Boraltan Köprüsü – (Tarihte Bir Yüz Karası)

altay1944

Onursal Üye
30 May 2009
3,147
4,515

Boraltan Köprüsü – (Tarihte Bir Yüz Karası)
Türk tarihinde Türk’ün Türk’e yaptığı büyük ihanetlerden biri, Azerbaycanlı soydaşlarımızın Boraltan Köprüsü’nü geçerek Türkiye’ye sığınma isteklerini, Türk hükümetinin geri çevirip Ruslara teslim edilmesi olayıdır. Bu olay, tarihin ve Türklüğün bir yüz karası olarak hatıralarda kalmıştır. Çanakkale’de düşman askerinin bile yarasını sarmayı şeref bilen, destanlar yazan, çağ açıp çağ kapatan Türk ulusunun vicdanı, şerefi ve soydaşlık bağı, diplomasiye ve bürokrasiye yenik düşmüştür!
1944 yılında Orta Asya, Sovyet Rusya’sı tarafından işgal edilmiş ve komünist sisteme karşı koymak için atılan en ufak adımın bile önüne geçilmek istenmiştir. Bu baskıdan kaçarak kendileri için “anayurt” olarak gördükleri Türkiye’ye sığınmak isteyen 146 tane Azerbaycan Türkü soydaşımız, Iğdır’daki sınır kapısına yakın yerdeki Aras Nehri üzerindeki Boraltan Köprüsü‘nü geçmiş ve hürriyete kavuşmanın sevinciyle Türk sınır karakoluna sığınmışlardır.
Bu yıllar Türkiye’de “Milli Şef” * döneminin yaşandığı, “Türk yurdunda TÜRK’üm demenin suç olduğu” bir dönemdir. 146 tutsak Azerbaycanlı soydaşımızın Türkiye’ye sığındığını duyan Sovyetler hükümeti, bu kişilerin derhal SSCB’ye iadesini istemişlerdir. Türkiye’ye sığınan soydaşlarımız, kuşkusuz kendilerinin azılı Rus askerlerine geri verileceğine olasılık bile vermemektedirler. Çünkü kardeşlerinin, anayurttaki soydaşlarının yanına gelmişler ve kendilerini hiç olmadığı kadar güvende hissetmişlerdir. Fakat Milli Şef‘in Türklüğe ve Türk’e olan düşmanlığı, burada da devreye girerek akıllarda olmayan olasılığın Türk’ü adeta bir soykırıma sürüklemeye yetmiştir.

Sovyetler’den gelen istek üzerine karakoldaki askerler panik içinde Ankara ile temasa geçiyor ve Türkiye’ye sığınan soydaşlarımızın geri verilip verilmeyeceği ile ilgili bilgi almak istiyor. Hem Türk askerleri hem de sığınan kandaşlarımız öz yurtlarının böyle vatan sevdalısı kardeşlerimize kucak açacağından emin bir şekilde Ankara’dan gelecek yanıtı bekliyorlar. Ankara’dan gelen yanıt, herkesin tüylerini ürpertiyor:

- “Esirleri derhal iade edin!“

Bu korkunç yanıt, herkeste bir korku ve şaşkınlık uyandırıyor ve Ankara’nın cevabı tekrar isteniyor. Fakat sonuç aynı: “Ülkelerine iade edin!“

Azerbaycanlı kandaşlarımız bu yanıt karşısında “Lütfen bizi o azılı düşmanlara teslim etmeyin, bizi siz öldürün. Kendi vatanımızda, kendi bayrağımızın altında ölmüş oluruz.” deseler de, karakol komutanı içini kan ağlaya ağlaya 146 esir TÜRK’ü yeniden Sovyet Rusya’sına, Türk’ün bağımsızlığa hasret kaldığı soysuz yere, teslim etmek zorunda kalıyor. Ruslara zorlukla teslim olan 146 Türk evladı, hemen elleri ayakları bağlanarak oracıkta, Türk askerlerinin gözleri önünde kurşuna dizilerek öldürülüyor!

