Superman'in ölümü ve dönüşü (Çizgiromanda Ölümün ölümü)

cobra

Süper Üye
23 Kas 2009
528
1,397
Günümüzde Çizgi roman karakterlerinin sıkça ölüm haberleri gelir, bazen karakterlerin ölümünü dirilişini takip etmek başlı başına bir işkence haline gelir. Ayrıca karakteri öldürmek ayrı bir yaratıcılık, diriltmek ise apayrı bir yaratıcılık gerektirir. Malesef bu öldürme ve diriltme olayları iyice arttığından artık yaratıcılık gittikçe azalmaya başladı.O kadar saçma diriltme hikayeleri çıktı ki artık okuyucular arasında alay konusu haline geldi. Peki bu trend nasıl başladı hiç merak ettiniz mi ? Şimdi bu trendin başlangıçına bir göz atalım.

Bu trendi başlatan karakter süper kahraman çağını açan Superman'den başkası değildir. Öncü kahramanlardan biri olan Superman ölümü ve dirilişiyle çizgi romanda birçok şeyin değişmesine yol açmıştır.Şimdi bu hikayeyi inceleyelim.

Doksanlar çizgi romanlar için pekte iyi anılan yıllar sayılmaz , hikaye kalitesinin düştüğü tuhaf trendlerin başladığı yıllar olarak anılır. Superman yayınları doksanların başında oldukça etkilenmiş serilerden biridir. DC simge karakterinin bu önlenemez düşüşüne bir son vermek için fikirler üzerine fikirler geliştirir . Bu büyük beyin fırtınasının sonunda tek bir çıkar yol bulunur, karakteri öldürmek. Peki Superman nasıl ölecektir ? Neredeyse sınırsız güce sahip bir karakteri şimdiye kadar öldürebilecek bir düşman yoktu ortada , bunun üzerine yeni bir karakter tanıtılmaya karar verilir. Bu karakter Doomsday'dir.

Doomsdayannual1995.jpg

Doomsday karakteri özel olarak bu hikaye için yaratılmıştır ve kökeni hakkında hiçbir açıklama yapılmamıştır. Hikaye onun bir duvarı yumrukladığını dönemin Superman sayılarının sonunda görmemizle başlar.

doom.JPG

Bu gerçektende harika bir sahne , bu şey hakkında hiçbir fikrimiz yok fakat anlatım balonunda Doomsday'in durdurulamaz şeklinde gelişini yazması ve duvarı parçalayıp çıkması onun oldukça tehlikeli bir düşman olduğunu gösteriyor. Doomsday hapsolduğu yerden çıkmayı başardıktan sonra önüne çıkanı yok etmeye başlar. Onu önce o dönem ki Justice League üyeleri fark eder. Justice League'in o dönemki kadrosu biraz daha zayıf üyelerden oluşsada yinede çokta zayıf bir kadro değildir: Booster Gold, Blue Beetle, Guy Gardner (Sinestro'nun yüzüğünü çaldığı dönemi), Fire, Bloodwyne (aslında Martian Manhunter , niye bu şekilde olduğunun ayrıntısını bende bilmiyorum), Ice ve Maxima. Doomsday tek kolu arkasına bağlı olsada hepsini yenmeyi başarır. Superman alarm üzerine dağılmış arkadaşlarını bulur ve toparlanıp Doomsday'in karşısına çıkarlar.

doom2.JPG

Fakat Doomsday'in gücü Superman'i bile şaşırtır, Superman tek başına yetersiz kalacağını düşünüp hep birlikte ekip tüm silahlarıyla Doomsday'e saldırırlar ama bu Doomsday'e zarar vermek şöyle dursun , yaratığın bağlı kolunuda serbest bırakır. Kolu serbest kalan Doomsday saldırıp bütün Justice League'i dağıtır.

doom3.JPG


Sadece Superman'in bilinci açık kalmıştır, arkadaşlarının güvenliğini sağlayan Superman kaçıp yıkıma devam eden Doomsday'in peşine düşer. Hikayede bazı tuhaf şeylerde yok değildir , mesela bunlardan birinde Doomsday bir süpermarketi yıkarken bir televizyonda şu abartılı Amerikan güreşleri reklamı görür. Reklamda güreşçi herkese meydan okuyup Metropolis'e beklediğini söyler, bunun üzerine yoluna devam eden Doomsday Metropolis tabelasını görünce anında yönünü oraya çevirir. Superman daha fazlasına müsade etmeyeceğini belirtip koruyucusu olduğu şehirde son direnişini yapar. Amansız bir dövüşten sonra iki rakipte yereserilir.

