en azından bu çalışmadaki bazı yerlerde- benim de başımı ağrıttı. Font boyutunu bir birim küçülterek sorunu aşmayı düşündüm ama bu şekliyle bile sığmayan çevirilerde, çeviriden fedakârlık yapmak durumunda kaldım. Benim için çeviride mümkün olduğunca oynama yapmamaya çalışmak çok önemli olduğundan galiba sizin de dediğiniz gibi Photoshop'u kullanarak bu meselenin üstesinden gelmem gerekiyor.

Verdiğiniz yararlı bilgiler, görüşleriniz ve diğer konulardaki tavsiye ve yorumlarınız için tekrar ve ayrıca teşekkür ediyorum.


Sayın hüseyin aksakal;

Değerli mesajınız, yorumunuz, fikir, görüş ve önerileriniz için çok teşekkür ediyorum.

Rica ederim, neden bir kusur varmış gibi algılayayım ki önerilerinizi? Kaldı ki; kusurlarım da olabilir ve siz değerli üstatlardan alacağım fikir ve önerilerle bu kusurları düzelterek çalışmama devam etmek için açtım bu başlığı. İyi ki de açmışım, yoksa siz değerli üstatların bana yeni görüş açıları sağlayacak, çerçevemi genişletecek ve kendimi gözden geçirmeme sebep olacak kıymetli fikir, görüş ve önerilerinden mahrum olacaktım. Bu açıdan sizden bir şeyler alabildiğim için çok mutluyum.

İnanır mısınız, bahsettiğiniz iki konuyu da düşündüm çalışmama başlarken. "Rüyalar ve peri masallarında" veya "Rüyalarda ve peri masallarında" ifadeleri arasında ikilemde kalmakla beraber; "Rüyalarda ve peri masallarında" şeklinde bir kullanımın anlamı daha güçlendirdiğini düşündüm. Zira aklıma ilk gelen şey; "Ev ve okulda" değil de "Evde ve okulda" ya da "Fabrika ve tarlada" değil de "Fabrikada ve tarlada" gibi ifadeleri yıllar boyunca gelenekselleşmiş olarak kullandığımız oldu. Belki de galat-ı meşhur olarak kullanıyoruz ama "Ev ve okulda" yerine "Evde ve okulda" şeklinde bir kullanımın naçizane daha yaygın olduğu ve anlamı biraz daha güçlendirdiğini düşünüyorum ben. Yine çizgi romanda "Rüyalarda ve peri masallarında" derken ("veya" bağlacı değil de "ve" bağlacı kullanıldığı için) "Hem rüyalarda hem de peri masallarında" anlamını verebileceğini düşündüğümden de bu şekilde bir kullanımı tercih ettim. Ancak hızlıca bir çeviri yaptığımdan ve üzerinde çok durmadığımdan "sonradan geri dönüp hatalarımı düzeltirim" düşüncesiyle bu kısmı olduğu gibi bıraktım. Ancak önerileriniz ve yılların süzgecinden geçmiş görüşleriniz benim için çok önemli. Bu yüzden de çalışmanın son hâline şekil verirken bu konu üzerinde duracağım.

Yine, "-miş'li geçmiş zaman"ın kullanımı konusunda da aslında en başından terettüde düştüm. Olayları "-di'li geçmiş zaman"da mı anlatmalıydım, yoksa "-miş'li geçmiş zaman"ı mı tercih etmeliydim? Sonunda sizin de bahsettiğiniz gibi masal havasını vermek amacıyla "-miş'li geçmiş zaman" kullanmayı tercih ettim. Ancak yine sizin de belirttiğiniz üzere hikâyenin sahne değişimini oluşturan "Kötü kalpli üvey annesi Pamuk Prenses'e yapması için en zor işleri vermiş..." cümlesinde "-di'li geçmiş zaman" kullanmanın doğru olup olmayacağını düşünmüş olsam da, masalın akıcılığını devam ettirmek adına "-miş'li geçmiş zaman" kullanmanın daha uygun olacağına karar verdim. Hatta bu cümlede yer alan "yapması için" ifadesi de içime sinmedi ve bu cümlenin içine yakışmadığını düşündüm. Zira "...Pamuk Prenses'e yapması için en zor işleri vermiş..." derken söz öbekleri yerine oturmamış ve kulağı tırmalıyormuş gibi geldi bana. Bunda sanırım, çeviriyi birebir yapmaya çalışmamın da etkisi oldu. Ben de, çeviri ve balonlamayı bitirdikten sonra tekrar başa dönüp çevirideki hatalarımı düzelteceğim için şimdilik böyle bırakmaya karar verdim. Ancak yine bu konuda da sizin değerli görüşlerinizden yararlanacak ve kesinlikle üzerinde düşünüp değerlendireceğim.

