Atatürk kurumuna atanan üyeden seçmeler: "piri reis haritasını conan mı çizdi?"

vakanuvis

Süper Üye
5 Mar 2011
604
975
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu üyeliğine Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Erhan Afyoncu'yu atadı. Popüler tarih programı tartışmaları ve köşe yazıları yazan Afyoncu, birçok tarihsel olaya farklı yaklaşımıyla da tanınıyor. -Afyoncu, Fatih'in zehirlenerek öldüğü tartışmalarını sık sık gündeme getirerek "ölümü esrarını koruyor" tezini işlerken, Piri Reis haritasının "Atlantis" gibi bir uygarlığı hatırlatan eski bir uygarlık tarafından çizilmiş olabileceği görüşlerini hatırlattı.

ANKARA(ANKA) - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu üyeliğine Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Erhan Afyoncu'yu atadı.
Prof.Dr. Mümtazer Türköne'nin tepkiler üzerine istifa etmesinden sonra, onun koltuğuna atanan Doç.Dr. Erhan Afyoncu, popüler tarih programı tartışmaları ve köşe yazıları yazıyor, birçok tarihsel olaya ilginç yaklaşımda bulunuyor. Afyoncu, Habertürk televizyonunda yayınlanan Tarihin Arka Odası programının üç devamlı katılımcısı içinde yer alıyor. Afyoncu, Bugün gazetesindeki köşesinde de çeşitli ilginç tarihsel olayları, güncel gelişmelerle paralellik kurarak aktarıyor. Afyoncu Muhteşem Yüzyıl adlı diziye danışmanlık da yaptı.
Afyoncu, yazı ve konuşmalarında sık sık Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenmiş olduğu gibi ilginç bir konuya değiniyor, bu görüşte olduğunu savunuyor. Afyoncu ayrıca selefi Mümtaz'e Türköne gibi Osmanlı'nın eşkiya liderlerine paşalık beylik vermesi uygulamasını övüyor. Ancak Afyoncu, burada paşalığın adi eşkiyalara verilmesini savunuyor, siyasi eşkiya başlarına paşalık verilmediğine vurgu yapıyor.

-TANRILARIN ARABALARI, CONAN, ZEYNA, OTURAN BOĞA...-

Atatürk kurumuna atanan doçentin "Piri Reis Haritalarının Esrarı" başlıklı köşe yazısı da özellikle verdiği verilen referanslar açısından ilgi çekiyor. Yazar haritaları anlatırken bunların Conan, Zeyna gibi fiktif karakterlerin ilintili olduğu tarih öncesi çağlardaki Atlantisliler tarafından çizildiği tartışmalarına referansta bulunuyor, "Tanrıların Arabaları" kitabını anımsatmadan da geçmiyor. 5 Ekim 2011 tarihli "köşe yazısının" bir bölümü şöyle:
"Büyük Türk denizcisi Piri Reis'in haritaları Türkiye'nin yanı sıra dünyada da büyük ilgi uyandırmış, kayıp bir medeniyetin eseri olduğu bile iddia edilmişti.
Piri Reis'in birinci haritası 1929'da Topkapı Sarayı'nda bulundu. Bulunmasından sonra harita yoğun bir ilgi topladı. İlk olarak bu konuda araştırmalar yapan Alman bilim adamı Kahle'nin çeşitli akademik yayınları oldu. Muazzez İlmiye Çığ, Belleten'in 216. sayısındaki makalesinde Piri Reis'in haritalarının dünyadaki yankılarını teferruatlı olarak anlatır.
Piri Reis'in haritaları Amerika'da: Haritalar, bulunduktan sonra Türkiye'de tıpkıbasım olarak yayınlandı ancak Batı'nın ilgisi 1956 yılına kadar kayboldu. 1956'da bir Türk amirali bu haritanın tıpkıbasımını Washington D.C'deki U.S. Navy Hydgrophic Ofis'e hediye etti. Burada eski haritalar uzmanı A.H. Mallery tarafından yapılan inceleme sonucunda, Piri Reis'in haritasının güneyindeki çizilmiş yerlerin, Antarktika'daki Queen Maud kıyılarının, körfezlerinin ve oraya karşı duran adaların henüz buz kaplamadığı zamana ait harita olduğu kanaatine varıldı. Bu konuda 26 Ağustos 1956'da Georgetown Üniversitesi'nin düzenlediği bir radyo tartışması yapıldı ve bu tartışmaya katılan kişiler Mallery'in fikrini desteklediler. Bu tartışmayı duyan Prof. Hapdgood, iki oğlu ve 24 öğrencisinden oluşan bir ekip kurarak araştırmalara başladı. Çeşitli kurumlardan birçok gönüllü de onlara yardımcı oldu. Piri Reis'in haritası yanında 18 haritayı daha incelediler ve sonunda 1965'te The Maps of Sea Kings (Eski Deniz Krallarının Haritaları) isimli bir kitap yayınladılar. Kitabın genişletilmiş ikinci baskısı da 1979'da yapıldı.
Kayıp bir medeniyetten mi kaldı? Bu kitapta yapılan araştırmaların sonucunda tarih öncesi çağlara ait dünyayı kuşatan bir kültürün varlığı ve bu kültürün modern çağa kadar yok olmuş bir teknoloji ile dünyanın haritasını yaptığını belirten delillere ulaşılmıştı. Bu kayıp medeniyet Antarktika kıyılarının buzsuz olduğunu ve Kuzey Avrupa'da buz örtüsünün bulunduğunu biliyordu. Bizim keşfettiğimiz zamandan binlerce yıl önce enlem ve boylamları ile küresel trigonometriyi bulmuşlardı. Bu sonuçların ortaya çıkmasını sağlayan haritalar, aynı zamanda yer kabuğunun geçirdiği evrelere ait delilleri de vermekteydi.
Vincent H. Gaddes isimli bir araştırmacı da Amerika yerlilerinin efsane ve gizemlerini içeren "American Indian Myths and Mysteries' isimli kitabında Piri Reis'in haritaları ile ilgili çeşitli iddialarda bulunmuştu. Piri Reis'in haritası ve ona benzeyen bazı haritalar üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda bu haritaların bilinmeyen bir çağda yapılmış haritaların kopyaları olabileceğini ileri sürmüş ve Amerika yerlilerinin efsaneleri ile bazı arkeolojik kalıntıları delil olarak göstermişti.
Prof. Hapdgood'un kitabından esinlenen Allan W. Eckert, konusu Piri Reis'in haritası etrafında geçen "The Hap Theory' isimli bir roman yazdı. Romanın sonunda dünya yok olmak üzeredir ve felaketten kurtulabilecek birkaç yerden birisi olan Kenya'daki Nqaia şehri ve civarındaki bir depoya Amerika Özgürlük Belgesi ve Anayasası ile birlikte Piri Reis'in haritası da konulur.
Piri Reis'in haritaları kaybolan Atlantis uygarlığına delil olarak başka yazarlar tarafından da kullanıldı. Harita, meşhur çizgi roman Martin Mystere'de (Atlantis) bile konu edildi. Bu haritalarla ilgili olarak meşhur bilimkurgu yazarı Erich Von Daniken'in ise başka fikirleri vardı. "Tanrıların Arabaları' isimli kitabında bu haritaların çizildiği dönemde bilinmeyen birçok yeri gösterdiğini, bu yüzden bu haritaların uzaylılar tarafından yapılmış bir haritadan kopya edildiğini iddia etti."
 
Üst