Multi milyarder işadamı Adnan Kaşıkçı..

[Baltimora]

Çocukluğumuzda zenginlik kavramının eş anlamlısıydı. Servetini silah ticaretiyle yapan Kaşıkçı, 1970 ve 1980’li yıllarda dünyanın en zengin kişileri arasındaydı. Kaşıkçı, özellikle 1980'lerde sık sık geldiği Türkiye'de de tanınan bir kişiydi.

İşadamı kimliğinin yanında magazin dünyasının da tanınan yüzleri arasında yer alan Kaşıkçı, bir dönem dünyanın en büyük yatlarından birine sahip olmasıyla da gündeme gelmişti. 86 metrelik “Nabila” adlı yatını önce Brunei Sultanı, ondan da ABD Başkanı Donald Trump satın almıştı. Yat, bir James Bond filminde de kullanılmıştı.

Kaşıkçı, Prenses Diana ile araba kazasında hayatını kaybeden Dodi Fayed’in de dayısıydı.

Dün, İngiltere'nin başkenti Londra’da yaşamını yitirmiş.

Onca masum insanın kanına girdiğinden ötürü kendisine rahmet dilemek içimden gelmiyor.. Kusuruma bakmasın!..​

 

[Baltimora]

Merhum Kemal Sunal'ın oynadığı, 1984 yapımı "Ortadirek Şaban" filminde Ergün Köknar tarafından spinoff'u Adnan Bıçakçı adı altında canlandırılmıştı.
www.youtube.com/watch?v=6EMffIZKKP0​

 

[scanfan]

Kaşıkçı 1980'lerde basında sık sık yer alıyordu. Sanki milyonlarca insanın ölümüne yol açan silahları satan o değilmiş gibi. Sanki bir sanatçıymış gibi magazin basınında da baş köşede hep o vardı. 1982 tarihli gazete kupüründen anlaşılacağı gibi Dallas'ın Pamela'sıyla (Victoria Principal) olan gönül ilişkisi ilk sayfadan verilmiş. 1983'te İstanbul'a gelişi de yine ilk sayfadan.

​

 

[Beymelikli18]

Bilgiler için teşekkür ederiz.

 

[Sinan Atik]

Allah bildiği gibi yapsın demekten başka bir şey diyemiyorum

 

[Ray Luca]

Soyadı nedeni ile bu adamı hep Türk zannederdim küçükken.
Bir de çok zengin olduğu için "Kaşıkçı Elması'nın esas sahibi buymuş." şeklinde bir geyik de vardı inandığımız.
Ne zaman işin gerçeğini öğrenip bu inançlarımdan vazgeçtim bilemiyorum ama itiraf etmeliyim ki hayli büyümüştüm.

 

[Baltimora]

Soyadı nedeni ile bu adamı hep Türk zannederdim küçükken.
Bir de çok zengin olduğu için "Kaşıkçı Elması'nın esas sahibi buymuş." şeklinde bir geyik de vardı inandığımız.
Ne zaman işin gerçeğini öğrenip bu inançlarımdan vazgeçtim bilemiyorum ama itiraf etmeliyim ki hayli büyümüştüm.

Ben de ismini ilk duyduğumda öyle sanmıştım, lakin gazeteden Arap işadamı olduğunu öğrenmem pek uzun sürmemişti. Bu arada yabancı basında adı tam olarak Adnan Khashoggi olarak geçiyor..

 

[scanfan]

Soyadı nedeni ile bu adamı hep Türk zannederdim küçükken.
Bir de çok zengin olduğu için "Kaşıkçı Elması'nın esas sahibi buymuş." şeklinde bir geyik de vardı inandığımız.
Ne zaman işin gerçeğini öğrenip bu inançlarımdan vazgeçtim bilemiyorum ama itiraf etmeliyim ki hayli büyümüştüm.

Ben de ismini ilk duyduğumda öyle sanmıştım, Lakin gazeteden Arap işadamı olduğunu öğrenmem pek uzun sürmemişti. Bu arada yabancı basında adı tam olarak Adnan Khashoggi olarak geçiyor..

