bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,310
49,916
NeverLand
ARJANTİN


Yüzyılın başında Frederic Burr Opper'ın Happy Hooligan'ından esinlenilen Viruta y Chicharron gibi bazı çizgiroman bantları Arjantin'in büyük günlük gazetelerinde boy göstermeye başlamıştır. Ancak 1912 yılında Manuel Redondo, yarı polisiye bir öyküyü Tit-Bits adlı derginin yıllığında yayınlamayı başardığında gerçek anlamda bir çizgiroman akımına sebebiyet vermiştir. Yine de uzun yıllar boyunca ABD çizgiromanlarından faydalanan Arjantin basınının görsel kanadı, 1916 yılında Arturo Lanteri'nin El Negro Raul başlığıyla bir aşama daha kaydetmiştir. Onu sportif bir seri olan Jimmy y Pyplio izlemiştir.

Dante Quinterno'nun 1931 yılında yaratığı macera çizgiromanı Patoruzu, popüler Arjantin çizgiroman sanatının gerçek anlamda doğumunun simgesi haline gelmiştir. Bu tarihten sonra bilhassa macera konusunu içeren başlıkların sayısı çoğalmış ve Cesare Solini ile Antonio Canale tarafından 1946'da yaratılan Amok, Mario Faustinelli ile Hugo Pratt imzalı Asso di Picche dergisi, Gian Giacomo Dalmasso ile Enzo Magni patentli ve 1948 tarihli Pantera Bionda ve Andrea Lavezzolo ile Edgardo Dell'Acqua'nın Gim Toro'su gibi başlıklar bu Güney Amerika ülkesinin dokuzuncu sanat tarihinin ilk önemli kilometre taşları olmuşlardır. 1957 yılında Hector G.Oesterheld'in kaliteli senaryolarını çizgiroman karelerine aktarmaya başlayan Hugo Pratt, Sergeant Kirk ve Ernie Pike; Alberta Breccia ise Sherlock Time ve Mort Cinder başlıklarında harikalar yaratmışlardır. Bu arada dell'Eternauta adlı dergide çeşitli öyküler çizen Francisco Solano Lopez de yine bu dönemde ismini duyuran önemli çizgiromancılardan olmuştur. Bu arada Quino'nun kız çocuğu kahramanı Mafalda'da mizahi bantlarıyla günlük tempoda okuyucuya ulaşmaya başlamıştır. Bu parlak çıkışların ardından pek çok Arjantinli çizer, yurtdışından gelen iş tekliflerini değerlendirmiştir. Bunlar İtalya'da L'Eternauta, Lanciostory, Comic Art, Scorpio; Fransa'da Pilote, Charlie Mensuel; İspanya'da da Comix Internacional gibi popüler Avrupa çizgiroman dergilerinde öyküler hazırlamışlardır.

1970'lerden itibaren Guillermo Mordillo, Horacio Altuna, Jose Munoz, Carlos Sampayo, Ricardo Barreiro, Gustave Trigo gibi önemli çizerler üreten ve onların çalışmalarını ülke sınırları dışına yeniden taşımayı beceren Arjantin çizgiromancılığı bu çizerler sayesinde kendisine dünya çapında bir ekol yaratmıştır.
 

Hones

Guest
11 Nis 2009
3,044
10,053
Karikatürist Quino ve 50 yıllık karakteri Mafalda

34y4epe.jpg


Arjantin’de 1932 yılında dünyaya gelen karikatürist Joaquin Salvador Lavado, kariyeri süresince birçok ilki başardı. Quino adıyla ünlenen sanatçı İspanya’nın Nobeli olarak bilinen Asturias Prensliği ödülünü almaya hak kazanan ilk karikatürist oldu. Sanatçı dünya genelinde ünlenen küçük kız Mafalda’yı da ortaya çıkardı. Glokom göz rahatsızlığı sanatçının çizimlerine devam etmesine engel oldu. Ancak Mafalda’nın erken dönem çarpıcı basitliği değerini hiç kaybetmedi.

