Arıza Sayı 018

shalamars

Onursal Üye
25 Şub 2018
144
3,194




Keyifli Okumalar


Arıza dergisi kanımca Türk mizah dergiciliğinin pek de kıymeti bilinmeyen onlarca dergisi arasında kendine has bir yere sahip. Derginin kurucusu ve yönetmeni Hasan Kaçan.

Sıkı mizah dergisi takipçilerinin hatırlayacağı gibi Hasan Kaçan daha mütedeyyin bir dünya görüşüne evrilmesiyle beraber önce “Hıbır” dergisinden ayrılmış ardından da “Keskin Ustura” adında bir mizah dergisi çıkarmıştı. “Keskin Ustura” Kaçan’ın bileğinin, geçmişte içinde bulunduğu ekolün ve kurduğu kadronun sağlamlığı ile muhafazakar – islami çizgide yayın yapan (yapmış) (Cıngar, Çaylak, Dinazor vb.) diğer mizah dergileri arasında kalitesi ile ön plana çıkmaktaydı. Ancak bu nedense tirajlara bir türlü yansımadı, yine de Kaçan bu dergiyi yaşatmak için gerçekten çok uğraştı dergi önce bağımsız yayınlandı ardından kısa bir süre “Yeni Şafak” gazetesinin ilavesi olarak verildi ve ardından tekrar bağımsız periyoda döndü. Hatta bir ara satışları arttırmak için promosyon olarak inek dahi verdiler. Hasan Kaçan “Keskin Ustura” denemesinde daha sonra çıkaracağı “Arıza” dergisi ile kıyaslandığında daha sert bir üslup denedi, dergi içinde periyodik olarak yazdığı yazılarla da hedeflediği mütedeyyin kitleyi daha aktif olmaya ve dergiyi sahiplenmeye çağırdı. O güne değin mizah dergiciliğinde pek rastlanmayan bir başka mizah dergisi ile polemiğe girmekte Hasan Kaçan ve dergisine nasip oldu, “LeMan” dergisi ile birkaç sayı süren ve dergi sayfalarına yansıyan “ideolojik” olarak adlandırabileceğimiz bir atışma yaşadı. (İçeriğine pek girmiyorum gün gelir o sayıları tarar yükleriz.) Tüm bu deneme ve çıkışlara rağmen dergi bir türlü kendini döndürecek satış rakamına ulaşmadı. (Hafızam beni yanıltmıyorsa 30bin bandına takıldılar, bugün için ne kadar büyük bir rakam oysa ki.) Ve Hasan Kaçan biraz da küskün bir şekilde derginin yayınına son verdi. (1996 veya 1997 olmalı)

Ardından gelen uzun bir sessizliğin ardından Hasan Kaçan bence en başarılı denemesi olan “Arıza” dergisini çıkardı. “Ustura” kadar keskin bir çizgisi olmayan ama temiz bir baskı, kaliteli isimler ve geleneksel anlayışının dışında bir mizanpaj anlayışına sahipti dergi. Mizah dergiciliğin artık iyiden iyiye “bir kafa çizelim oh mis, üzerine de uzun uzun döktürelim, bir de şuraya iki meme bir kalça” konumuna geldiği 2000’lerin başında “Arıza” dergisi daha geleneksel bir duruş sergiliyordu ve bana kalırsa alabildiğine “naif” bir dergiydi. Ama olmadı bu dergide fazla yürümedi ve ikinci yayın yılını doldurmadan sessiz sedasız göçtü gitti.

Bu dergi ile ilgili aklımda kalan ve bugüne kadar bir okuyucu olarak cevabını alamadığım bir soru var. Derginin logosunda r harfinin üzerine denk gelen ve ufak puntolarla yazılmış her sayıda sabit duran “786” rakamları. Dergi içerisinde bunu açıklayan veya atıfta bulunan hiçbir yazı veya karikatürde yayınlamamaları cabası. “E insan arar dergiyi sorar?” diyenlere cevabım” : “Evet aradım ancak ha bugün ha yarın ararım derken aradığım gün derginin son sayısının matbaaya gönderdikleri güne denk geldi dolayısı ile dergiden kimseye ulaşamadım” (ilahi tevafuk – kozmik şakacı ne derseniz deyin artık.) Belki burada ki ustalardan bilen vardır.
 

Hakan Alpin

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
24 Şub 2015
1,783
15,166
Bunca yıl sonra Arıza'nın böyle güzel bir bakış açısıyla hatırlanması harika. Evet. Hasan Abi mütedeyyin kesime hitap eden "temiz mizah" diye tabir ettiği tarzda çıkan bir mizah dergisi kazandırmak için en fazla uğraş veren isimdir bence de. Sonuç, onun başarısızlığı değilse de, o kesim için çıkan mizah dergileri içinde en çok sayı Keskin Ustura logosuyla basılmıştır tüm tarih boyunca.
Gelelim 786'nın muammasına...
786 derginin grafik tasarımını yapan arkadaşın kendine has bir espridiydi. Neden 786 diye sorduğumda da özel bir sebep belirtmemişti.
Kıyısından köşesinden şahit olduğum Arıza'yı sevgili shamalars'ın özel ve değerli paylaşımıyla birlikte ve uzun yıllar sonra hatırlamak güzeldi.
 
Üst