doomsday.JPG

İşte Superman'in ölümü hikayesi bu şekilde sonuçlanır. Buraya kadar olan kısmı yorumlarsam , okunuş oldukça zevkli, hareketli dövüş sahneleri ve aksiyonun bolluğu heyecan veriyor fakat bazı mantık hatalarıda yok değil. En büyük eleştirilerden bir Superman'in hiç aklını kullarak savaşmayıp , sadece amaçsızca yumruklaşma yarışına girmesi pekte Superman'in yapacağı bir hareket olarak görülmüyor , buna bende hak veriyorum ama dövüş heyecanından zevk aldığımdan bu eleştiriyi göz ardı ediyorum. Olayın yankısına gelirsek , Superman'in ölümü büyük bir gürültü koparır, hikayenin son sayısı üzerinde kanlı bir Superman arması olan siyah renkteki polybag denilen plastik poşetlerde satışa sunulur , bu poşetin içinde ayrıca siyah bir bandajda vardır.

Death_of_Superman_polybag.jpg



Olay medyada geniş bir yer bulur , sonuçta Superman Amerika'nın ikonlarından biriydi ve ilk süper kahramanın ölmesi bir çok kişinin dikkatini çekmişti. Hikaye amacına ulaşıp oldukça yüksek satış rakamlarına ulaşır , bunda büyük etken Superman'in bir daha dönmesinin olası olmadığını düşünenler bu final sayısına büyük rağbet göstermişti çizgiroman okuru olsun olmasın (ve fena halde yanılacaklardı :D ) .
Sonrasında çizgiromanda "arkadaş için cenaze" hikayesi başlar. Superman'in cenaze merasimine DC'nin tüm kahramanları katılır ve büyük bir kortej oluştururlar.

week5-1993-supesmos-20-06-07.jpg


Superman'in cenazesi yapılıp bitmiştir peki şimdi ne olacaktır yer aldığı dört fark yayın kapatılacak mıdır ? Tabiki hayır, ve tartışmalı Superman'lerin hükmü hikayesi başlar. Kısa zaman zarfında dört tane yeni Superman adayı ortaya çıkar.

reignsuperman01-500x184.gif


Bunlardan birincisi Steel, siyahi bir inşaat işçisi . Eski bir silah tasarımcısı olduğunu öğrendiğimiz John Henry Irons şehirdeki Superman'in yokluğundan dolan boşluğu görünce kendisine zırh yapıp Superman'in mirasının yok olmadığını kanıtlamaya çalışır. Çok geçmeden şehirde kaos yaratmaya çalışanların kendi tasarladığı silahları kullandığını keşfeder ve bu olayın peşine düşer. Tip olarak Superman ile alakası olmadığından geri dönen Superman olduğuna inanan yoktur , zaten onun ruhunu yaşatmaya devam etmektir amacı.

İkincisi ise Superman'in güçlerine sahip genç bir çocuk , kendisine Superboy denmesinden hoşlanmayan bu delikanlı daha çok gösteriş meraklısı ve şov yapma derdinde , iddiasına göre Superman'in klonu.

Üçüncü karakter Superman'e fazlasıyla benzeyen yüzünü kaplayan bir gözlükle dolaşan bir aday. Fazlasıyla Superman'e benzesede yakaladığı suçluları infaz etmesi kendisine kripton'un son evladı diyen bu karakter üzerinde fazlasıyla soru işareti oluşturuyor.

Dördüncü ve son aday ise yarı makine yarı Superman görünümünde, testlerde et kısımları Kripton genleri içeriyor ayrıca eski Superman'in bildiği bazı anılara sahip ama hafıza kaybı yaşamış gibi görünüyor. Cyborg Superman, eski Superman kadar güçlü ve Amerikan başkanını bir terörist saldırıdan kurtarıp güven kazanıyor.