Tutsak Türklerin kurşuna dizilmeden önce söyledikleri bir ağıt şöyle:

Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ı,
Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası.

Karası, karası, merhamet fukarası,
Karası, karası, merhamet fukarası,

Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni,
Can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni.

Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine,
Beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine.

Azerbaycan’ın büyük milli şairi Almas Yıldırım, bu olayı “Dönek Kardeş” adlı şiirinde şöyle dile getiriyor:

Türk denince özü, sözü mert olur,
Dost deyince ayrılmaz bir fert olur,
Kardeş deyip dara düşsem, sığınsam,
Şimden geru bu bana bir dert olur.
Ben ne diyem bu vefasız dağlara,
Öz kardaşı dönek olan ağlara!

Türk; o Altayların dünkü eri mi?
Yolunda can koydum, verdim serimi,
Düştüğü ağlardan kurtulsun diye,
Serdim ayağına doğma yerimi…
Kardaş armağanı, dökülen kanlar,
Bana mükâfat mı giden kurbanlar?

Ben diyorum, Kayıhan’dır soyumuz,
Bir kaynaktan varlığımız, boyumuz,
Dilim dili, yolum yolu, emel bir,
Bir bayrakta, yıldız’ımız, ay’ımız.
Azerî, Türk, Türkmen; var mı ayrılık,
Nerden doğdu bu imansız gayrılık?

Alnımın yazısı, karadır kara,
Karadan bir mendil yolladım yara,
Yol uzun, el uzak, yetişmez eller,
Türklüğün kanayan kalbini sara.
Felek kıymış beslenen bu dileğe,
Lânet Türk’ü hançerleyen bileğe.

Bir suç mu düşmana göğüs gerdiğim?
Günah mı Türklüğe gönül verdiğim?
Rusların açtığı yaradan derin,
Anayurtta öz kardaştan gördüğüm.
Seslenseydim, ses çıkardı her taştan,
Ne beklersin sağırlaşan bir baştan.

Kaçtır, eli kanlı çıktı oyundan,
Ne bilem, kahpelik varmış soyunda,
Girdiğim öz yurttan döndürülürken,
Kanımın aktığı sınır boyunda,
Açan lâlelerden bir çelenk örsem,
Türklük dünyasına armağan versem.

Karakol komutanı genç subay evine döndükten sonra yaşananlara dayanamayıp intihar etmiştir. Bu olay, Türk’ün (?) Türk’e ihanetidir. Bu olay, bir devlet yönetiminin ne kadar soysuzlaşabildiğinin apaçık kanıtıdır. Bu olay, ruhları uçmağa varan bağımsızlık aşığı 146 bozkurtun kutlu direnişinin yankıları misali, hâlâ kulaklarımızda çınlamaktadır.

Tanrı, TÜRK’ü önce kendinden; sonra nice soysuzdan korusun!

Orkun KUTLU
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,851
137,087
Çok hazin ve üzücü gerçek bir hikaye
Paylaşımın için teşekkür ederim fakat bu yazıları bile yazarken içimin daraldığını ve çok üzüldüğümü ifade edebilirim.
Allah rahmet eylesin,ruhları şad olsun.
 

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,724
Iraklı müslümanları bombalayan uçaklar da Türkiye'den havalanmışlar.

Yüzbinlerce Arap,Türkmen kısaca müslüman bombalanarak öldürülmüş.

Duyunca çok üzülmüştüm.

Sıkısa onu yazın asıl!
 

cobra

Süper Üye
23 Kas 2009
528
1,397
Bence İsmet İnönü alehine yazılmış kara propaganda yazısından başka birşey değil, tamamen kötülemeye dayalı bir dille yazılmış ne kadarı gerçek kaynaklara dayalı belli
 

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,724
İsmet Paşa İngilizlere boyun eğip II.Dünya Savaşı'na girip üç beş milyon Türk evladını İngiliz çıkarları için şehit ettirse idi şimdiye çoktan cennet mekan edilmişti.

Ah Ulan Ah..

