Alıntı:
Yukarıdaki iletimde geçen; "Böylesi mükemmel buram,buram tarih kokan kitapların daha da çoğalması dileğimle"ifadesini geri alıyorum.
İlk iki kitabı büyük bir ilgi ama nefretle ve sinir küpü olarak okudum.Bu kitabı yazan ve çizen aşağılık Fransızlar'a bir kaç çift söz söylemezsem içim rahat etmeyecek.
Bir tarih böyle mi çarpıtılır?, böyle mi? alçakça resmedilir?
Baştan aşağı iftira, hile ,desiselerle dolu bir senaryo yazılmış ve çizilmiş.Başta Büyük Hakan , o mütevazi kağan Atilla öyle çizilmiş ki seks düşkünü,cılız, aptal, kibirli ve daha bir çok sıfat yakıştırılmış ki ben bu iftiraların hepsini aynen bu kitapların yazar ve çizerlerine iade ediyorum.
Burada Atilla Hanı anlatacak değilim.İsteyen internette araştırıp okusun.Yalnız zoruma giden, bu kitapları okuyan bir çok yabancı işin aslını bilmeden olayı yanlış anlayacak ve yorumlayacak.
En başta kitap içinde Türk ve Hun kavramları sanki başka , başka şeylermiş gibi dikte edilmiş.
Açıkça Türk aşağılanmış, Hun ise etrafından dolaşılarak Atilla Han'ın tasvirinde alçaltılmış.
Son söz olarak; bu soysuz aşağılıkların analarını Atilla Han eşek kovalar gibi kovaladığı için aradan asırlarda geçse ne ona karşı hınçları bitiyor, ne de intikam hiselerinde bir azalma oluyor.
Ben Yüce Türk Hakanını bir kez daha saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Daha iyisini daha objektifini Türkler yaptıda biz mi okumadık diyor insan elimizde olan bu