Serkisof masa saati

[büyük beyaz]

Sevgili Osman aklıma karpuz kabuğunu getirdi. Bizim saat mavi renkliydi ve masada değildi. Dedem ona metal çerçeveli camlı bir kutucuk yaptırmış duvarda asılı dururdu. (Ben dedemi hiç görmedim.) Bu saat bizde 30 yıl gibi çalışmıştı.

 

[Baltimora]

Sevgili Osman aklıma karpuz kabuğunu getirdi. Bizim saat mavi renkliydi ve masada değildi. Dedem ona metal çerçeveli camlı bir kutucuk yaptırmış duvarda asılı dururdu. (Ben dedemi hiç görmedim.) Bu saat bizde 30 yıl gibi çalışmıştı.

Abi rahmetli babanemin 4-5 tane saati vardı ama sadece tavuklu saati sabah namazı için kurardı. Aslında kendisi babamın babanesidir ama bizle kaldığından biz de babane derdik. Ve sahip olduğu saatler hakikaten şimdi antika denecek cinstendi. Bahsettiğiniz Rus malı - Serkisof marka, dörtgen saati de vardı. Bunu da paylaştığınız resimdeki lokomotif logosundan hatırladım. Ne de olsa kendisi 3 padişah ve Atatürk'ü de görmüş bir nesildendi. Kendisini 1999'da 100 yaşındayken kaybettiğimde bir tarihin de sonuna gelindiğinin farkındaydık. Bu vesile ile sizin de dedenize Allah'tan rahmet diliyorum. Her ikisinin de ruhları şad, mekanları cennet olsun...

 

[mimar777]

Ben de çok yakında dayımı kaybettim, rahmetli uzun yılları Bostancı'da olmak üzere 30 küsür yıl devlet demiryollarında görev yapmıştı. Eski Bostancı'yı bilenler oradaki istasyonun ve çevresinin mistik güzelliğini hatırlarlar. Çocukluğum bu istasyonda geçmişti. Dayıma yaptığı hizmetler hatırına iki kez Serkisof cep saati vermişlerdi ve o da birini bana hediye etmişti. Libya'ya giderken yanıma almadığıma çok pişman oldum ama iş işten geçmişti. O da bir çok şey gibi eski eşimin bataklığında kaybolmuştu. Manevi değeri çok fazla ve çok güzel bir saatti.

 

[hadon]

İşte bundan bir tane de dedemde vardı. Rahmetli İstiklal Savaşı gazisiydi. Bir, madalyasını, bir de bu saatini hiç unutmam...

 

[büyük beyaz]

Silinen resimler yeniden yüklendi.

 

[Doktor Kim]

Serkisof Cep Saati (3602 Mekanizma)

Molnia 3602 mekanizmaları ilk olarak 1956 yılında üretilmiştir. Rusça'da "şimşek" anlamına gelen Molnia, Sovyetler Birliği'nin cep saati ve cep saati mekanizması anlamında itici gücü olmuştur. 3602 mekanizması uzun yıllarca kullanılmış, geliştirilmiştir. Bu cep saatlerinin bir çok ülkeye ihraç edildiği gözlemlenebilir. Bunlardan bir tanesi de Türkiye'ye ihracı gerçekleştirilen Serkisof markasıdır. Özellikle TCDD çalışanlarına belirli süre hizmet etmelerinden sonra bu saatlerden hediye edilmesi, Türkiye'nin hemen her yerinde bu saatlerle karşılaşmamızın sebebini açıklar. Bir çok antikacıda, dükkanda hatta ülkemizde bir çok evde bu saatlerle karşılaşmak mümkündür.

Saatin arka kapağındaki kabartmadan yola çıkarak demiryolu çalışanlarına verildiği anlaşılabilir. Gayet güzel ve temiz bir durumda kalması büyük bir şans.

1970'li yıllarda üretilen bu saat 18 taşlı mekanizmaya sahip. 3602 mekanizmalar ilk üretildiğinde 15 taşlı olarak üretilmiştir. 18 taşlı olması ilk dönem üretilenlerden olmadığının göstergesidir.​

 

[dedo11]

Sayın Büyük Beyaz ;
Sayın Baltimora;
Sayın Mimar777 ;
Sayın ZamanGezgini ;

Sabah sabah bu ne yahu. İlki Sayın Scanfan ile ZamanGezgini'nin şimdilik sürüklediği ( başrolde ) "Taşınabilir Pikaplar ve Araba Pikapları" şimdi de "Serkisof Saatler" konusu. Kendim için ( yaşlılık bu olsa gerek ) eski zamanda gezmek inanılmaz zevk. Sayenizde "eski" denilen okyanusta ( "deniz" deyimi küçük gelecekti. ) "hayal gemisi" ile dilediğimizce geziyoruz , kıyısında da yüzüyoruz.

Benim değinmek istediğim bu saatler öyle sağlam ve doğru çalışırdı ki dilimize bir deyim de armağan etmişti. Günümüzde kullanılmaya , kullanılmaya unutuldu gitti. Ben de bu deyimi anımsatayım dedim.

Rahmetle andığım halamoğlu Eyyüp ( taktir edilecek bir şey yaptığımda ) "Serkisof gibi adamsın" derdi.

Yani "Serkisof Gibi" deyimi "sağlam" , "dürüst - doğru" , "bozulmaz" vb. gibi aslında mekanik kökenli ama bu özellikleri taşıyan eşyalara ve insanlara da kullanılırdı ( en azından benim yaşadığım çevrede ).



Hepinize selam olsun !!!!!!!!!!!!!

 

[melih_]

Serkisof saatlerin hem yuvarlak (ortasında tavuk ve civciv olan hem de dikdörtgen şeklinde olan) rahmetli dedemin evinde vardı, özellikle tavuğun kafasını oynatarak yem yeme ambiyansı çok hoşuma giderdi. Çok hoş ve güzel bir masa saatiydi. Kurmalıydı, tepesinde demir bir çubuk olurdu ve tepesinde bulunan iki adet halka şeklindeki metale hızlı şekilde vurarak alarmı "zırrrrr" şeklinde çalardı