Benim de çoğu zaman kaygılandığım ve ikileme düştüğüm hususlarda bana çok katkı sağlayacak görüşlerinizi, incelikli bir tavırla ve çalışmamdan örnekler vererek paylaştığınız için çok teşekkür ederim.


Sayın Shoryuken;

Değerli mesajınız, yorumlarınız, güzel sözleriniz, fikir ve önerileriniz için çok teşekkür ediyorum.

1- Anladığım kadarıyla Marvel ve DC çizgi romanlarında uzak duracağım. Yani "ateşle oynamayacağım". :)

2- Kapak çalışması için -aramızın bozuk olduğu- Photoshop programı kullanacağım. Bu yüzden de kendisiyle barışmam ve çalışırken bana nazlanmaması için ikna etmem gerekecek sanırım. :)

Bu arada bahsettiğiniz konuyla ilgili resimli bir anlatımı beklemeye başladım bile. :)

3- Çeviri yaparken her şeyi -en azından- bizim dilimize uygun bir hâle getirmek konusunda siz değerli üstatların da görüş ve önerileri doğrultusunda kesin bir kanaatim oluşmuş durumda.

4- Kekelemeyi ifade eden kelimelerde, siz ve diğer değerli üstatların söylediği gibi harf yerine hece bölerek çalışacağım.

5- Ses efektleri konusunda biraz önce yukarıda Sayın baybora'ya yazdığım teşekkür mesajımda da belirttiğim gibi, sanırım bu kişisel tercihle ilgili bir şey. Tabii çizgi romanın ruhuna, içeriğine ve çeviri üslubuna da bağlı olarak değişik anlayışlar benimsenebilir gibi geliyor bana. Sonuçta -tembellik yapıp, şimdilik o kısımları değiştirmeyi düşünmesem de- zamanla sanırım ben de yeri geldikçe düşünecek ve alternatifli bir yol benimseyeceğim. Siz de zaten bu alternatiflerin uygulama şeklini çok güzel ve ayrıntılı bir şekilde belirtmişsiniz.

6- Siz ve diğer üstatların önerileri doğrultusunda kelimeleri bölmeyeceğim. Biraz önce yukarıda başka bir teşekkür mesajında da bahsettiğim gibi kelime bölmek çok hoşuma gitmiyor açıkçası. :)

Biricik sevgilim Photoshop (birdenbire sevgilim oldu) :) programını kullanmayı öğrenmek artık farz olduğundan, verdiğiniz linkte bulunan ve Sayın Darkopal'ın hazırladığı videoları kesinlikle izleyeceğim.

Zaman ayırıp mesaj yazdığınız, fikir ve görüşlerinizi esirgemediğiniz ve sorularıma cevap verdiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum.

Okudukça ve bir şeylerin farkına vardıkça, siz değerli üstatlardan öğrenecek daha çok şeyim olduğunu anlıyorum.

__________________​

Tüm dostlara sevgi, saygı ve selamlarımla...
 