Kim gerçek Superman tartışmaları sürerken uzaydan gelen devasa bir gemi Green Lantern'in şehri Coast City semalarına yanaşır . Green Lantern Hal Jordan uzayda olduğundan alarm verilir. Çağrıya Kripton'un son evladı ve Cyborg yetişip Coast City'e ulaşır , ikilinin karşılaşması iyi olmaz Cyborg bunun sorumlusunun karşısındaki sahtekar olduğunu alıcılara bildirip , Kripton'un son evladını ölümcül şekilde yaralar. Devasa uzay gemisi ise şehri bombardımana tutup 7 milyon insanı katleder. Cyborg kılını bile kıpırdatmaz aksine rahatça gemiye yanaşır ve açılan kapısından içeri girer , geminin sahibi Superman'in düşmanlarından Mongul'dan başkası değildir , daha ilginci ise Cyborg yanına geldiğinde önünde eğilip elini öper.

cysupmon.JPG

Bundan sonra Cyborg planının ikinci aşamasını uygular, Superboy'u kandırıp gemiye hapseder , sonra tüm Justice League üyelerini kandırıp yanlış bilgilerle uzaya gemiyi takibe gönderir. Metropolis'e saldırı hazırlıklarındayken Superboy kurtulmayı başarıp Metroplise geri döner. Bu arada Cyborg'un gerçek hikayesini öğreniriz. Kısa bir süre önce yayınlanan bir Superman hikayesinde uzaydan dönmekte olan dört tane astronot yüksek seviye radyasyona maruz kalıp uzay mekikleri metropolise düşer. Korkunç şekilde değişime uğrayan bu astronotlar Lexcorp tesislerine yetişmeye çalışırken Superman onların insanlara saldırdığını zannedip karşısına çıkar fakat gerçeği anladığında çok geç kalmıştır. Astronotların ikisi korkunç şekillerde ölür. Ekibin lideri Hank Henshaw karısını kurtarmaya çalışırken kendi vücudu dökülmeye başlar . Radyasyonun yarattığı etkiyle Hank'in bilinci bilgisayarın içine girip tuhaf bir değişime uğrayarak yaşayan bir enerjine dönüşür . Kendisine bir robot bedeni yaratıp karısını geri getirmeyi başarır fakat karısı onun bu haline dayanamayıp intihar eder. İyice yıkılan Henshaw bütün ülkenin bilgi ağına yayılır hatta en sonunda Superman'i dünyaya getiren uzay kapsülünün sistemine ulaşıp DNA'sını ele geçirir. Sonrada bilincini uzaya ışınlar. Uzayda yol alıp Mongul'un gezegenine düşer , gücüyle Mongula boyun eğdirir ve planlarını kurgular ayrıca elde ettiği DNA'dan kendine Superman'e benzeyen bir beden yaratır.. Bu arada ölümcül yaralanan Kripton'un son evladının'da sırrını öğreniriz, aslında bu karakter daha önce Superman hikayelerinde çıkan Eradicator adlı karakter olduğunu öğreniriz , Eski bir Kripton silahı olan Eradicator saf enerjiden oluşmuş ve Superman'in kalesinde son şeklini almıştır.

848801.jpg

Diğer yanda Superboy, Steel ve Supergirl'ü haberdar eder ve birlikte Cyborg'a karşı hazırlanırken bir Superman zırhı içinde uzun saçlı bir adam karşılarına çıkar . Adam siyah bir Superman kostümü giymektedir ve Superman olduğunu iddia eder fakat güçleri yoktur. Acaba buda mı taklit derken ekip Cyborg'a karşı harekete geçer . Aralarına uzaydan dönen Hal Jordan katılır , zor bir mücadelede sırasında yeni Superman
yoğun bir Kriptonit gazına maruz kalır . Normalde ölümcül olan bu gaz güçsüz Superman'e tam tersi etki yaratıp güçlerini geri getirtir . Dönenin gerçek Superman olduğu anlaşılmış olur ve gerçek Superman, Cyborg'u yenip dönüşünü ilan eder. Ölümden dönüşü ise söyle açıklanır ; Superman ölümcül derecede darbeler alınca bütün hayati fonksiyonları dururmuş ve iyileşme komasına girermiş. Evet oldukça kötü bir açıklama olduğunda hem fikirim.

Hikayeyi olabildiğince kısa tutmaya çalıştım ama bundan daha uzun ve kompleks olduğunu söyleyim. Kendi adıma hikayeyi beğendim, bu ikinci yarıda ilginç şeyler yok değil , mesela Cyborg'un hikayesi tamamen Marvel'in ünlü süper kahraman ailesi Fantastik dörtlünün parodisi olarak yapılmış :D . Marvel ile kafa bulmuşlar fakat yeni tanıttıkları Steel karakteri bayağı bir Marvel'ın Ironman'inden esinlenmiş , eh en büyük farkları kişilikleri taban tabana zıt. Fakat Steel'i yardımcı karakter olarak sevdiğimi belirtmeliyim , ileride iyi hikayelerde yer alması karakterin boş olmadığını göstermiş oldu. Yeni tanıtılan Superboy karakteri ise DC'nin önemli figürlerinden birine dönüşecektir. Eradicator rejenerasyondan sonra kahraman olarak devam edecek ve ara ara farklı takımlarda yer alacaktır. Cyborg ise geri gelip Superman'in azılı düşmanları arasına katılacaktır. Fakat hikayeden en çok etkilenen kişi aslında Superman ailesinden değildir , şirketin başka bir yayını olan Green Lantern olur.