Bir zamanlar basında öyle bir adet vardı, isimleri bizdenmiş gibi duran bazı ünlülerin isimlerini az değiştirip tam Türkçe yapma adeti. Örneğin 1960'lı ve 1970'li yıllarda Filistin lideri "Yasser Arafat"tan Türk basınında hep "Yaşar Arafat" diye bahsedilirdi. Gerçi bu şahısların bazıları eski Osmanlı topraklarının insanları oldukları, üstelik de Müslüman oldukları için bunu doğru kabul ederdik o zamanlar. Basın sonradan doğrusunu yazmaya başladı, ama ne zaman hatırlamıyorum. Aşağıdaki kupür 1971 yılından.

Bu yakıştırmalar bir yere kadar normal karşılanabilir. Ama bir de Fransız, İtalyan vs aktrislere yok dedesi, babası Osmanlıydı, Türktü (Isabelle Adjani miydi?), yok "Haydar Paşa'nın gelini"ydi (Christine Haydar) gibi magazinel kulplar takılması durumu vardı ki bunlara ara sıra değinmek isterim. Bizim basınımız çok renklidir ve ben bizim basınımızı çok seviyorum.

Christine Haydar'ın "Haydar Paşa'nın gelini" yapıldığı
zamanlardan bir magazin fotoğrafı:

​

 

[profesör]

Adnan Kaşıkçı'nın Türkiye'deki en yakın kankası Ertuğrul Akbay'dı.

Siyasi haberlerde Cüneyt Arcayürek neyse, magazin haberlerinde Ertuğrul Akbay oydu. Bazen Gölge Adam mahlasıyla yazardı.

Kaşıkçı'nın yatındaki partileri Hürriyet Gazetesi'nin ilk sayfa manşetlerinde yer alırdı. Ertuğrul Akbay'la sarmaş dolaş samimi pozları vardı. Kamuoyunun Adnan Kaşıkçı'yı Türk veya Türk dostuymuş gibi algılamasında bu kankalığın etkisi vardı.

Paranın gücü öyle ki, silah tüccarını magazin yıldızı yapar.
Parası burada kaldı.
Kendisi elinde binlerce masumun kanı ve 2 metre kefen beziyle gitti.

 

[yeryüzü]

Silah kaçakçısı olduğunu yeni öğrendim.
Turizm konusunda yatırımlar yaptığını
sanıyordum, bir de 'elmas'ı olduğunu ...

Bir de şunu düşündüm, o adamın yatacak
yeri yok, hadi anladık; peki komutanların,
o savaşa giren hükümetlerin, askerliğini
paşa paşa yapan, her söylenileni kabul eden
"bizlerin" hiç mi günahı yok

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[Baltimora]

Bir zamanlar basında, isimleri bizdenmiş gibi duran bazı ünlülerin isimlerini az değiştirip tam Türkçe yapma adeti. Örneğin 1960'lı ve 1970'li yıllarda Filistin lideri "Yasser Arafat"tan Türk basınında hep "Yaşar Arafat" diye bahsedilirdi. ​

Sevgili Scanfan bu yazınız üzerine aklıma birden Lübnan Asıllı Mısırlı Aktör "Omar Sharif"geldi zira ülkemizde "Ömer Şerif" olarak takdim edildiğinden ben onu hep Türk sanırdım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığını anlamam biraz zaman almıştı.. Birbirinden güzel verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

 

[scanfan]

Kaşıkçı, Türkiye'ye sık gelip gittiği yıllarda "Fırt" dergisinin arka kapağına da konuk olmuş. Alp Tamer ve Ergün yapımı karikatür 18 Ekim 1983 tarihli Fırt'tan. Karikatürde Kaşıkçı'nın adı aynen korunurken “Nabila” adlı yatının adı "Nebüle" olmuş.

​

 

[kandraks53]

Allah rahmet etmesin..
Mekanı Cennet olmasın..
Böylelerine konu açmak bile yapılmasın..

 

[Baltimora]

12 Ekim 1982 (Sayı 344) tarihli FIRT dergisinin Tarzan bölümünde Kaşıkçı'ya gönderme yapılmış.