Galatasaray 1988-1989 Sezonu
- Konuyu Başlatan Baltimora
- Başlangıç tarihi
- Konuyu Başlatan
- #2
GALATASARAY 1988-89 kadrosu
(Ayaktakiler) Simoviç - İsmail - K.Savaş - Cüneyt - Erhan - Semih
(Oturanlar) Kovaçeviç - Metin - Tanju - Uğur - Prekazi
Yukarıdaki posterde; Şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynamamıza giden yolu açan İstanbul'da oynanan 5-0'lık Neuchatel Xamax zaferinin efsane kadrosu görülmektedir. O maç için okuldan kaçmış ve de sonucunda disiplin cezasına uğramıştım.. Bir de Galatasaraylı olsa da babamın gazabına..
Şampiyon Kulüpler Kupası, 2.tur, 2ç maçı
Tarih: 9 Kasım 1988
Yer: Ali Sami Yen
Skor: Galatasaray 5 Neuchatel Xamax 0
Goller: 19', 77' Uğur Tütüneker ve 54', 80', 89' Tanju Çolak
Son düzenleme:
- Konuyu Başlatan
- #3
Türkiye Profesyonel Birinci Futbol Ligi
1988-1989 "üçüncüsü" Galatasaray
Zoran Simoviç (Kaleci)
Hayrettin Demirbaş (Kaleci)
Erhan Önal
Cüneyt Tanman
İsmail Demiriz
Yusuf Altıntaş
Bülent Korkmaz
Semih Yuvakuran
İhsan Okay
Cevat Prekazi
Uğur Tütüneker
Arif Kocabıyık
Savaş Demiral (Büyük Savaş)
Savaş Koç (Küçük Savaş)
Tugay Kerimoğlu
Metin Yıldız (Büyük Metin)
Muhammet Altıntaş
İlyas Tüfekçi
Tanju Çolak
Mirsat Güneş (Kovaçeviç)
Teknik Direktör : Mustafa Denizli
1988-1989 "üçüncüsü" Galatasaray
Zoran Simoviç (Kaleci)
Hayrettin Demirbaş (Kaleci)
Erhan Önal
Cüneyt Tanman
İsmail Demiriz
Yusuf Altıntaş
Bülent Korkmaz
Semih Yuvakuran
İhsan Okay
Cevat Prekazi
Uğur Tütüneker
Arif Kocabıyık
Savaş Demiral (Büyük Savaş)
Savaş Koç (Küçük Savaş)
Tugay Kerimoğlu
Metin Yıldız (Büyük Metin)
Muhammet Altıntaş
İlyas Tüfekçi
Tanju Çolak
Mirsat Güneş (Kovaçeviç)
Teknik Direktör : Mustafa Denizli
Son düzenleme:
- Konuyu Başlatan
- #4
Galatasaray'ın Steau Bükreş ile oynadığı;
1988-89 Şampiyon Kulüpler Kupası yarı final ilk maçından bir enstantane..
Fotoğraftaki Rumen futbolcu; o dönemlerde Steau forması giyen "Karpatların Maradonası" lakaplı efsanevi futbolcumuz Gheorghe Hagi.. Karşısında defans yapan futbolcumuz ise Savaş Koç, daha arka planda kaptan kaptan Cüneyt ve Uğur gözüküyor..
Son düzenleme:
- Konuyu Başlatan
- #5
Aynı maçtan başka bir kare.. K.Savaş'ı geçen Hagi İsmail'le karşı karşıya..
O sezon Galatasaray Şampiyon kulüpler kupasına katılırken hiç birimiz işin bu noktaya varacağını düşünmemiştik bile.. Galatasaray, o sezon mücadele ettiği Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nın ilk turunda Avusturya’nın Rapid Wien takımıyla eşleştiğinde pek çok spor yorumcusu Avusturya şampiyonunu elemek kolay mı demişti.
Ancak Galatasaray hiç de zor olmadığını göstermişti. İlk maçı 2-1 kaybeden Galatasaray İstanbul’daki rövanşı 2-0 kazanmış ve bir üst tura geçmişti. İkinci turdaki rakip ise İsviçre’nin Neuchautel Xamax takımıydı. İlk maç kolay geçeceği sanılırken bir faciaya dönüşmüş ve Galatasaray sahadan 3-0 mağlup ayrılmıştı. Ancak İstanbul’daki rövanş maçı hem oynanan futbol hem de alınan skor itibarıyla tarihe geçecekti. 5-0.
Daha sonra masa başı oyunlarıyla Galatasaray’ın bu başarısı elinden alınmaya çalışılsa da kazanan bir kez daha bizler olacaktık. UEFA, sahaya atılan yabancı maddeler yüzünden maçın tekrarına karar vermişse de, sonrasında Galatasaray’ın itirazı üzerine bu karardan dönmek zorunda kalmıştı.
Ardından da çeyrek finalde Arsen Wenger’in Monaco’su ile karşılaşmıştık. İlk maçı deplasmanda Tanju Çolak’ın golüyle 1-0 kazanan takımımız rövanş maçını ise cezası nedeniyle Köln’de oynamış ve rakibiyle 1-1 berabere kalarak bir üst tura geçmişti. Bu maçtaki golü atan isim ise o unutulmaz frikik vuruşuyla Cevat Prekazi olmuştu.
