Yerli çizgiromanları eleştirirken iltimas geçmeli miyiz?

devrimk

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
19 Ağu 2010
328
1,256
60985e1e7096ef8888ac384f36aaa769c2d8d226_1_690x446.jpg


Twitter'da bir oylama yapıyoruz, konu önemli olduğu için buraya da başlık açtım.
Yerli çizgiromanları eleştirirken iltimas geçmeli miyiz?
Sizin düşünceniz nedir?
 

masterphidias

Yeni Üye
19 Ocak 2011
70
86
Seyfettin Efendi'de Örümcek Efendinin olması gayet normaldir yahu... Seyfettin Holmes, pardon Efendi'de Örümcek Efendi olmayacak da kim olacak ki Hulk mı?
 

CortoMaltese

Onursal Üye
8 Ağu 2012
554
2,986
Yerli çizerlere iltimas geçmenin olumlu tarafı şu; heveslerini kırmamak, üretmeye devam etmelerini sağlamak. Olumsuz tarafı şu; aidiyet hoşgörüsüne sığınan çizerin nasıl olsa eleştirilmiyorum mantığıyla, kendini geliştirmemesi, savsaklama işler üretmesi.
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,278
Benim kişisel fikirlerim şöyle ;
1-Acımasız sanat eleştirisi haliyle olmamalı yoksa yaşama şansı tanımazsınız.Ferri gibi bir ustanın bile ilk çizimleri amatörlük kokar.Ancak en verimli olduğu dönemde anatomi hatası sıfıra yakındır.Arka plan çizimleri kare kare incelense bile mükemmeldir.
2-Önemli bir sanat dalında emek sarf eden sanatçılara yaklaşım torpil , iltimas bağlamında değil şans tanıma anlamında olmalıdır.Bir çizerin bana göre anatomi, arka plan, tonlama konusunda uzmanlaşması en az 3 yıl bu anlamda eleştirileri dünyada ki en büyük ustalar baz alınarak yapmak sağlıklı olmaz.Büyük ustaların kendi stillerini bulmalarını beklemek gerekir.Güzel çizmenin yetmediği açık aynı zaman da John Buscema veya Alcala kadar güzel çizen mutlaka var ancak tarzı yok.Gölgelemelerde hatalar oluyor.
Yerli çizerleri önce eleştirelim
1-Yerli çizerlerde çok fazla anatomi hatası var.Anatomi bilgisinin iyi olmadığını düşünüyorum.Bazan proporsiyonlarda bile hatalar açıkça farkediliyor.
2-Çok fazla esinlenme okuyucuda güven sorunu oluşturuyor.
3-Bazı çizerlerin temel sanat eğitimide almasına rağmen nedense tonlama ve renk uyumuna çok dikkat etmediklerini görüyoruz.
4-Genelde arka plan çizimleri iyi değil.
5-Tasarlanan karekterlerin duygu yansıması yeterli değil donuk ifadeler okuyucuda yeterli izlenim yaratmıyor.
6-Alan araştırmasının yeterli olmadığı kanısındayım.Mister No çizimleri yapılmadan Brezilya ya Bonelli tarafından gidildiği Amazonun farklı açılardan çekimlerinin yapıldığı malumumuz şimdi her konuda çok fazla resim var bu nedenle daha şanslı olmalarına rağmen bu çizgilere yansımıyor.
Bunlar kişisel düşüncem eleştiri bile sayılmaz aslında.Şimdi de diğer yönden bakalım ;
1-Yerli çizerler zor şartlarda henüz yayınevi bile yok.Bu anlamda karakalem , çinileme , renklendirme işini aynı sanatçının yapması çok zaman alan bir iş zamanları kalmıyor.
2-Şahap Ayhan , Abdullah Turhan , Ömer Muz , Suat Yalaz gibi ustalarda bir stil var bu çok iyi.
3-Son dönem çizerler genelde temel sanat eğitimi almış durumda bu iyi çıta yükselir.
4-Çok başarılı ve titiz çalışmalar umut verici dünya çapında sanatçılar yakında görülmeye başlanır.
5-Sayı giderek artıyor bu durumda bizi mutlu ediyor.