Kötü zamanlara kaldık..
 

fenerbahce_100

Süper Üye
26 Mar 2009
1,838
988
Bence İsmet İnönü alehine yazılmış kara propaganda yazısından başka birşey değil, tamamen kötülemeye dayalı bir dille yazılmış ne kadarı gerçek kaynaklara dayalı belli

Olay tümüyle gerçektir.Bu İnönü devri politikasımıdır bilemem ama bu politika uzun süre devam etti sonraki dönemlerde Kerkük türkleri iade edildi ve öldürüldüler.İrandaki rejim muhalifi Türkler iade edildiler öldürüldüler.Bunun anlamı bence şudur.Atatürk'ten sonra milli duygulara dayalı onurlu bir dış politikamız olmamıştır maalesef
 

timed

Onursal Üye
19 Eki 2009
2,330
9,538
Gerçekten yaşanmış bir olay.
Ancak tüm yükü de İsmet paşaya yüklemek doğru olmaz. O zamanlar Sovyet Rusya Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturuyordu.Ordusu ve ekonomisi olmayan ülkemiz için bu tehdit , emperyalist Amerika ve yardakçılarına Türkiyenin yaklaşmasını gerektirdi. Diplomatik ilişkilerin iyi olması adına böyle bir olay yaşanmış olabilir.Bağımsızlık tabii ki daha önemli idi.
Bu olaydan Zülfü Livaneli ' nin "Serenad" adlı romanında genişçe bahsediliyor.
Paylaşımınız için teşekkürler üstad.
 

grifit

Aktif Üye
21 Ağu 2011
271
331
Olay tamamen gerçektir.
ama azerbaycan'lı kardeşlerim, bu olayı hiç ağızlarına almazlar.
''mecbur kalmışlardır herhalde'' deyip, geçiştirirler.
Kardeş, kardeşini suçlayamıyor nedense. vicdanı el vermiyor.

Altay1944 ve Ertuğrul üstadlarım gibi bende vicdan azabı ile feryat ettim kaç kere. ben dertlenince onlar daha çok üzüldü. ''sonuçta bugün hepimiz hürüz'' diyorlar.

Bu arada ben bakü'de yaşıyorum. burada çalışıyorum.
Bakü'den selamlar.

imaje, sende doğru söylüyorsun. Irak'ta da müslüman kanını dolaylı yoldan döktük. hatta orda da kendi soydaşımızı sattık. Birisi iktidar hırsıyla, gavur taşeronu olmaya görsün. yılan'ı bile geçiyor zehirlemekte.
 

cobra

Süper Üye
23 Kas 2009
528
1,397
Olaylar gerçekmi değil mi tarihi belgeleri görmeden inanmam (Buradan kastım gerçektende bilgisine inandığım tarihçilerin yazıları benim için önemlidir) sadece bu olay değil diğerleri için de geçerli.

İsmet paşanın eleştirilcek tarafı çoktur ama onu saçma sapan temelsiz iddialarla suçlamakta vicdansızlıktır.Bu olay doğru olsa bile bu kararın hangi koşullarda nasıl verildiği nelerin yaşandığı anlaşılmadan suçu bir kişinin üstüne yıkmak yanlış olur.
 

tumo05

Çeviri & Balonlama
5 Şub 2010
106
136
Ben de suçun bir tek İsmet İnönü'ye yüklenmemesinden yanayım. Kendisi hem büyük bir komutan hem de çok deneyimli bir diplomattı(Mudanya'da ve Lozan'da ki temsilcimiz).
Zaten Stalin o sıralar hem Boğazlarda hem de vatanımızın doğusunda hak iddia ediyordu. Ayrıca Hitler Rusya'ya girdiğin de Alman tarafına 1 milyona yakın Orta Asya- Kafkas Türkü geçmiştir. Bunu da Ruslar hiç unutmamıştır. Çoğunu da savaş sonrası idam etmişlerdir.
Sonraları Amerika'yla yakınlaşma başladı. Rumlar Kıbrıs'ta katliamlara başlayınca harekete geçen Türkiye Johnson Mektubu ile beyninden vurulmuşa döner. Ordu geri döner. İşte tam bundan sonra Amerika'ya güvenemeyeceğini anlayan İsmet İnönü( ki ondan önceki çoğu hareketini Amerika'ya danışarak yapmıştır.) bir anda Sovyetlerle yakınlaşma güder- ki çokta başarılı olur. Amerika bunu pek sallamaz ancak Sovyet nükleer denizaltılarının Akdeniz'e inmesiyle korkuya düşerek Türkiye'yi yeniden kazanmaya çalışır.
- Uzattığım için özür dilerim. Kendimi tutamadım. Bir yanlışım varsada umarım düzeltirsiniz.(- yalnız şimdi bakıyorum da sonlara doğru pembe dizi halini alıyor olay :D )
 