Ve sırada Steaua Bükreş vardı. O güne değin kazanılan başarıların ardından hepimiz Galatasaray’ın bu turu da geçip kupada final oynayacağını düşünüyorduk. Ancak Romanya ekibinin kadrosunda başta Gheorghe Hagi olmak üzere o güne değin Romen futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldızlardan oluşmaktaydı.
5 Nisan 1989 günü Bükreş’te oynanan ilk maçta ev sahibi takımın kadrosunda şu isimler vardı.
Lung, Dan Petrescu, Bumbescu, Ioavan, Ungureanu, Stoica, Rotariu, Dimitrescu, Hagi, Piturca, Lacatus.
Galatasaray ise sahaya Simoviç, Cüneyt, Yusuf, Semih, Erhan, İsmail, K. Savaş, B. Savaş, Prekazi, Tanju, Uğur onbiriyle çıkmıştı.
Maç beklendiği gibi Steaua’nun etkin ataklarıyla başlamıştı. Bu kez rakip Galatasaray’ın önceki turlarda oynadığı rakiplere de benzemiyordu. Çok hızlı oynuyorlardı. Ve ayağa isabetli paslarla da oyuna hükmeden taraftılar. Nitekim Galatasaray, defans ağırlıklı bir oyun anlayışıyla rakibine direnmeye çalıştıysa da sonuç alamadı...
Steaua, Dimitrescu, Hagi (pen.), Dan Petrescu ve sonradan oyuna giren Balint’in attığı gollerle maçı 4-0 kazandı. Ancak o gün Galatasaray’ın önünü kesen sadece rakibin etkili futbolu olmayacaktı. Bir de devreye Portekizli hakem Victor Fernandez girecekti. Ve verdiği kararlarla Galatasaray’ın zaten az olan şansını iyiden iyiye bitirecekti. Özellikle de maçın 2-0 olduğu anda Tanju’nun attığı golü ofsayt diye iptal etmesi maçın kırılma anı olacaktı.
Galatasaray’ın cezası nedeniyle İzmir’de 19 Nisan 1989 günü oynanan rövanş maçı ise formalite olmaktan öteye gitmedi. 1-1 berabere biten bu maçta goller Cüneyt ve Dimitrescu’dan gelmişti. Sonuçta Galatasaray çok yaklaşsa da bir Avrupa kupası maçında final oynama şansını kaçırmış olacaktı. Finale yükselen Steaua ise İtalya’nın o yıllarda formunun zirvesindeki takımı Milan’a 4-0 yenilerek finali kaybeden taraf olmuştu. Galatasaray ise çok daha sonraki yıllarda final oynayacak ve o zaman kupayı kazanamayan Hagi ile birlikte Avrupa’nın zirvesine adını yazdıracaktı.
Son düzenleme:
- Konuyu Başlatan
- #6
Galatasaray'ın 80'lerde Avrupa'da destanlar yazan kadrosunun temel taşlarından olan,
efsane liberomuz Erhan Önal'ı vefatının 1. yıldönümünde sevgi, saygı, özlem ve de rahmetle anıyorum.
Büyük futbolcumuz "sakal" Erhan Önal'a Allahtan gani gani rahmet diliyorum.
- Konuyu Başlatan
- #9
Tanju hariç hepsine hala belli seviyede sevgi ve saygım vardır zira edebiyle oyununu oynadıktan sonra ezeli rakibine dahi gitse centilmen futbolcuyu herkes alkışlamalıdır. Tanju'nun Fener'e gittikten sonra Galatasaraylılara karşı takındığı tavır, Kadıköy'deki 5-2 galip geldikleri maçta her golden sonra yaptığı abartılı sevinç ve hareketleri benim ondaki tüm kredisini bitirdi. O gün tribündeydim, Tanju öyle hırs yapmış ki elinde olsa sanki 20 tane gol atacaktı.. Golü attıktan sonra topu alıp hızlıca santraya koşması akıl alacak gibi değildi.. Bir insan 'Avrupa Gol Kralı'olduğu ve senelerce ekmeğini yediği camiaya bu kadar mı kinlenir... Özel yaşantısını zaten saymıyorum..
O resimdekilerden en çok sevdiğim rahmetli Erhan abiydi. Kendisiyle facebook'tan arada sırada mesajlaşırdık, çeşitli mizah dergilerinde yayınlanan onunla ilgili karikatürleri gönderdiğimde çok mutlu olurdu. Vefatına çok üzüldüm.. Ondan sonra İlyas Tüfekçi ağabey gelir, kendisini son yıllarda iki kez evinde ziyaret ettim. Maalesef sağlığı pek iyi değil, kendisi uzun zamandır ALS hastalığıyla boğuşuyor. Ona da yakın zamana kadar sık sık karikatürler gönderir moral vermeye çalışırdım, o da daima teşekkür eder bazıları hakkında yorum yapardı lakin son dönemlerde artık bunu yapamıyor maalesef. Allah'tan kendisine acil şifalar ve sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Mustafa Denizli'yi de hala çok severim zira asla Galatasaray camiasına karşı rencide edici bir tavırda ve tutumda bulunmadı. Semih Yuvakuran'a gelince o benim idol sol bek oyuncumuzdu maalesef onu Fener'e gitmek zorunda bıraktık. İlker Yasin de dönemimizin saygı duyulacak efsane spikeridir, onu da sevmemek olmaz tabi ki..
Bu kıymetli paylaşımın için teşekkür ederim üstadım. Sayende acısıyla tatlısıyla eski günleri yad ettik..