Sonuç : Haklı yerinde eleştiriler gerekir sektör haline gelmesi açısından ama büyük ustalarla mukayese zarar verir.Şans tanımalı zamanla çizgiler oturur.Yetenek işlenmesi gereken bir şeydir.İltimas torpi zaten sanatta olmaz hissiyat kabul etmez.Makul eleştiriler yerinde olur.Bütün sanatçılar açısından.Saygılarımla.
 
12 Şub 2010
15,006
543,641
abolardis dostun katıldığım mükemmel yorumuna ekleyecek pek bir şey bulamıyorum.
Teşekkür ederim.
 

İskenderunlu

Onursal Üye
29 Tem 2012
5,347
12,823
iskenderun-Hatay
Bence iltimas geçmemeli beğenip beğenmediğimizi açıkça söylemeliyiz. Ama beğenmediğimizi ifade ederken 'kötü, berbat, bir şeye yaramaz, rezalet' gibi rencide edici ifadelerden sakınmalıyız..
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,727
Kdz. Ereğli
Sevgili arkadaşlar... Yarım yüzyıla yaklaşan bir okuma serüveni ve yirmi yıllık bir basın kariyerinin ardından, eleştirilerin yapıcı ve yıkıcısı olmadığını öğrendim. Eleştiri sadece gerçekçi, kanıtlanabilir, somut temeller üzerinde yapılırsa eleştiridir. Bunun da yapıcısı, yıkıcısı olmaz.

Eğer yazar-çizer, sürdürülebilir bir seviyede iş üretemediyse ona gereksiz bir güven verip zaman harcamaya da, onunla polemiğe kapışmaya da gerek yok. Fakat bu seviye tuttuysa, aksayan konular üzerinde çalışması için fırsat sağlamak yerinde olabilir. Bu da aksayanları doğruca söylemekle mümkün olabilir. Eğer sırf ben aksayan yönleri yüzüne vurdum diye çalışmayı bırakacaksa o da bırakabilir bence. Her türden eleştiriyi kendisine sağlanan bir geliştirme çabası olarak algılıyorsa, yazar zaten bunlardan gereken yararı sağlayacaktır.

Yine de dikkat etmek gereken bazı şeyler var. Mesela kuş gribini gündeme getirenler büyükbaş hayvan üreticileri, deli dana hastalığı veya şap hastalığı şayiasını yayanlar kanatlı hayvan üreticileri olabilir. Bunu başka nasıl ifade ederim bilemiyorum. Demek istediğim eleştirilerin de eleştirilebileceği...

Burada eleştirilenin de unutmaması gereken bir şey var. En ağır eşek şakaları en sevilen kişilere yapılır. Yani birisi sizi doğru--kabul edilebilir sanatsal, bilimsel, gerçekliğe dayanan-- verilerle eleştiriyorsa, o sizin düşmanınız değil, dostunuzdur. Sadece dost acı söyler, o yüzden canınız yanıyordur.

Son bir not olarak şunu da ifade etmeme izin verin. Eleştirmek kabalık etmek değildir. En sert eleştiriler bile güzel Türkçemizin Lisan-ı Münasip dediği üslupla yapılabilir.

Hepinize selamlar...
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,538
28,575
İzmir
Sevgili Devrim, Twitter'daki oylamaya katıldım.

Bana göre yerli-yabancı farkı gözetmeden her yazar, çizer, çizgi roman eleştirilmeli. Kişi çoğu zaman kendi yaptığında kusur bulamaz. Kişinin kusurları (yapıcı eleştiri ile yoksa diğer türlüsü acımasızlıktır.) gösterildiğinde bir sonraki çalışmasında daha dikkatli olup daha iyisini yapacaktır. Hem eleştiren hem de eleştirilen aynı anlayışta olursa gün geçtikçe ortaya sanat eseri düzeyinde işler çıkar. Herkes eleştirilebilir. Dünya çapında meşhur yazar-çizerlerin bile ilk çalışmaları yeterince iyi değildir. Bir kaliteye erişmek için yıllar süren emek lazım.