fenerbahce_100

Süper Üye
26 Mar 2009
1,838
988
Cobra kardeşim ben Iğdırlıyım.Boraltan Köprüsü Bugünkü Ermenistanla aramızda sınır olan Aras nehri üzerinde kurulu küçük bir köprüdür.Bizdeki sınırın adı Alican sınır kapısıdır.Kapı adını yanındaki Alican köyünden alır.Bu kapı Iğdır il merkezine 15 km. mesafededir.Hükumetin açmak istediği ve Azerbaycan'ın tepkisini çeken sınır kapısı budur.iade edilerek öldürülen sivil vatandaşların sayısı 187 dir.bu Azeri Türklerinin bazıları hiç olmazsa bizden bir parça anavatanda kalsın diyerek üzerlerindeki elbise ve bazı eşyaların bir kısmını Türk tarafında bırakmışlardır.Bu büyük bir trajedidir.Olayın canlı tanıkları vardır.Burada bir dış politika anlayışı eleştiriliyor.İnönü devrinden sonra da bu anlayış devam etmiştir.Bu büyük bir trajedidir.Bu konuda bir çok yazı yazılmıştır.Amacım sizi inandırmaya çalışmak değil.İnanıp inanmamak sizin insiyatifinizde.Umarım bu ve benzeri trajedileri bir daha asla yaşamayız.
 

fenerbahce_100

Süper Üye
26 Mar 2009
1,838
988
. Ayrıca Hitler Rusya'ya girdiğin de Alman tarafına 1 milyona yakın Orta Asya- Kafkas Türkü geçmiştir. Bunu da Ruslar hiç unutmamıştır.

Bu bilgi yanlıştır.Almanya savaş esiri olan Orta Asya ve Kafkasya Türklerini ölmekle Türkistan Alaylarında Rusyaya karşı savaşmak arasında bir tercihe zorlamıştır.Merhum Yazar Cengiz Dağcı'nın eserlerinde bu konu ayrıntılı olarak işlenir.
 

cobra

Süper Üye
23 Kas 2009
528
1,397
Cobra kardeşim ben Iğdırlıyım.Boraltan Köprüsü Bugünkü Ermenistanla aramızda sınır olan Aras nehri üzerinde kurulu küçük bir köprüdür.Bizdeki sınırın adı Alican sınır kapısıdır.Kapı adını yanındaki Alican köyünden alır.Bu kapı Iğdır il merkezine 15 km. mesafededir.Hükumetin açmak istediği ve Azerbaycan'ın tepkisini çeken sınır kapısı budur.iade edilerek öldürülen sivil vatandaşların sayısı 187 dir.bu Azeri Türklerinin bazıları hiç olmazsa bizden bir parça anavatanda kalsın diyerek üzerlerindeki elbise ve bazı eşyaların bir kısmını Türk tarafında bırakmışlardır.Bu büyük bir trajedidir.Olayın canlı tanıkları vardır.Burada bir dış politika anlayışı eleştiriliyor.İnönü devrinden sonra da bu anlayış devam etmiştir.Bu büyük bir trajedidir.Bu konuda bir çok yazı yazılmıştır.Amacım sizi inandırmaya çalışmak değil.İnanıp inanmamak sizin insiyatifinizde.Umarım bu ve benzeri trajedileri bir daha asla yaşamayız.