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,730
43,945
denize sıfır
Bana yazacak birşey kalmamış.:)
Kendi ilk çalışmamı size göstermeye utanırım.
Bende tüm yazılanları onaylıyorum.
İlk balonlama deneyimimi paint ile yapmıştım ve photoshop öğrenmek-kullanmak zaman kaybı gibi gelmişti.
Sizde farketmişsiniz ki photoshop yoksa olmuyor, olmuyor.
Bir çevirmen ve balonlamacı kazandığımız için mutluyum.
Yarın gelin başlayın.:)
Selamlar.:)
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,325
Telif hakları kısmına sadece kısa bir açıklama getireyim belgeler net vardı biliyorsunuz yayın hayatına son verdi.Onun hakkında medyaya da yansımıştı izinsiz tez paylaşımı konusunda suç duyurusunda bulunulmuştu.Ama beraatle sonuçlandı.İçerik sağlayıcı olarak sitenin sorumluluğu talep gelmesi halinde içeriği kaldırmakla sınırlı paylaşımın içeriği ile ilgili sorumluluğu bulunmuyor.Paylaşanlar açısından ise kabaca sorumluluk gelir elde etme şartıyla hukuki sorumluluk doğurur.Bu sitede vip sistemi olmadığından ve içerikler halka ve herkese açık ve karşılık beklemeden menfaat temin etmeden sağlanmasından dolayı sorun yok sitede yayınlanan reklam bile yok .Menfaat temini sıfır noktasında bu nedenle içerik sağlayıcısı olarak site hakkında yapılabilecek suç duyuruları emsal kararlar nedeniyle takipsizlikle sonuçlanacağı gibi Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu İlgili maddeleri kapsamında da maddi kazanç menfaat temini olmadan yapılan paylaşımlar suç teşkil etmez tazminat davasına konu olsada sonuçsuz kalır.Yük sitenin üzerinde tamamen onlar içerik sağlayıcı olarak hakları helalder olanlar tarafından yapılan ihbarları değerlendirerek kaldırmakla mükelleftirler.Zaten kaldırıyorlarda.Vip üyelik bu açıdan çok sıkıntılı bir durumdu.Olay tazminat davasına yada ceza davasına konu olsaydı VİP meselesi hakime anlatılamazdı neden içerikler kapalı menfaatmi elde ediyorsunuz.Denilebilirdi.Bu anlamda yukarıda değinildiği gibi elimizde özellikle iki yasa metni ön plana çıkıyor 1-5651 sayılı yasa 2-Fikir ve Sanat Eserleri Hakkında yasa.Şimdi kritik yapacak olursak temel nokta kazanç elde etmek ve eser sahiplerinin haklarına zarar vermek.Forum açısından kazanç elde etme olmadığı gibi bizde ücret mukabili paylaşım yapmıyoruz.En fazla siteden kaldırılma talebi gelir onunda gereğini yöneticiler zaten yapıyor.Kısaca TELİF HAKLARI KONUSUNDA HUKUKEN SORUN YOK.
2-Photo shop konusunda ise şunu söylemek lazım piksel tabanlı en iyi proğramlardan biridir.Yıllardır.Hobi amaçlı hepimiz kullanırız.Biraz animasyona yada tasarıma meraklı arkadaşlar varsa bilirler Cinema 4d yi az çok takip ederiz.Zaten editör proğramlar artık anonim oldu.Sizin kullanığınız proğramı denemedim bir incelemek isterim en azından ara yüzünü.
3-Çeviri yapmak gerçekten ÇR açısından hem çok kolay hem çok zor kolaylık şurda fazla metin yok.Zorluğu ise hareketlere resimlere en uygun şekilde çeviri yapmanın sanırım güçlüğü ben yapmıyorum.Nedeni ise İngilizce de çok yeterli olduğum kanısında değilim.Sadece kendim için bir çeviri Fransızca dan translate kullanarak deniycem o da Les Robinson de la Terra macera yarım kaldı.Siteye eklemiştim.Ama çeviri yapılmadı.Onu çevirip çıktısını alarak kütüphaneye eklemeyi planlıyorum.Paylaşamam çünkü ne ölçüde başarılı olacağını sözlükle bilemezsiniz beni idare eder.
Böyle değerli dostum.Benim düşüncelerim.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,726
25,910
ordu-turkey
Şimdi indirip okudum ve devam diyorum bunu bitirmelisin kardeşim çok amerikan comics çeviri okudum ama bu kalitede olanı azdı.Çok rahat ve güzel okunuyor.Lütfen devam ediniz.
 