green-lantern-49.jpg

Emerald Twilight (Zümrüdün alacakaranlığı) hikayesinden kısaca bahsedersek, Green Lantern yayını 90'larda çokta iyi satışlar elde etmiyordu. Yazarlar sorunun baş karakter Hal Jordan'da olduğunu , onun yeterince enteresan bir karakter olmadığını düşünüyorlardı. Ayrıca biraz komplike olan Green Lantern Corps'u düzenlemek istiyorlardı. Bu hikaye bir fırsat yaratır ve yeni bir Green Lantern kahramanı yaratılmaya karar verilir, peki Hal Jordan ne olacaktır ? Tabiki emekliliğe ayrılacaktır ama işin sıkıntısı tam bu noktada , çizgiromanda ana karakterin emekliliği iki şekilde olur ya öldürülür ya da kötü adama dönüştürülür. Malesef Hal için ikinci seçenek kullanılır, bütün şehri yok olan Hal , akli dengesini yitirmeye başlar. Önce yüzüğüyle şehrin görüntüsünü kendine göre yeniden yaratır fakat yüzüğün enerjisi azaldığından görüntü kaybolur ve evrenin gardiyanları yüzüğü kişisel amaç için kullandığından onu uyarır, Hal ise iyice kafayı sıyırdığından eğer daha çok enerjiye sahip olursa şehri kalıcı olarak yaratabileceği düşüncesine kapılır ve merkez bataryanın gücünü çalmak için Oa'ya doğru yola çıkar . Onun bu amacını öğrenen gardiyanlar durması için yoluna birliğin elit üyelerini çıkarır fakat Hal hepsini yenip yüzüklerini çalarak onları uzayda ölüme terk eder ve yoluna devam eder. En sonunda Oa'ya ulaştığında Gardiyanlar son çare olarak Hal'ın en büyük düşmanı Sinestro'yu hücresinden çıkarıp karşısına dikerler. Bu Hal'ı daha çok kızdırır ve sert bir mücadeleden sonra Sinestro'yu öldürür. Ona engel olmak isteyen dostu Kilowog'u da öldürdükten sonra merkez bataryaya girerek tüm gücünü kendine alır ve böylece yeni kötü Paralax'a dönüşür. Gardiyanlarsa son bir yüzüğü kurtarıp dünyadaki bu yüzüğe uygun kişi olan Kyle Rayner'a iletir. Sonrası ise oldukça uzun bir hikaye konu dışı ama 2004 yılında bu yaşanan olaylar başarılı şekilde düzeltilir ve Hal Jordan yaptıklarını düzeltip geri döner ve Green Lantern şimdilerde DC'nin en başarılı yayınlarından birine dönüşür. Bu kısa Green Lantern tarihçesinden sonra Superman'e geri dönelim.