Yerli çizgi romanlara gelirsek. Ülkemizde zaten mevcutta yerli çizgi roman sayısı çok az. Benim gibi bir çok çizgi roman okuru yerli yayınları destek olmak adına satın alıyor. Ama sadece destek olmak için alınan çizgi romanlar eser sahibinin başarısını göstermez. Eser sahibi her çalışmasında bir öncekini geçmeye çalışmalı, bir standart, bir tarz tutturup bunu muhafaza etmelidir. Böylece ismi marka olup çıkarttığı yayınlar merakla beklenmelidir.

Ayrıca abolardis dostumuzun dediklerine katılmakla birlikte bir ilave de ben yapayım. Yerli yayınların bir çoğunda hikaye, çizim çok iyi olsa bile boyama-renklendirme kötü oluyor. Bu sorun sanırım bütün yazı - çizim aşamalarının bir kişinin elinden çıkmasından kaynaklanıyor. Tek düze renklendirme çizimi kötü gösteriyor.

Twitter'da da dediğiniz gibi No Pain No Gain.
 

devrimk

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
19 Ağu 2010
328
1,256
Çizgi roman olsa iltimas geçebilirim, ama çizgiroman olunca iltimas geçmem mevzubahis bile olamaz...
Savok editörün öneminden bahsediyor. Aynı fikirdeyim o yüzden basılı eserlerde işi ediyöre teslim ediyorum. Sosyal medyada böyle hatalar yapıyorum.
 

uzung

Yönetici
Yönetici
14 Ağu 2009
3,396
26,011
İstanbul
Eleştiride iltimas değil de biraz insaf olmasında yarar var diye düşünüyorum.
Bu kadar yıldır hala sektör olamamış, bir avuç sanatçının gayretleri ile her aşamasını kendi yaparak
bir yerlere getirmeye çalıştıkları çizgiroman, biraz sabrı ve hoşgörüyü hak ediyor bence.
 

prestij16

Süper Üye
9 Ağu 2010
2,585
3,387
yerli ç.roman tarihimizi ve bizi yansıtmalı
hafif abartı olur ve olmalıdırda aksi takdirde belgesel olur
ama mutlaka bşizi yansıtmalı özenti olmamalı
 

devrimk

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
19 Ağu 2010
328
1,256
yerli ç.roman tarihimizi ve bizi yansıtmalı
hafif abartı olur ve olmalıdırda aksi takdirde belgesel olur
ama mutlaka bşizi yansıtmalı özenti olmamalı
Mesela böyle bir bakış açısıyla Nikopol üçlemesi, Attack of Titan, Tex, Batman ve çizgi roman olarak okuduğumuz %90 eser yapılmamalıydı.
 

masterphidias

Yeni Üye
19 Ocak 2011
70
86
Arkadaşlar bununla ilgili olarak forumda Türk çizgi roman okurunun nasıl Türk yapımı çizgi romanlar okumak istediğine dair bir anket, bir konu vb niteliklerin konuşulup ortaya konduğu bir başlık mevcut mudur acaba? Bilen varsa ve link verirse çok memnun olurum, tşk.
 

Tarantula

Onursal Üye
9 Ağu 2010
663
2,941
Sektörün benim gözlemimce en büyük sıkıntısı profesyonel çizgi roman eleştirmenlerinin olmaması. Haliyle çizerler, yazarlar eleştiri denildiğinde ya bu konunun uzmanlarını (meslektaşlarını) ya da okuru kastediyor. Okurun eleştirileri önemli ve evet ben de yerlilere iltimas geçilmemesi taraftarıyım.

Okur tümüyle konuya hakim değildir, sınırlı ve yanlış / kırıcı eleştiri getirmesi doğaldır ve risktir sanatçı için.

Meslektaşlar ise olaya sadce kendi gözlem ve yorumlarıyla katılırlar, e bir de rekabet işin içine girince de güvensizlik ortaya çıkıyor. Kısır çekişmeler de cabası. Tabi bir de sektör küçük olunca aman arkadaşı kırmayalım, ya benim yanımda yetişti fazla üzerine gitmeyelim gibi yaklaşımlar olabilir.

İşte burda bu işi meslek edinen eleştirmenlerin devreye girmesi gerekir.

Uzman eleştirmen yokluğunun halledilmesi gerekiyor. Profesyonel Eleştiri ciddi bir iş ve bunu meslek edinen insanlar var. Ha derseniz ki sektör çok küçük o yüzden eleştirmen çıkmıyor, anlarım :)
 
Üst