İtalyan bayan çizer Grazia Nidasio tarafından 1976’da yaratılan Stefi, Milliyet Çocuk Dergisi’nde Cimcime adını alarak, çizgi roman tarihimizin unutulmazları arasına girmiştir. 8 yaşında bir kız çocuğunun gündelik hayatına ilişkin olayların ele alındığı dizi, küçük hikayelerden oluşmaktadır. Tuttuğu günlükten bir pasajla başlar hikayeleri ve çoğunluğu okulla evde geçer.
Hikayelerin konusu ne olursa olsun, sonu hep mutlu biter Çünkü Cimcime, hayal dünyası alabildiğine geniş, hayata hep mutlu bakmasını bilen bir çocuktur. Yaşadığı çevreyi, ailesini, arkadaşlarını, okulunu, gezip gördüğü yerleri, bir çocuğun penceresinden anlatır Cimcime. Bu pencereden görünen manzarada, umutsuzluğa ve kötülere yer yoktur. O’nun dünyasında, kendi deyimiyle, “yağmurdan sonra güneş açar.” Cimcime’nin hayatında her şey yerli yerindedir. Annesi, babası, ablası, abisi, okulu arkadaşları ve hatta köpeği vardır Lunaparka gider, tatile çıkar.
Cimcime her ne kadar çocuk olsa da, onun anlattıkları yetişkinlere yöneliktir biraz.Büyüklerin dünyasına yaptığı göndermeler, çocukların hayal dünyalarının anlaşılması, yaramazlıklar da dahil tüm yaptıklarının anlayışla karşılanılması yönünde, yetişkinlerin alması gereken dersleri içermektedir. Anne-babalar, geleceğin toplumunu oluşturacak bireylerin huzurlu ve mutlu bir çocukluk dönemine ihtiyaçları olduğunu daha iyi anlayabilir. Cimcime sayesinde Kurgu, bu yönde zorlamaktadır yetişkin okuyucuyu ve Cimcime, yaptığı tespit ve yorumlarla bu durumu destekler.
Milliyet Çocuk dergisi, Cimcime’deki karakterlerin isimlerini de değiştirerek sunmuştur diziyi. Köpeğin adı Kuçu’dur, komşu kadın Ayşe teyze olmuştur. Kimi zaman nenesiyle sohbet eder, kimi zaman ablasını taklit etmeye çalışır. Arkadaşları, çokbilmiş geçinen Gözlüklü ve safça bir kız olan Mıymıy’dır. Babası gazetesini okuyan tipik bir erkek, annesi titiz bir ev hanımıdır. Güzelliğine meraklı bir ablası, sportmen bir abisi vardır. Bir apartman dairesinde otururlar ve komşuları ile ilişkileri iyidir. Kırmızı elbisesi ve tulumu kendisiyle özdeşleşmiş kıyafetleridir.
*oklitus tarafından hazırlanmıştır.
Hikayelerin konusu ne olursa olsun, sonu hep mutlu biter Çünkü Cimcime, hayal dünyası alabildiğine geniş, hayata hep mutlu bakmasını bilen bir çocuktur. Yaşadığı çevreyi, ailesini, arkadaşlarını, okulunu, gezip gördüğü yerleri, bir çocuğun penceresinden anlatır Cimcime. Bu pencereden görünen manzarada, umutsuzluğa ve kötülere yer yoktur. O’nun dünyasında, kendi deyimiyle, “yağmurdan sonra güneş açar.” Cimcime’nin hayatında her şey yerli yerindedir. Annesi, babası, ablası, abisi, okulu arkadaşları ve hatta köpeği vardır Lunaparka gider, tatile çıkar.
Cimcime her ne kadar çocuk olsa da, onun anlattıkları yetişkinlere yöneliktir biraz.Büyüklerin dünyasına yaptığı göndermeler, çocukların hayal dünyalarının anlaşılması, yaramazlıklar da dahil tüm yaptıklarının anlayışla karşılanılması yönünde, yetişkinlerin alması gereken dersleri içermektedir. Anne-babalar, geleceğin toplumunu oluşturacak bireylerin huzurlu ve mutlu bir çocukluk dönemine ihtiyaçları olduğunu daha iyi anlayabilir. Cimcime sayesinde Kurgu, bu yönde zorlamaktadır yetişkin okuyucuyu ve Cimcime, yaptığı tespit ve yorumlarla bu durumu destekler.
Milliyet Çocuk dergisi, Cimcime’deki karakterlerin isimlerini de değiştirerek sunmuştur diziyi. Köpeğin adı Kuçu’dur, komşu kadın Ayşe teyze olmuştur. Kimi zaman nenesiyle sohbet eder, kimi zaman ablasını taklit etmeye çalışır. Arkadaşları, çokbilmiş geçinen Gözlüklü ve safça bir kız olan Mıymıy’dır. Babası gazetesini okuyan tipik bir erkek, annesi titiz bir ev hanımıdır. Güzelliğine meraklı bir ablası, sportmen bir abisi vardır. Bir apartman dairesinde otururlar ve komşuları ile ilişkileri iyidir. Kırmızı elbisesi ve tulumu kendisiyle özdeşleşmiş kıyafetleridir.
*oklitus tarafından hazırlanmıştır.
Son düzenleme:
Her macerasını soluksuz okurdum, insana pozitif enerji veren bir yönü vardı onun..