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
455
3,768
Hiçbir Şey Ülkesi
Tekrar merhaba...

18/12/2016 tarihli en son mesajımı yazdıktan sonra bu konuyla ilgili olarak ileti gönderen Sayın büyük beyaz ve Sayın serdary67'ye bana itici güç olan güzel sözleri; Sayın abolardis'e de verdiği / paylaştığı bilgiler ve aktardığı deneyimleri için çok teşekkür ederim.

Yine bu konu başlığı altında başından beri sorularıma cevap vererek bilgilerini, tecrübelerini, fikirlerini, görüşlerini, önerilerini ve destekleyici sözlerini esirgemeyen tüm ustalara, dostlara, ağabeylerime ve kardeşlerime de tekrar ve gönülden teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Hepinizin sayesinde yoluma daha bilinçli ve emin adımlarla devam etme fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Umarım bundan böyle de bu fırsatı iyi değerlendiririm.

Bu arada; aslında bu konuyu açmadan önce forumda "Çeviri ve Balonlama" hakkında çoğu şeyi okuduğumu düşünüyordum. Ancak tekrar yazılanlara göz atar ve bilgilerimi gözden geçirirken, forumumuzda yer alan "Çeviri ve Balonlama" bölümünde Sayın savok'un hazırladığı "Çeviri ve Balonlama (ÇB) Faaliyetlerinde Uygulanması Gerekli Asgari Standartlar" başlıklı konuyu daha önce görmediğimi fark ettim. (Bu konuyu daha önce fark etmemiş olmam da benim ayıbım.) Konuyu okuduktan sonra kafamdaki birçok soruya cevap aldığım gibi daha sonra sizlere sorma ihtimalim olan bazı sorularla da değerli vaktinizi almış olmayacağım için sevindim. Yine de kafama takılan bazı konularda zaman zaman kapınızı çalar ve/veya fikirlerimi paylaşırsam umarım beni mazur görürsünüz.

Vermiş olduğunuz bilgiler, öneriler, fikirler ve tekniklerden faydalanarak çeviri ve balonlamasını yaptığım çizgi romanı bitirdim ve ortaya kendi çapımda bir şeyler çıkardım. Yine de hep eksik bir şeyler olduğunu hissederek çalıştığımdan; tekrar tekrar geriye dönüp balonların şeklini, çeviriyi, yerleşimi ve genel düzeni defalarca kontrol ediyorum. (Hatta biraz da bu şekilde davranarak yaptığım çalışmanın ve -özellikle- çevirinin ilk hâlini bozduğumu düşünüyorum.) Bu kontroller nedeniyle çalışmanın bitmiş hâlini birkaç gün içinde sizlerle paylaşacağım. (Sanırım bu çalışmayı -artık bittiği için- forumumuzdaki "Çeviri ve Balonlama" bölümünde paylaşmam yanlış olmaz.)

Çeviri ve balonlamasını yaptığım bu çizgi roman üzerinde çalışırken; mesajlarınızda belirtmiş olduğunuz bütün önerileri, fikirleri, bilgileri ve teknikleri değerlendirmeye çalıştım. Sonuçta da kendi kararlarımı vererek - ve öğrendiğim bilgiler ışığında çizgi roman üslubunu, yapısını ve balonlama standartlarını bozmamaya gayret ederek- kendimce bir tarz oluşturdum. Balonlama yaparken olabildiğince -ve balon yapısı izin verdiği sürece- kelimeleri bölmemeye, ses efektlerini dilimize uygun hâle getirmeye, orijinal çizgi romandaki fonta ve font büyüklüklerine benzer font ve font değerleri seçip kullanmaya özen gösterdim. Yine bunun dışında üzerinde çalıştığım çizgi romanın hepimizin bildiği bir masalı konu alması sebebiyle masal yapısına bağlı kalmak ve anlatım dilini de bu şekilde kullanmak istedim. Bu yüzden çeviriyi yaparken hikâyenin tamamını, sahne değişimlerindeki yumuşak geçişleri de göz önüne alarak, birinci elden bir masal anlatıcısının ağzından ve "duyulan (miş'li) geçmiş zaman" kipiyle kurguladım. Karakterlerin konuşmalarına anlam yüklerken kişilik özellikleriyle olaylar karşısındaki tavırlarını dikkate aldım ve çeviriyi de buna dayanarak yaptım. (Şu sıralarda da bu anlayışı çizgi romandaki masalsı havaya yedirip yediremediğimi gözden geçiriyor ve gerekli düzeltmeleri yapıyorum.)

