Japon Balıkçıların Hayat Felsefesi

gurselileri

Guest
18 Tem 2010
2,226
2,294
LÜLEBURGAZ
JAPON BALIKÇILARIN HAYAT FELSEFESİ

Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir.


Fakat Japonya sahillerinde bol balık bulmak mümkün olmamaktadır.

Balıkçılar, Japon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler
yaptırıp daha uzaklara açılabilmişlerdir.

Balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur.
Dönüş bir-iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır.

Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir.

Bu problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlardır.

Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi.

Ancak Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyordu.
Ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyorlardı.

Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar.

Balıklar içeride biraz fazla sıkışacaklardı, hatta birbirlerine çarpa çarpa birazda
aptallaşacaklardı, ama yine de canlı kalabileceklerdi.
Japon halkı canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını anlayabiliyorlardı.

Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri hareketli taze balığa göre
lezzeti yine de etkilenmişti.
Balıkçılar nasıl olacakta Japonya'ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi?

Siz olsaydınız ne yapardınız?

Hedeflerinize ulaşır ulaşmaz, mesela mükemmel bir eş buldunuz veya çok başarılı bir firmaya
girdiniz, borçları ödediniz v.s.

Heyecanınız kaybolmaya başlamaz mı? Aşırı çalışmanız gerekmiyorsa rahatlamaz mısınız?

Lotoda büyük ikramiyeyi kazananlar parayı savurmaya başlamaz mı?

Japonların taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir.

1950'lerde L.Ron Hubbart'ın gözlemlediği üzere:
İnsanoğlu ancak hırs iddiası içinde bulunursa anormal çabalar sarf eder.

Ne kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğraşmaktan o kadar zevk alırsınız.

Problem sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adım adım
çözebiliyorsanız bundan da o derece mutluluk duyarsınız,
heyecan duyarsınız ve enerji dolu, canlı, ayakta kalırsınız.

Japonlarda balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular,
ancak içine küçük bir de köpekbalığı attılar.

Bir miktar balık köpekbalığı tarafından yutulmuştu,
ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze kalabilmişlerdi.
*****************************************************************
Buradan da görüleceği üzere sorunlardan kaçmaktansa, onların içine dalıp, boğuşmak ve çözümler üretmek gerekir

Sorunlar çok ve çeşitli olabilir.
Ümitsiz olmayın.
Onları tanıyın, organize edin, kararlı olun, daha çok bilgi ve yardım desteği ile onları amacınız doğrultusunda çözülmeye zorlayın.

Kafanızın içine bir köpekbalığı atın ki, sorunlarınız ve çözümleriniz yenilenip diri kalsınlar; bu da hayatın kendisi oluyor zaten...
 
Son düzenleme:

jagdpanther

Süper Üye
10 Nis 2010
731
996
Akvaryum içindeki köpekbalığı , Ömer Seyfettin'in pireler hikayesini hatırlattı . İcatlar ihtiyaçlardan doğar . Güzel ilham veren bir örnekti . Okuyup geçemedim . Paylaştığınız için teşekkürler .
 
Üst