Acar Sayı 09 - Kırmızı Lale (31.12.1968)

[Gulyabani]

Değerli dostlarım,

1968 i 1969 a bağlayan yılbaşı gününde yayınlanan bu 64 sayfalık çizgiromanda II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz casusu olarak faaliyet gösteren Rick Ross'un ve Tenten türü bir kahraman olan Nik'in maceraları var.

Sevgi & Saygı

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[hadon]

Teşekkürler. Elinize sağlık.

 

[pandora1972]

Değişik bir macera, ilginç elinize sağlık .

 

[profesör]

Gerek Rick Ross, gerekse de Nik gerçekten güzel çizgi romanlar, bu tip çizgi romanları seviyorum

Nik'i okurken bir Tenten macerası okuyorum zannettim, çizgiler aynı


Teşekkürler sevgili gulyabani, her koşulda yaptığın özellikli ve güzel paylaşımlar için

 

[direnc11]

1968 yılının son günü yayımlanan bu çizgi roman (Türkçe baskıyı kastediyorum) benden birkaç ay büyük. Yani üç aşağı beş yukarı aynı süredir varlığımızı sürdürüyoruz yeryüzünde. Bu kıymetli eser üstadım gulyabani sayesinde artık kimbilir kimlerin bilgisayarlarına, arşivlerine yerleşecek ve sonraki kuşaklara aktarılacak.

Bu türden eserleri sevgili profesör gibi ben de çok seviyorum. Çizgi roman tarihimiz için önemi bir yana, dilin zaman içerisinde değişimini izlemek açısından da çok enteresan. Dönemin çoğu çizgi romanı gibi Acar da çok sayıda imla hatasından nasibini almış elbette. Bilmiyorum bu türden hatalar ne kadar etkilemiştir kuşakların dil kullanımını, yazım becerilerini...

Orjinaline ulaşma şansı bulamadığım için yapılan tercümelerin ne kadar başarılı olduğunu kestiremeyeceğim ama bazı Türkçe karşılıkların çok hoşuma gittiğini söylemeliyim: "Baltalama yapmak", "Geldiğin gibi uç Baba Torik", "Sahibin seni okşayınca ron ron etmiyor musun?" ya da bisiklete büyüklerimizin dediği gibi "şeytan arabası" yakıştırması yapılması. Hepsi çok naif, çok hoş

Direnişçi kelimesini keşfedememiş ama çevirmen. Birkaç kez "direnici" demiş, bir kez "direnmeci".

Direni(ş)cilerin birbirini tanımak için kullandıkları "kırmızı lale"de ayrı bir alem. Dost - düşman herkes biliyor kırmızı laleyi. Kırmızı laleyi yanında taşıyorsun ve herkese "ben casusum" diyorsun. Epey eğlenceli.

Üstadım bir kez daha teşekkür ederim bu kıymetli paylaşım için. Yanlış hatırlamıyorsam arşivinde birkaç sayı daha mevcut. Sabırsızlıkla bekleyeceğim.

 

[savok]

direnc11 adlı müellife kelime kelimesine katılıyorum..
Bunun üzerine yazılmaz,
adam gibi teşekkür edilir ve sesizce ayrılınır..
Teşekkür ederim..

 

[ertuğrul]

Nadir:dkitaplar,eline sağlık,teşekkür ederim.