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: Çeviri ve balonlama yapmak gerçekten zor işmiş. :) Özen istiyor, dikkat istiyor, sabır istiyor... İstiyor da istiyor... :) Bu bakımdan çeviri ve balonlamayla uğraşan herkese kolaylıklar diliyor ve bu zor işi başararak bizlere kendi dilimizde çizgi roman okuma keyfi yaşattıkları için çok teşekkür ediyorum. (Ama -en azından benim açımdan- keyifli bir uğraş olduğu da inkâr edilemez.)

Son olarak, kapakla ilgili söylemek istediğim bir şey var:

Kapak üzerinde çalıştım. (Bu çalışmayı yaparken "PhotoFiltre7" ve "PhotoScape" programlarını birlikte kullandım ve yaklaşık yarım saatlik bir çaba sonucunda kapağı düzenledim. "Photoshop" programını kullanmadım ama artık bu programın önemini kavradığımdan ve sizlerin tavsiyeleri doğrultusunda bundan sonra -özellikle kapak düzenlemelerinde- "Photoshop" kullanacağım.) Sayın baybora'nın anlattığı tekniği de kullanarak, mükemmel olmasa da en azından içime sinen bir kapak çalışması yaptım. Sonunda ortaya şöyle bir şey çıktı:

o0kE4X.gif

Ancak dosyayı ".cbr" formatına dönüştürdüğüm zaman kapağın renklerinde bozulmalar olduğunu gördüm. Görüntü şöyleydi:

PnrQL7.jpg

Sizin de fark ettiğiniz gibi kapakta sanki açık renk bir yama varmış gibiydi. Bunun üzerine orijinal kapağı da ".cbr" formatına dönüştürdüğüm zaman, aynı hatanın onda da olduğunu gördüm. Orijinal kapağın ".cbr" formatındaki hâli şöyleydi:

77NA0a.jpg

Sonuçta moralim biraz bozuldu. Ama bunun orijinal kapaktan kaynaklanan bir hata olduğunu düşündüm ve üzerinde başka bir oynama yapmayarak kendi düzenlediğim kapağı bu hâliyle çalışmaya ekledim.

Evet, durum bundan ibaret. Umarım birkaç gün içinde son düzeltmeleri yaparak çalışmamı paylaşırım. Bu vesileyle, verdiğiniz değerli bilgiler, fikirler, öneriler ve görüşler için hepinize tekrar tekrar ve ayrı ayrı bir kez daha teşekkür ediyor; sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,325
Photo filter ı inceledim ama photo shop un yetenekleri yanında yeterli değil ancak öğrenme ve kullanma kolaylığı ile kontrast ayarlarında iyi sonuçlar alınabiliyor.Photo escapede yine derinleştirme sekmesi etkili yine kullanım kolaylığı açısından zaman kazandırıyor.Kapak tasarımı ve diğerlerinde sitedeki uzman arkadaşlar eminim emeklerini esirgemezler.Benim orijinal olarak eklediğim bir kitabı değerli üstadımız sayın Beymelikli mükemmel hale getirmişti.Yine sayın Shoryuken ve Sayın Karaoğlan ın çok güzel katkıları oldu.Ben yinede photo shopsuz yapamıyorum.kaldıki onun bile grafiklerde başarı şansı az.Bu sefer illustrator programlar gerekiyor.Çizgi roman tarama ve düzenlemede restorasyonda photo shop kontrastta photo filter kırpma ve resimi dondurmede escape.Kapak resmini mesajla gerçekten düzenleme konusunda uzman arkadaşlara gönderin farklı tasarımlar iyi olur.Saygılar.
 
Üst