Francisco Fuentes, euronews:
Hoş geldiniz. Bize katıldığınız için teşekkürler

Karikatürist Quino:
Ben teşekkür ederim

euronews:
Asturias Prensliği İletişim ve Beşeri Bilimler Ödülü’nün sizin için önemi ne? Düşüncelerinizi aktarır mısınız?

Karikatürist Quino:
Çok mutluyum, çünkü bu ödüle her zaman büyük saygı duydum. Bu ödül, her zaman işini seven ve iyi yapan saygı duyduğum insanlara verildi.

euronews:
Bu ödülü alan ilk karikatürist siz oldunuz.

Karikatürist Quino:
Umarım ben son olmam.

euronews:
Profesyonel karikatürün dünya genelinde yeterince tanındığını düşünüyor musunuz?

Karikatürist Quino:
Sanırım evet. Umberto Eco’dan beri sanat bir kategoriye dönüştü. Bizim için çok gelişti.

euronews:
Karikatürün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Karikatürist Quino:
Teknolojik bir dönüşüm sürecindeyiz ve bunun nasıl biteceğini bilmiyoruz. Bu elektronik kitap gibi. İlk başta kağıdın sonu olduğunun sinyali düşüncesi korkuya neden oldu. Fakat bu henüz olmadı. Bu nedenle geleceği tahmin etmek zor.

euronews:
Bugün eserlerinizde iPad, tablets ve twitter gibi yeniliklere yer verir miydiniz?

Karikatürist Quino:
Bu teknoloji sürecinin başlangıcında, İngilizce olan bu terimleri ve yenilikleri çizerek kendimi şaşırtmaya başladım. İnsanlar bunları gerçekten ne söylemek istediklerini bilmeden kullandı. Teknolojinin insani ilişkileri değiştirdiğini de düşünüyorum. İnsanlar şimdiden çok değişti, ancak oldukça garip yönde. İnsanlar konuştukları, ancak arkadaş olmadıkları binlerce insanla iletişime geçti. Bu tuhaf bir durum.

euronews:
Birazda burada olma sebebimiz küçük Mafalda’dan bahsedelim. Karakter 50 yaşına girdi ve sergisi de dünya turuna çıktı. Sizin hikayeniz ve düşünceleriniz çok önemli. Mafalda’yı çizmeye başladığınızda bunları hayal etmiş miydiniz?

Karikatürist Quino:
Hayır. Hiçbir şey beklemiyordum. Bu karakteri olduğu gibi küçük düşüncelerle yayınlamaya başladım. Yayınlamadan önce yeterince çalışmadım. Fakat bir noktada devamlılık sorunsalı üzerinde düşündüm. Bu nedenle Mafalda’nın bazılarının cevaplarını bildiği soruları ebeveynlerine sormasının iyi bir fikir olacağı aklıma geldi. Savaşlar neden var? Dünya neden mahvoluyor? Bu soruların cevaplarını kimse bilmiyor. Ama böylece insanları Mafalda’dan daha derine gitmeye iteceğimi düşündüm.

euronews:
Mafalda karakterine neden zaman işlemiyor? Yüzünde bir tek kırışıklık bile yok. Bu kadar sene ölümsüzlüğe ulaşmak için mi yaşadı.

Karikatürist Quino:
Hayır. Bence insanlar benim eserlerimde yeni teknolojinin yeri olmadığını fark ettiklerinde, ki ben tamamen bilgisizim bu konuda işte o gün insanlar resimlerdeki karakterin bizim zamanımıza ait olmadığını görecekler. Ve o anda eser tüm değerini yitirecek.

euronews:
Mafalda’nın hala gündemde olduğunu görünce, sanki son 50 senede dünya çok az değişmiş gibi görünüyor değil mi?