Şimdi esas konuya gelelim Superman'in ölümü ve dönüşü hikayesinin etkilerine. Bu hikayenin yarattığı başarıdan sonra DC benzer şekildeki versiyonunu Batman'e uygular , fakat öldürmek yerine sakat bırakmayı seçer. O hikayede de benzer şekilde Batman'in yerine başka birisi geçecektir bir süre. Bu iki hikayenin başarısı çizgiromana olan ilgiyi büyük ölçüde arttırmıştır ve benzer şekilde sektördeki birçok süper kahramana uygulanmaya başladı . Uzun hikaye örgüsü ise artık standart bir yayın politikası haline geldi, artık hikayeler üç-dört sayıda değil çok daha fazla kitaba ve yayına yayılmaya başladı. Önemli bir nokta ise kolleksiyonculuğun ve sonrasında spekülasyonun yükselişi oldu. İnsanlar Superman'in ölümü ve Batman'in sakat kalmasını bu karakterler için bir final noktası zannediyordu bu yüzden kolleksiyonluk sayılar olacağını ve ileride değerleneceğini düşünmek gibi bir yanılgıya kapıldılar bu yüzden Superman geri dönünce kandırıldıklarını hissettiler ama gerçektende çizgiroman ile ilgilenen kişiler ve sektörün nasıl yürüdüğünü bilenler DC'nin baş iki karakterini ölü ve sakat bırakmayacağını biliyordu. Fakat bu kolleksiyon çılgınlığı durmadı , aksine spekülasyon deliliği başlamış oldu . Bazı çizgiromanlar üzerine spekülasyonlar yapılıp balon satış rakamlarına ulaşıldı fakat bunun sektöre hiç bir faydası olmadı hatta tam aksine sektörü çökertti ve büyük zararlar açtı. Bu geniş bir konu olduğu için daha sonra ayrıntılı olarak bahsederiz. En büyük etki ise Superman'in ölümden dönerek ölümün kapılarını kapatmış olması oldu. Bu zamana kadar bir karakteri öldürmek oldukça zor bir karardı fakat bundan sonra her şey değişti. Neredeyse sektördeki tüm karakterler bir defa öldürülüp geri getirildi , daha önce ölmüş karakterlerde tekrardan geri dönmeye başladı, yani kapılar sonuna kadar açıldı. Bence bunun en büyük zararı artık çizgiromanda ölüm inandırıcılığını yitirmiş oldu. Eskiden bir karakterin bir hikayede ölmesi büyük gürültü koparırdı ama artık hiçbir etkisi kalmadı, eh bir sene sonra geri gelir deyip geçiyoruz. Malesef güzel bir hikaye kötü sonuçlar, umarım yazarlar artık şu gereksiz karakter öldürmeye bir son verirler çünkü kimseyi etkilemiyor artık ve gittikçe ucuz bir dikkat çekme yöntemine dönüştü.

Neyse umut etmeye devam edelim, bu kadar Superman adayından bahsettikten sonra bir sonraki yazıda Superman'den esinlenilerek yaratılmış benzer karakterlerden bahsedeceğim.
 

abdullah

Çeviri & Balonlama
17 Nis 2011
1,377
3,552
Midgard
Biz Marvel haterları arasında bir laf vardır. "Marvel'da ölüp geri dönmeyen bir tek Ben Amca kaldı." diye. Superman Doomsday hikayesini ne kadar beğensem de özellikle Marvel'ın karakter öldürüp geri getirmesinden nefret ediyorum. En basit örnekleri verecek olursak:

Civil War'da ölümü herkesi şaşırtan Captain America başka bir hikaye olan Captain America Reborn ile geri dönmüştü. Gene aynı hikayede ölen adını hatırlamadığım başka bir kahraman geri dönmüş geçen yaz. Yokluğu hiç farkedilmemişti bile. Niye dönüyse. Neyse. Peter Parker'ın en kısa zamanda aramıza dönmesini umut etmekten başka çaremiz yok sanırım.
 

kral911

Süper Üye
12 Ocak 2010
3,050
1,503
bence dönmemeliydi ölen ölür arkadaş...çocuk oyuncağımı bu bir öldürüyon bir diriltiyon..:)
 

cobra

Süper Üye
23 Kas 2009
528
1,397
Biz Marvel haterları arasında bir laf vardır. "Marvel'da ölüp geri dönmeyen bir tek Ben Amca kaldı." diye. Superman Doomsday hikayesini ne kadar beğensem de özellikle Marvel'ın karakter öldürüp geri getirmesinden nefret ediyorum. En basit örnekleri verecek olursak:

Civil War'da ölümü herkesi şaşırtan Captain America başka bir hikaye olan Captain America Reborn ile geri dönmüştü. Gene aynı hikayede ölen adını hatırlamadığım başka bir kahraman geri dönmüş geçen yaz. Yokluğu hiç farkedilmemişti bile. Niye dönüyse. Neyse. Peter Parker'ın en kısa zamanda aramıza dönmesini umut etmekten başka çaremiz yok sanırım.

O lafın ilk versiyonu "Çizgiroman dünyasında üç kişi dışında herkes ölümden dönebilir Jason Todd, Bucky ve Ben amca" Jason ve Bucky bile geri döndüğü için artık bir tek Ben amca kaldı :D . Biz bu ölüp dönmelerin azalmasını bekliyoz ama sadece beklentide kalıyor. Daha yeni Uncanny Avengers'ta Rouge , Wonder Man ve galiba Scarlet Witch öldürülmüş ve geçen ay Nightcrawler ölümden dönmüş, DC'de de Nightwing'in ölme ihtimali yüksek yakın zamanda. Tamam bu karakterleri seviyoruz ölü kalmalarını istemiyoruz ama o zamanda şu soru aklımıza geliyor neden en başta bu karakterleri öldürüyorsunuz ?
 
Üst