Olay doğru olabilir buna birşey demiyorum , ama yazı politikadan çok şahsı acımasızca eleştiriyor , hiçbir şekilde kararın hangi şartlar altında alındığından bahsedilmiyor , eğer karar II. dünya savaşı sırasında alındıysa Sovyetlerle çatışmak Nazilerin yanında yer almak anlamına gelirdi, savaştan sonra ise nasıl bir tehdit altında olduğumuzdan bahsedilmiyor.

Böyle bir trajedinin yaşanması tabiki istenmez ama dönemin koşulları tamamen irdelenmeden türkün türke ihaneti denmesi biraz ağır bir laftır.

Soğuk savaş dönemini anlarım bir blokta olmak mecburiyet gibi birşeydi ama artık geride kaldı biz dışa bağımlılığımızı azaltmaya çalışacağımıza dahada arttırıyoruz , bu yüzdende ülkemizde günümüzde CIA ajanları istediği kişiyi bir uçakta sorguluyabiliyor ve malesef elimizden hiçbirşey gelmiyor çünkü oyumuzu isteyenlerin hepsi zaten emperyalistlere bağlılığını kabullenmiş kişiler.
 

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,724
Hala kimse Iraklıları öldüren savaş uçaklarının Türkiye'den kalkıp kalkmadığına dair bilimsel ya da filimsel bir yanıt vermedi ???

Kimsenin neticesi o hadar sıkı değil anlaşılan !!!

Ne olur ne olmaz de mi?
 

ozaki

Süper Üye
4 Kas 2010
1,577
1,370
Hala kimse Iraklıları öldüren savaş uçaklarının Türkiye'den kalkıp kalkmadığına dair bilimsel ya da filimsel bir yanıt vermedi ???

Kimsenin neticesi o hadar sıkı değil anlaşılan !!!

Ne olur ne olmaz de mi?

Hatice netice ne demek istediğinizi pek anlayamadım ?
teyyare nerden kalktı nereye indi ?
millet uluslar arası sulardan kaldırıyor indiriyor, size yanıt olacaksa ?

obsesif bir kişiliğiniz var sanırsam ?
bir soru sordunuz.. emin olun konuya hakim olan bir çok dostumuz ve yöneticimiz var.. tetikleyici mesaj atmak yerine biraz sabır gösterip yanıt beklemek, yanıt gelmiyorsada konuyu fazla uzatmadan susmak bence OLGUNLUKtur..
 

kartal

Onursal Üye
17 Şub 2011
4,292
4,469
Ben bu konu ile ilgili olarak uzun yıllar önce bir kitap okumuştum ama kimindi hatırlayamıyorum.Aklımda kalan iki satır şöyle idi:
Bizi siz öldürün vermeyin Rus'a
Yakışmaz Türklüğe,sığmaz namusa
Çok duygulanmıştım,şimdi görünce konuyu yine hüzünlendim işte.
 

exodus

Aktif Üye
22 Tem 2010
334
112
Filistin'in Irak'ın savunucusu olacağımıza Çin çivili sopalarla öldürülen binlerce Uygur Türk'ünün savunucusu olalım. Öz be öz Türk yurdunda asimile edilmiş soydaşlarımızın haklarını savunalım. Onlardan da önce kendi ülkemizde açlıktan bebeklerin ölmelerini engelleyelim!
 

tumo05

Çeviri & Balonlama
5 Şub 2010
106
136
Bu bilgi yanlıştır.Almanya savaş esiri olan Orta Asya ve Kafkasya Türklerini ölmekle Türkistan Alaylarında Rusyaya karşı savaşmak arasında bir tercihe zorlamıştır.Merhum Yazar Cengiz Dağcı'nın eserlerinde bu konu ayrıntılı olarak işlenir.
Düzelttiğiniz için sağolun ancak ben de trt'nin çok önceleri yayınladığı bir belgesele göre konuşmuştum. Zaten ben de Türkler güle oynaya Nazi tarafına geçti de demedim. - Gerçi konunun uzmanı değilim o yüzden muallaya kapılanların konuyu araştırması taraftarıyım.
 
Üst