Karikatürist Quino:
Çok az. Bu durum insan davranışlarının ne kadar az geliştiğini gösteriyor. Bu, teknoloji haricinde, diğer tüm alanlarda aynı hataları yapmaya devam ettiğimiz anlamına geliyor.

euronews: Dünya neden hep kötüye gidiyor?

Karikatürist Quino:
Galiba ekonomik çıkarların ideolojik ve siyasi yararların önüne geçtiği için bu durumdayız. Bugün insanların bir ideolojisi yok, halbuki bizim zamanımızda görülmemiş bir şeydi. 68 neslinin ağzından düşmeyen sloganı güç hayaliydi. O kadar güzeldi ki. Şimdi ise bunlardan eser kalmadı.

euronews:
Mafalda karakterinden akılda kalan sahnelerden biri de çorbayı sevmemesiydi. Mafalda’nın çorba hikayesini Arjantin diktatörlüğünü anlatmak için metafor olarak kullandığınızı gördüm. Sizi ve ailenizi, İtalya’ya iten sürgün günlerini nasıl yaşadınız?

Karikatürist Quino:
Bütün diğer vatandaşlar gibi yaşadık. Çok kötüydü. Endişeyle ülkenizi terk etmek zorunda kalmanız, arkadaşlarınızla, yakınlarınız ve sevdiklerinizle irtibatı kesmeniz kötü bir durum. Bugün ise dünya göçmenlerler dolu. Dolayısıyla bunun ne anlama geldiğini anlatmak biraz manasız.

euronews:
Latin Amerika’daki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karikatürist Quino:
O sahnelere tanık oldum ama ne olduğunu anlamış değilim. Son 5 yılda daha sakin bir şekilde olayları takip edebiliyordum. Bugün ise neler olacağını merakla bekliyorum.

euronews: Peki ya Avrupa’da?

Karikatürist Quino:
Avrupa da beni en az Latin Amerika kadar ilgilendiriyor.

euronews:
Madrid ve Buenos Aires arasında, iki farklı ülkede yaşıyorsunuz. Bu da sizi ayrıcalıklı bir gözlemci yapıyor.

Karikatürist Quino:
Avrupa, Latin Amerika’da kültürel anlamda bir model teşkil ediyordu. Ama şu an için Avrupa Birliği’nin nasıl toparlanacağı, veya bir parçalanmaya mı gideceği henüz bilinmiyor. Bağımsızlık arayan insanlar var. Kötü bir durum bu. Ülkeler değil, bölgeler. Belirsizlik dönemlerinde parçalanmanın aksine tek yumruk olunması gerektiğine inanıyorum.

euronews:
Mafalda’nın çorba hikayesine geri dönelim. Bugün Mafalda’nın veya bütün kötülüklerin çorbası ne olur?

Karikatürist Quino:
Bugün Mafalda’nın çorbası, Avrupa’nın nasıl içinden çıkacağını bilemediği terörist grupları diyebiliriz. Avrupa diğer kültürleri yakından tanımak için hiç bir zaman çaba sarf etmedi. Dolayısıyla probleme nasıl karşılık vereceğini ve nasıl bir çözüm sunabileceğini bilmiyor.

euronews:
Dünyayı nasıl görüyorsunuz?

Karikatürist Quino:
Bakıyorum. Çizgi romanlara farklı fikirler bulabilmek için sıkça İncil’i okuyorum. İnançlı biri değilim aslında, ama inanan bir insanın gözüyle okumaya çalışıyorum. Ülkeler son yüzyılda aynı hataları tekrarlamakla kalmadı, insanlık aynı zamanda şimdiye kadar yaptığı iyi şeyleri de yıprattı.

euronews:
Siz neye inanıyorsunuz?

Karikatürist Quino:
Ben insan zihnine inanıyorum. Nazi veya faşist dönemler gibi insanlığın gerilediği dönemler oluyor. Fakat insanlık sonrasında kendi eliyle her şeyi batırsa da iyi şeyler de yapmıyor değil.



 
Üst